Tanışalım önce:
Adımız: İnsan...
Dilimiz: İnsanca...
*
Sevgiyi bir kenara bırakınca... patır patır dökülüyor insanlık.
*
Bu “bulutları...”
Yağmur umutları
Gibi okumalıyım!
*
Bayram mı?
Dostun farkında olduğun her ân...
Kalbini “kalpsizlikten” arındırman...
Yol yapmanın da bir yolu vardır.
*
Gece bir bilmeceyse; çözelim.
*
Bu çağ çok paralı da... çok, çok cimri... Çok pahalı...
*
Niye öfkeli konuşuyorsunuz ki... Kelimeleriniz yetersiz; anladım! Konuşun, konuşun; nasıl olsa gürültüleri duymuyorum!
*
Edebiyat nedir, diyorlar: Gördüğün/görmediğin her şeyin adını yeniden koymak diyorum.
*
Altını çiz bakalım yaşadıklarının;
Kaç satır var sana dair?!...
*
Edebiyat dersinde öğretmen: “Yazdıklarınız okunaklı ve dokunaklı olsun!” diyordu öğrencilerine. (Değişik bir rüzgâra ne kadar ihtiyacımız var; bir bilsek!)
*
Kayıt dışı ticaret kadar; kayıt dışı hayatlar da ilgi alanımız/da olsaydı!
*
Gittin mi?!...
Sen zaten gelmemiştin!
*
Unuttun belki de yaşamayı;
Canının sıkıldığından belli!
*
Dünya nüfusu kalabalık; çok kalabalık; adam sayısı az; çok az!
*
Bütün gitmeler beni bekliyor!
*
Dünyanın tapusunu dünyada kalacaklara verelim de... bu hırs, telâş, kavga... bitsin, gitsin!
*
Para... ne çok şeyi arkaya attırıyormuş! Nelerin paraya tahvil edildiğini görünce... ne diyeyim; çok şey de...para etmeyeceğini biliyorum!
*
Bayram biter; seyran bitmez!
Hayran bakışların var ya çocuk;
Sana bayram bitmez;
Oyuncaklara çok daldık be çocuk;
Bizi eve çağırsana!
*
Cehalet ülkemin ekmeği aşı;
Kim yese oluyor ya kör ya şaşı!
*
Hayatı he ce li yo rum;
“Aşka” gelince...
Ke ke li yo rum!
*
Her ân pırıl pırıl bir selâm; al bu selâmı. Sonsuz kokulu bir gül; içinde yedi rengiyle... Kokla!
*
Yoo...
Her şeyin bir yolu yordamı var...
Endamı var ağaçların.
Sözün bir kıvamı...
Bin ağaç sökeriz;
İki bin dikeriz...
Tamam da...
Yüz yıllık hatıralar bedava mı!
*
Apartmanlarınız, arabalarınız, diplomalarınız, şöhretiniz... dursun bir kenarda da... bir hastayı yokladığınızı, bir çiçeği kokladığınızı getirin!
*
İyi birisine benziyorsun... Hattâ iyisin de... lâkin iyi şeyler yapmıyorsun! Bu durumda... Bu, durum da... yo, yoo... bu durumda kalamazsın!
*
Dört yüz çadırdan, Osmanlı diye bir medeniyet kur; sonra medeniyet diye öteye beriye bak!