Yeni Asya’nın en önemli misyonu, başta Nur Talebeleri olmak üzere ehl-i imanın medyadaki dili olmak ve haklarını müdafaa etmektir.
Bediüzzaman, Kur’ân ile Hadise dayanarak, Asr-ı Saadet’i model alarak evvelâ;
- Ferdin,
- Ailenin,
- Toplumun;
- İslâm âleminin
- Ve insanlığın iman, ibadet, ahlâk, sosyal, ekonomik, içtimaî, siyasî meselelerini halletmiş, problemlerini çözmüş, hastalıklarını teşhis ile tedavi yollarını göstermiştir.
Üstad Bediüzzaman, İslâmı ve Kur’ân’ı asrın idrakine göre tefsir ederek, çağın getirdiği tereddütleri gidermiş, insanı ruhlar âleminden alarak, edebe kadar geçireceği bütün safhaları, Kur’ân laburatuvarında tahlil etmiş; Sünnet-i Seniyye tezgâhında terbiye etmiştir.
İşte İttihad gazetesi, İslâm tarihi boyunca, İslâm ilimleri literatüründeki bütün mefhum ve manaların formüllerini ihtiva Risale-i Nurlar’ı dünyanın en köşelerine kadar ulaştırmanın mücadelesini vermek için çıkmıştı.
“İttihad nedir?” sualine verilecek cevap şudur:
Üstad Bediüzzaman ve Risâle-i Nur’un ve Nur Cemaatinin şahs-ı mânevîsinin ilâncısı, bayraktarı, sözcüsü, dellâlı,
Nur hareketinin gazetesi olmuş, olmaya devam etmektedir.
Ehl-i imanın müdafii olmak,
İslâmiyete ve Müslümanlara yapılan iftira ve yakıştırmaları, hakikatlerini ortaya koyarak bertaraf etmektir.
İttihad, Şubat 1971’de Yeni Asya adıyla günlüğe çevrilir. Fakat, sermaye yok, yetişmiş gazeteci eleman yoktur. Buna rağmen, herkes yönetimden yana tavır koyar veya en azından ses çıkarmazken, hem devletin imkânlarını paylaşan “eyyamcı ve solcu” basınla ceddeleşir, hem de “müstebit, hantal devlet” anlayışıyla.
Türkiye’nin ilim, tefekkür, demokrasi, insan hak ve hürriyetleri, eğitim ve okuma hayatına çok büyük katkılarda bulunan Yeni Asya, ihtilâl, darbe, inkıraz, kapatma ve mahkemelere rağmen destanımsı mücadelesine devam ediyor!