"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Anaforizmalar - 4

Armağan Bahtiyar
02 Eylül 2016, Cuma
Hani; birkaç yazar oturmuş, içlerinden birinin yazdığı romanı, roman kahramanının özelliklerini tartışıyorlarken sohbet bir ara “gündelik” gerçeklere kayar. Roman yazarı dayanamaz; der ki: “Gerçeğe dönelim beyler; roman kahramanı ölsün mü; yaşasın mı?” Niye mi anlattım bunu? İşimiz dışında işlerle uğraşıyoruz da ondan... Kendi içimizi, işimizi düzene koyamadan; her şeye el atıyoruz; elimizde kalıyor. Umuma el atan umumundan mahrum kalır, demiş atalar; niye dediyse?

*

Dünya yorgun... Uykusuz... Aç... Susuz...

Yüz yıllık yorgunluğumuz; sofra başı şefkatli hallere muhtaç...

İp/inceldiği yerden koptu kopacak.

Birisi bir çığlık atmalı; duymalı dünya uyanmalı.

Bu hâl; hâl değil!

*

Eylül başladı.

Zulmün de bir sonbaharı, kışı vardır.

Hangi bahar, yaz gitmemiş!

Hangi zulüm payidar!

*

Eylül...

Gülü açılıyor ayrılıkların.

Yaz gölgeleri çekilip gitti.

Ölümün sarı rengine bürünmede âlem.

Vedalar çığlığın öteki adı mı?!...

*

Kimsiniz efendim, dedi. Çok meşhur olduğumu; Allah’ın beni tanıdığını söyledim; güldü.

Her şeyin sahibi bizi tanıyor, biliyor, görüyor, duyuyor... Çamuru çağla yapıyor. Kayısı yapıyor. Tanıma sırası bizde...

*

Hatırlatayım dedim: “Koltuklar fani; dostluklar baki...”

*

Diplomalıların dünyayı ne hale getirdiğini gördünüz; bu okulları bir mektebe kaydedin.

*

İşi baştan çözelim. Bunu konuşalım yani. Yanisi şu: kitaplara bandrol niye var? Katma değer vergisi niye var? Nerdeyse kitap okunmayan bir ülkeyiz. Bırakın kitapların yakasını.

*

Yalan söyleyecekseniz; önce insanlığınızdan {istifade edemeyeceğinize göre} istifa edin!

*

Ah, çok dağıtmışım kelimeleri;

Toplayayım derken;

Dünyayı ve kendimi!

*

Yok, yok; uzağız; yakın bildiklerimize bile...

*

Operasyon; Türkçesi ameliyat... Kanlı olur. O da bütün yollar denendikten sonra... İlle de “savaş” diyenlerin akılları kalplerinden ve hesap gününden çok uzakta... Önce yangın çıkarıyorlar; sonra üzerine benzin döküyorlar!

*

Dünya nereye gidiyor; bilen var mı?!... Dünya iflâs etti; gören var mı?!... Diplomalılar dünyayı kararttı. Bir şeyler değil; çok şeyler ters gidiyor!

*

Şu kısır döngüler bitmeden; huzur döngüsü gelmeyecek dünyaya!

*

Dostluk; düşmanlıktan iyidir.

*

Saman alevi; zaman alevine dayanamaz.

*

Yok, yok; farkında değiliz; Bodrum’un yarısı “kaçak” çıkmış! Bu belliydi de... ülkede ne kadar kaçak yapı, iş güç, eğitim, fabrika var acaba?!... Bir de bunun tesbiti yapılsa!

Çok zaman kaçak yaşadığımızın tesbiti de yapılsa; tarafımızdan...

*

Kravatlı adamların idare ettiği dünya; aç, susuz, perişan, kan, gözyaşı...

*

Gördünüz:

Paralarınız fakir...

Diplomalarınız cahil...

Yaralı berelisiniz;

Allah aşkına; siz nerelisiniz?!...

*

Basının yasını tutsun birileri! Kâğıt olduğuna bakmayın; çoğu naylon...

*

Unutulan bir şey değilse; aşktır o.

*

Tiyatro bir hayattır ve orada rol yapılarak oyun oynanır; hayatta bir tiyatrodur ve rol yapılmadan oynanır bu oyunda baş rolde sensin.

*

Duyalım diye;

Şarkılı geliyor mevsimler!

*

Savaşa karşı çıkmak; ucuz politika, imiş! Ama savaş da çok pahalı politika...

*

Aynacı Amca!

Bana beni gösteren bir ayna verebilir misin?!...

*

Daha yaşarken; ölmüştür de;

Yaşamak rolleri giyinir;

Ya bol gelmiştir ya da dar!

*

Ben zor yolu seçeyim: sevgiyi... Siz kolay yolu seçin: nefreti...

*

Eğitim sorunlu; bir de zorunlu!

*

Bir de şunu görüyorum; taraftarlıkların haksızlığı örtme gayretkeşliğini. Hakperestleri tenzih ederek...

*

Dünyaya nizam vermeye kalkanlar; heey! Dönüp de bakın göstermelik otobanların, sıkıntı ve kibir katlı binaların arkasına; ağlamadan ayrılırsanız aralarından, sizi tebrik için gelmek isterim. “Asgarî hayat”la yaşamak rollerindeler. Gitmeseydim de bu bayram görmese miydim fukaralığın gözyaşlarını. Yok, yok; iyi ki gitmişim; zalimleri mazlûmları daha bir ayırdım.

***

Ali Hakkoymaz notu:

Kulak misafirliğine dâvet...

Keyf\ince Lügât saatleri:

Gündüz: 17:00...Tekrarı: 21:30...

İstanbul Bizim Radyo... 104:4...

Okunma Sayısı: 2141
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı