Kalp, akıl, hayal ve sair duyguların metafizik âlemlere seyahatini sağlayan anahtar, şifre ve vasıtalardır. İlahî zikir ve tefekkür ve motivasyon, yani tefekkür, zikir, şükür, riyazet, kalbi ve duyguları işlettirir, olgunlaştırır, duyarlılıklarını artırabilir. Bu sayede, hem duygu hem de duyularımız şeffafiyet, letafet kazanır, hem de gayb âleminin hakikatlerine bir ayna gibi olur. 

Kalp gözünün açık olması, mânâ, misal ve gayb/metafizik âlemlerinin sırlarına ulaşması demektir. Olumlu/pozitif duygu ve latifeleri, ulvî hasletleri, özellikleri geliştirme; nefsî, şehevi, behimi (hayvanî) duygular geri plana itme oranındadır.

Yapılan çalışma, gözlem ve deneyler, kesin olarak şu ilmî gerçeği doğruladı:

Yaratılan bütün varlıklar (su ve kesif toprak, bitki, ağaç, taşlar dâhil) canlıdır, çaplarına göre duyguları vardır, enerji yaydıklarından ötürü etkilerler, etkilenirler. 

İnsanoğlu da, o varlıklardan süzüldüğüne, onların özelliklerini taşıdığına göre, eğer duyu, duygu, his ve enerji boyutlarını geliştirebilir, yönlendirebilirse, onların metafizik boylarıyla irtibata geçebilir ve özelliklerini yansıtabilir. Aynı zamanda beyin gücü, düşünce, niyet, nazarımızla maddeyi ve olayları etkileme maharetini kazanabilir. Veya “seyr u süluk” diye isimlendirilen metafizik/mânâ/gayb âlemlerinde “manevî seyahatle gözlemlerde” bulunabilir. Düşünce, duygu, his ve latifeleriyle bu kanunla irtibata geçebilir. İrade sahibi olduğundan, bunun derecesine kendisi karar verir. 

Olağanüstü, harika haller; imân, ruh/duygu ve duyu birlikteliğinin meyveleridir.  Düşük dereceli ateş, bizi ısıtır, yemeği pişirir! Oksijen kaynağı, kalın çelik levhaları yakarak keser!  İstidât (potansiyel yetenek) ve kabiliyetlerimiz sınırlandırılmadığına göre, her bir duygumuzu maksimum derecede kullanmamız, kapasitelerini yükseltmemiz ve kerametvari sonuçlar almamız mümkündür. Bediüzzaman, ihlasın da büyük bir kerameti vardır, der. Önemli olan, duygu ve hasletlerimizi tanıyıp yaradılış istikametinde kullanmak, kapasitelerini yükseltip yöneltebilmek, kâinattaki diğer varlık kardeşlerimizle olan bağlantıları kurabilmektir. O zaman harika işler başarabilir, olağanüstü haller sergileyebiliriz.