"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zalim yöneticiler niçin başımıza musallat oluyor?

Ali FERŞADOĞLU
20 Haziran 2018, Çarşamba
Hakikî mü’min, her meseleyi olduğu gibi, olumsuz vukuatı da kader nokta-i nazarında değerlendirir.

Her hadisede kaderin mutlaka adalet ettiğine dikkat çeker Bediüzzaman, “Senin başına gelen zulümler ve musîbetlerin altında kaderin adaleti var. İnsanlar, senin yapmadığın bir işle sana zulmediyorlar. Fakat kader, senin gizli hatalarına binaen, o musîbet eliyle seni hem terbiye, hem hatana kefaret ediyor” der. (Emirdağ Lâhikâsı, s. 173.)

Kader adalet etti diye, yöneticilerin, hakimin zulmünü görmezlikten gelemeyiz. Kaderin adaletine teslim olurken, zalimin zulmünü de, “elimizle, dilimizle düzelteceğiz, en azından kalbimizle buğzedip” tepkimizi ortaya koymak mecburiyetindeyiz.

Gülencilerin başına gelenlere de kader, yani, mealini vereceğimiz şu hadis-i şerif nokta-i nazardan bakmalı: “Kim bir zalime zulmünde yardım ederse, Allah o zalimi o yardım edene musallat eder” (Suyutî, Camiu’s-Sağir, h. no 8472)

Buyurunuz, bu iktidara en büyük desteği verenler arasında onlar yok muydu? Müstebit sistem, derin devlet onları Risale-i Nur’a perde olarak kullandıkları gibi; müstebit siyasetçiler de iktidarları için kullandı.

Yeni Asya olarak AKP’nin demokrat olmadığını izah ve ispat ettiğimizde bizi şiddetle eleştiriyorlardı! Hatta, mezardan ölüleri kaldırıp o zalimlere destek olma çağrısı yapmadılar mı? “Allah da destekledikleri zalimi başlarına musallat etti!”

Şimdi madalyonun öbür yüzüne bakalım: Ey AKP’ye, tek adam anlayışına halen destek olmak isteyenler; sıra sizde! Kendinize dönün, tevbe edin ve destek vermekten vazgeçin!

Halkın, dindarların diktatör yöneticilerin idaresi altında inlemelerinin sebebi nedir peki? Bir âyette mealen şöyle belirtilir: “Davranışları sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer kısmına yönetici yaparız.” (En’am Sûresi, 6/129) Ve yine bir âyette mealen, “Bir kavim kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz.” (Rad Sûresi, 13/11) diye buyurulur. Bir hadis-i şerifte “Amelleriniz yöneticilerinizdir, onlar sizlerin eseridir” buna dikkat çekilir. (Acluni, I / 146)

Demek ki, ülkedeki haksızlıkların müsebbibi, yöneticileri “fiilen, iltizamen ve iltihaken” destekleyen, alkışlayan ve yanlışlarına ses çıkarmayanlardır. Resulullah’ın (asm) şu ifadesi kâmil mü’minin nasıl olması gerektiğini haber vermiyor mu? “Cihadın en efdali, zalim sultanın, yöneticinin yanında, hak sözü söylemektir.” (Ebu Davud, Melahim, 17)

Cihadın efdali ayağımıza gelmiş; tepmeyelim lütfen!

Okunma Sayısı: 11479
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    20.6.2018 21:19:45

    Sayın yazar peygamberlerin, velilerin başlarına gelen imtihanları nasıl yorumlar acaba?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı