"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Anaforizmalar - 2

Armağan Bahtiyar
29 Temmuz 2016, Cuma
İmtihan sorularının çok zoruyla bir kere daha karşı karşıyayız.

Kolayından, ortalama, yuvarlak, herkesin bildiği tarzda cevaplarla geçiştirilebilinecek gibi değil. Adaletten ayrılmayacaksın, bile bile karıncayı ezmeyeceksin. Bir de sorularım var: "Kaç kitap okudun? Kaç kelimen var? Tarih bilir misin? Kendini ne kadar tanıyorsun? Her duyduğuna hemen inanıyorsan; seninle nasıl konuşacağız?" Her zaman insan kalmak diye birinci özelliğimiz hep taze kalacak bu arada! Yani tezekkür, tefekkür, teşekkür hallerimiz ne durumda; en azından "geçer" not alır mı?

***

Nezaket dilini kaybedersek; bin dilimiz de olsa anlaşamayız.

***

Bir gün rahat yok; demek ki dünyadayız.

***

Dostun yükü hafif olur.

***

Kalbimin gündemini soruyorsun: Med-cezir...

***

En kolay yolu seçiyoruz: Kitaba uzak olmayı...

***

Çareyi soruyorsanız söyleyim de... sormazsınız, o zaman ben de susayım! Susadığınızda haber verin! Çöl gibi yandığınızda... Mecnun, Ferhat... bir şey olduğunuzda...

***

"Düşünce suçluları" yerine; "düşünmeme suçluları"nı hapse atsalardı... adım başı hapishane yapmamız gerekecekti!

***

Bize "sade" verilmiş hayatı; hırsımız uğruna kalabalık, gürültülü, geveze, kaba eyledik.

***

İsrafından, hırsından, cimriliğinden... etiketim yani şöhretim, param var diye ötekini küçük görmekten vazgeç/e/meyenler; ölümlü olduğunuzu unutuyorsunuz, ha!

***

İstediğini söylersen; istemediğini işitirsin, demiş atalar. Kırk düşün; bir söyle... de aynı kapıya çıkıyor. Söylemek san'at; susmak da... Okuma, yazma kurslarının yanında bir de "susma" kursları açılmalı.

***

Yolcu, hep değişik manzaralarla karşılaşır.

***

Gazetelerde, haberlerde kanlı haberler... Paylaşılamayan ne acaba! Üç yüz; bilemedin beş yüz inatçı, hırslı, nefsi Firavunlaşmışlar dünyayı ateşe atıyor. Gandi'nin, Said Nursî'nin kavgasız dilini yürürlüğe koymamız gerekiyor. Dünya, nefsine tapanlara terk edilemez.

***

Sevmek, hayatı ciddiye almaktır.

***

Sevgi, hayatın kıvamıdır.

***

Bir de seni mi çözmeye çalışayım; kendim dururken!

***

Hiçbir bahar evvelkinin tekrarı değil... Peki niye aynı film "kara"larını bunca yıldır bana seyrettiyorsunuz?!... Bakmıyorsanız âlemin her ân yenilenişine... kendinizi kapıdan geçen eskicilere satın! Alırlarsa!

***

"Hırsız var!" diye bir ses geldi; pencereye koştum. Ne çalar ki hırsız: çal çaput şeyler... Altın, para pul... Nelerimiz ç/alınmış da sesimizi çıkarmamışız! "Hırsız var; arsız, ayarsız var!" diye çığlıklar attık mı hiç?!... Hem de "Hır"sız yani ki sessiz değil; "hır"lanıp/seslenip yapmışlar yapacaklarını! Yapıyorlar da... Çalınmış bir insanlığımız var; haber edeyim o zaman!

***

Hazırlanmadan gelmişti; bir güzel konuştu; içinden geldiği gibi... Bak, hazırlandım, diye "gurur" yoktu en azından. (Fakat okur yazardı zaten o; hem içini hem dışını...)

***

Şu hayatını kaleme alsana; şu kalemi hayatına alsana!

***

Sen benim kim olduğumu biliyor musun; biliyor musun dertlerimin uzayıp gittiğini!

***

Üniversiteler, camiler, ezan sesleri, vapur düdükleri, martıların çılgınlığı... ve kitaplar... İstanbulistan böyle bir şey her halde; buyurun...

***

Ders: Müfredat Dışı Edebiyat...

Konu: Yaşamak Diye Bir Şey...

***

Silâhsız insanlara silâh çeken bir dünyaya gelip dayandıysak; derin düşüncelere, istişarelere, gece gündüz çalışan Meclis'e, hür basına, radyoya, televizyona ihtiyaç artarak devam ediyor demektir.

***

Ha darbecilere sessiz kalmışsın; ha insan olduğunu unutmuşsun?!...

***

Dünya hissiz, sessiz, arsız... İnsanlığın utanışı ve uyanışı çok çok zaman alacağa benziyor.

***

Dertsiz dünya yokmuş meğer; dünyanın dert köşesinde!

***

Dünyadaki bütün silâhlar, askerî birlikler dünya sınırları dışına... Herkes kalemi, kâğıdı çıkarsın; ders başına!

***

Canım sıkılıyor, diyemezsin; insanken, ölümlüyken, mevsimler renk renk gelip gidiyorken, her nefes sana bedava nefes gönderenin varken...

***

Yollarımız dolaştığında... yolları dolaşmayanı hatırlamışsak... yoldayız demektir.

***

Ondan bundan isteme; O'ndan iste.

Okunma Sayısı: 1316
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı