Sonra bize mesafeli duran bir ağabeyimizin , “Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi/sahteleştirilmesi, bandrol yasağı, devletleştirilmesi/tekelleştirilmesi ve Diyanete devri” gibi dehşetli tuzakları aynen görüp, deşifre edip herkesi uyarmamız üzerine, “Yeni Asya yine haklı çıktı!” sözü aklıma geldi.

Haklı çıktığı yüzlerce içtimaî, siyasî, ekonomik, kültürel yüzlerce meselelerden bazılarını saymak “Cemaat, şahs-ı manevî ve meşveret” hesabına bir kadirşinaslık olacaktır.

Kemalistler, komünistler, ifsat ve zındıka komiteleri İslâm’a, Risale-i Nur’a, Bediüzzaman’a, dindarlara saldırırken;

Bazı kardeşlerimiz, “Risale-i Nur bize yeter-Risale-i Nur’u şerh, izah ve tanzim eden-Yeni Asya, vatan sathını bir mektep yapan kitap ve dergileri-asla evimize, dershanelere sokmayız!” diye insafsızcasına saldırıyordu!

Bazıları, “Demokrasi küfür rejimidir, İslâmda parti yoktur, hâkimiyet Allah’ındır, Allah’ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kâfirdir!” diye, hürriyete, gerçek demokrasiye/meşrûtiyete, cumhuriyete, demokratlara saldırırken,

Yeni Asya, Bediüzzaman’ın, “Hürriyet imanın özelliğidir. Meşrûtiyet-i meşrûa (şer’i meşrûtiyet, yani gerçek demokrasi Al-i İmran 159, Şura Sûresi 38. âyetlere dayanır. Meşrûtiyet, hâkimiyet-i millettir; Menderes İslâm kahramanıdır. Demokratları Kur’ân, millet ve vatan hesabına iktidarda tutmak gerekir” gibi içtimaî dersleri okuyor, yazıyor, çiziyor, anlatıyordu.

MNP-MSP-RP ve çizgisi Millî Görüş’ü takip eden AKP, din adına ortaya çıkıp, dine, dindarlara zarar verirken Yeni Asya karşı çıktı, şiddetle eleştirdi mücadele etti! Şimdi herkes, “Yeni Asya yine haklı çıktı!” diyor…

 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 darbelerini kimi dindarlar dahil elleri patlayıncaya kadar alkışlarken, Yeni Asya cansiperane karşı ve haklı çıktı…

Herkes 1980 darbe-i münafıkanesinin baştan ayağa yasaklarla dolu olan 1982 Anayasasını il il dolaşıp lehinde konferanslar, konuşmalar yapar, yazılar yazarken yeni Asya karşı ve haklı çıktı!

 Çoğu dindarlar Humeyni, Kaddafi, Saddam gibileri  alkışlarken, Yeni Asya karşı çıktı ve haklı çıktı!

 Darbe ürünü ANAP’ı alkışlarken, köksüz olduğunu ve yıkılıp gideceğini söylerken Yeni Asya haklı çıktı!

Yeni Asya, milliyetin müsbet yönünü nazara verirken; milliyetçiliğin, kafatasçılığın zararlarını, tehlikelerini anlatarak milliyetçiliğe karşı geldi; devletin bu anlayışı terk etmesi gerektiğini söylüyor ve haklı çıktı!

Yeni Asya, eşkıyalığı ve düşmanlığı  arttıran PKK’yı azdıran Hamidiliğe (Koruculuk sistemine) karşı çıktı, haklı çıktı!

Yeni Asya,-AKP, HADEP dahil-partilerin kapatılmasına karşı çıktı…

Yeni Asya, “Hak haktır, büyüğüne, küçüğüne”, Hıristiyanın, Yahudi’nin, dindarın, dinsizinkine bakmaz; müdafaa eder.

Yeni Asya, istibdat, zulüm, yanlış, keyfi muamele kimden kaynaklanırsa kaynaklansın karşı çıktı.

Yeni Asya; dindarların, cemaatlerin parti kurup yönetime talip olmasına, devleti, rejimi ele geçirmeye çalışmasına karşı çıktı ve haklı çıktı!

Yeni Asya, devletin istibdatına karşı çıktı, çıkmaya devam ediyor.

Yeni Asya Arap Baharı’nın bir oyun olduğuna, İhvan’ın iktidar olmaması gerektiğini söyledi, ikaz etti. Ne yazık ki, burada da haklı çıktı!..

Keşke karşı çıksaydı, ama, haklı çıkmasaydı! Şimdi sesleniyor:

Aldanmaktan bıkmadınız mı!