"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’ya destek vermek için fırsat

Ali FERŞADOĞLU
18 Ocak 2020, Cumartesi 00:17
Bildiğiniz gibi, lâ şek ve şüphe bu dünyaya imtihan olmaya geldik.

Her anımız, her fiilimiz, her söz ve hareketimiz İlâhî kameramanlar tarafından kaydediliyor, filme alınıyor. Bu da kamera şakası falan değil, ayniyle gerçek!

Evet, Allah’ın bize ihsan ettiği hayat, ruh, beden, duygular, sağlığımız, iyal ü evlât, anne-baba, akraba, kardeş, arkadaş, komşu, mal-mülkümüz, insanlık ve kısaca herşeyle imtihan olmaktayız.

Dolayısıyla yukarıda zekrettiklerimize karşı vazifelerimiz, sorumluluklarımız vardır.

En önemli vazife, iman-Kur’ân hakikatlerini tebliğdir. Yani, bütün insanlığa hizmet etmekle mükellefiz. Mealini vereceğimiz şu âyet, bize bu vazifemizi çok çarpıcı bir mana ile hatırlatıyor:

“Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.” 1 

Ne demek Allah’a yardım etmek! O’nun dinini yaymak, yani, Î’lâ-i Kelimetullah’tır. Yani, iman-Kur’ân hakikatlerini öncelikle öğrenmek, anlamak, benimsemek, özümsemek, yaşamaya çalışmak ve tebliğ ile neşretmektir.

“Bu zamanda Îlâ-i Kelimetullah, maddeten terakkîye mütevakkıf; ve medeniyet-i hakîkiyeye girmekle Îlâ-i Kelimetullah edilebilir. İzzet-i İslâmiyenin îman ile katî verdiği emri, elbette âlem-i İslâmın şahs-ı manevîsi o katî emri istikbalde tam yerine getireceğine şüphe edilmez.” 2

Allah’ın dinini yaymak, maddî terakki ilim (manevî, sosyal, fen) ve teknoloji bakımından gelişmeye ve zenginliğe bağlıdır.

Î’lâ-i Kelimetuillah, yani, Allah’ın dinini yüceltmek, ilân etmek, bildirmek, yaymak da öğrenmek, benimsemek, özümsemek ve yaşamak Kur’ân hakikatlerini ve Sünnet-i Seniyye’yi, Asr-ı Saadeti günümüze taşıyan Risale-i Nur’u okuyarak, anlayarak ve yaymakla mümkündür.

Bunu da bildiğiniz gibi bütün yönleriyle ve en güzel şekilde yapmaya azamî gayret gösterip gelen Nur Hareketi’nin ana gövdesi ve Risale-i Nur’un medyadaki dili Yeni Asya’dır. İman Kur’ân dâvâsını herkese duyuruyor.

Bütün insanlığın hak, hukuk ile hürriyetlerini savunuyor ve adalet için nerede ise tek başına cansiperane mücadele veriyor ve herkesin taktirini kazanıyor!

İman, kültür ve neşriyat hizmetleri elektrik gibidir. Sessiz sedasız gider, binler, yüz binlerce ruh, akıl, kalb ve vicdanları çalıştırır.

Dolayısıyla, Yeni Asya giren eve, Deccalizmin/Süfyanizm/Kemalizmin kolları “gizli ifsat, ahlâksızlık, dinsizlik, zındıka ve mason komiteleri” kolay kolay girmez ve giremez.

Yeni Asya Risale-i Nur’u neşretmek, kitap, dergiler ve gazeteyle harf harf, kelime kelime, cümle cümle, makale makale, manşet manşet, araştırma araştırma yaptığı şerh, izah ve tanzimlerle her hizmetten payımızı alabiliriz.

Şahıs olarak, neşriyat hizmetini bilfiil yapmamız imkânsızdır. Eğer, Yeni Asya’yı maddî-manevî desteklersek, onun hizmetlerini, “bittasavvur, bilhayal, bil’istidat, bil’iman, binniyet, bilkabul, bittakdir, bil’iştiyak, bil’iltizam, bil’irade suretinde” ederek payımızı alıyoruz. 3 

O halde Yeni Asya’yı yaşatmalıyız ki, desteklemeliyiz ki, bu hizmetlerini daha geniş kitlelere ulaştırsın, bizim de payımız artsın.

Bunu da, “İkinci 50 Yıl Seferberliği” kampanyasına katılarak sağlayabiliriz.

Asr-ı Saadet’te “Î’lâ-i Kelimetullah” şu fedakârlıklarla yapılmamış mıydı? 

Hz. Ömer’den (ra) dinleyelim:

“Hz. Peygamber (asm) bir gün bizlere sadâka vermemizi emretti. O sıralarda mal bakımından oldukça zengindim. Kendi kendime ‘Eğer Hz. Ebu Bekir’i geçebilmem mukadderse ancak bugün olabilir’ dedim ve malımın yarısını getirdim. Bunun üzerine, ‘Aile efradına bir şey bıraktın mı?’ diye sordu. ‘Evet, onlara da bir şeyler bıraktım’ dedim. Ne kadar bıraktığımı sorduklarında da ‘Bunun kadar da onlara bıraktım’ cevabını verdim. Biraz sonra da Ebu Bekir geldi.

“Resûlullah (asm), ‘Sen Allah için hizmetlere ne getirdin ya Ebâbekir!”

“Malımın tamamını ey Allah’ın Resûlü!”

“Geride ne bıraktın?”

“Allah ve Resûlü’nün sevgisini!..’ Bunun üzerine onu hiçbir zaman geçemeyeceğimi anladım.” 4 

Asr-ı Saadet zaten herşeyde zirvedir ve herşeye modeldir. Malımızın tamamını veya yarısını veya dörtte birisini… ilâahir, değil, imkânlarımız nisbetinde “İkinci 50 Yıl Seferberliği” kampanyasında herhangi bir üyeliği tercih ederek yapabiliriz. Üstelik karşılığında bir kazancımız da olacaktır!

Yeni Asya’nın vermiş olduğu destansı mücadeleden hasıl olan sevaplardan payınız olsun istemez misiniz?

Dipnotlar:

1- Muhammed Sûresi, 7.

2- Tarihçe-i Hayat, s. 83.

3- Bediüzzaman, Lem’alar, s. 63.

4- Ebu Davud, Tirmizi.

Okunma Sayısı: 2011
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nihat paran

    18.1.2020 11:20:34

    Selam aleyküm hocam size bir sorum var yardımcı olursanız memnun olurum hacam ben maddi imkansızlıklardan dolayı evlenemiyorum ben bekar olarak ölürsem bana ceza var mıahirette

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı