Gazete, yaşanan ve ibret verici hâdiseleri, milletin gözü-kulağı olarak insanlara ulaştıran vasıtadır.
Ancak, gazetenin fonksiyonu, “haber” ile sınırlı değildir. Her türlü kültür alış verişi, ticârî ve ekonomik haberleşme de ilgi alanına girer.
Evet, Yeni Asya, ticarî bir endişe veya siyasî baskı unsuru olarak kurulmamıştır.
O, bir dâvâ, bir misyon üstlenmek için doğmuştu:
Çağımızın en büyük âlimi, müceddidi, müçtehidi, müfessiri, mütefekkir ve mücahidi Bediüzzaman Said Nursî’yi ve 82 yıllık ömrünün meyvesi Risale-i Nur Külliyatı’nı, Türkiye’ye, İslâm âlemine ve dünyaya tanıtmak, neşretmektir.
Bediüzzaman, Kur’ân ile Hadis’e dayanarak, Asr-ı Saadet’i model alarak evvelâ;
- Ferdin,
- Ailenin,
- Toplumun,
- İslâm âleminin
- Ve insanlığın iman, ibadet, ahlâk, sosyal, ekonomik, içtimaî, siyasî meselelerini halletmiş, problemlerini çözmüş, hastalıklarını teşhis ile tedavi yollarını göstermiştir.
Üstad Bediüzzaman, İslâmı ve Kur’ân’ı asrın idrakine göre tefsir ederek, çağın getirdiği tereddütleri gidermiş, insanı ruhlar âleminden alarak, ebede kadar geçireceği bütün safhaları, Kur’ân laboratuvarında tahlil etmiş; Sünnet-i Seniyye tezgâhında terbiye etmiştir.
İşte Yeni Asya, İslâm tarihi boyunca, İslâm ilimleri literatüründeki bütün mefhum ve manaların formüllerini ihtiva eden Risale-i Nurlar’ı dünyanın en köşelerine kadar ulaştırmanın mücadelesini veriyor.
Evet, “Başyazarı Bediüzzaman Said Nursî olan Yeni Asya nedir?” sualine verilecek cevap şudur:
Üstad Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’un ve Nur cemaatinin şahs-ı mânevîsinin ilâncısı,
Bayraktarı, sözcüsü, dellâlı,
Nur hareketinin gazetesi olmuş, olmaya devam etmektedir.