"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çare: Daha çok okumak...

Armağan Bahtiyar
27 Şubat 2015, Cuma
Bugün yarın öleceksin. Kul hakkı diye bir şey var. Her şeyi çiğneyip geçiyorsun. Kabalık bu. Cehalet. Burası şehir; git köyüne o zaman!

 

1

Biraz televizyonunuzu karartın; içiniz aydınlansın!

Siyaset konuşmayın bu aralar; ferahlayın!

Dostlarınızı kahvaltıya çağırın arada!

Çam sakızı çoban armağanı hediyecikleriniz olsun!

Arabanızda, evinizde, çantanızda, cebinizde küçük kitaplar bulundurun! Kitap hediye edemiyorsanız; sayfasından verin! Hatıralaşın!

2

Yalanlar, yanlışlar öylesine akraba oldu ki... 

Her şey o kadar sıradanlaştı ki...

Konuşmak başka bir dert...

Susmak başka...

Sözlükler, bizi katmayın bu işe, diyor.

Tarih, dönüp dönüp takvimlere bakıyor.

Coğrafyadan niye zayıf aldığımı anladım! 

Nereye bastığını, nerde durduğunu bilen çok yok!

Gürültü, besteyi bastırıyor!

Hakikat susmaz; bu belli de... ciddiyetine lâyık ağızlar arıyor.

Ne yapalım, peki?!... Oturalım mı öyle?!...

Bana sorarsanız; Karac’oğlan’dan ödünç bir mısra alayım:

“Yollar çamur; kurusun da gidelim!”

3

Bize birdenbire bir şeyler oldu!

Teennî diye bir şey vardı. Ân ân... Sakin... Mütevekkil...

Bu sinir, sabırsızlık hayra alâmet değil. 

Yeşil yanar yanmaz; uçacaksın! Yoksa kornalar, el kol işaretleri, argo lâflar... 

Ne var, ne oluyoruz! Ne var gittiğin yerde?!...

Bugün yarın öleceksin. Kul hakkı diye bir şey var. Her şeyi çiğneyip geçiyorsun. Kabalık bu. Cehalet. Burası şehir; git köyüne o zaman! 

*

Dikleneceksen; israf etme öfkeni; zalimlere diklen; gücün yetiyorsa! 

Bu basitlikler; kimliğini ele veriyor. Çok ucuzsun! 

*

Uzatmaları oynuyor dünya zaten! 

Oyun çoktan bitmiş; haberin yok! 

Gelecekler; gelmiş gitmiş. Biz kalmışız buralarda. İyi geçinelim!

*

Anlıyorum; vicdanın yaralı, cüzdanın yaralı. Servet denilen şeyi üç beş kişi aralarında pay etmiş. 

Hırsını ondan bundan çıkarma! Bana yan baktın, arabamı çizdin, önüme geçtin.... bunları geç! 

*

Toplumun yukardan aşağıya sükûnete ihtiyacı var. 

Espriye, nükteye, fıkraya, karikatüre, şiire, hikâyeye... çok uzak düştük.

Öğretmen arada fıkra anlatmalı. 

Toplantılar asık suratlarla gerilmemeli.

Eskiden siyasîler -en sert hallerde bile- fıkra falan anlatır; dostu düşmanı güldürürdü. 

Toplantı öncesi suratlarını salonlarda gerdirip gelenler var, gibi. 

Kime kızıyorsun! Hangi hakla! 

Sözlüğünün çok zayıf olduğu ortada... 

*

Solundan sağına herkes herkesle konuşuyor. 

Toplumda her şeye rağmen aslında pek bir sıkıntı yok. İnsanları kategorize edenler/kutuplaştıranlar var. 

Muhabbet dilimiz potlaştı. 

Madde ve tarafgirlik putlaştı. 

Yunus’u dinleyelim mi:

“Gelin tanış olalım.

İşi kolay kılalım.

Sevelim, sevilelim;

Dünya kimseye kalmaz!”

4

Zorlandığımız...

Darlandığımız...

Horlandığımız günlerdeyiz.

Kor ateş zamanlar...

Bana mı öyle geliyor;

Ağaçlar, kuşlar tedirgin...

Dünya yalan ve para çarkında;

Kim fakında ki buralar bizim değil?!...

Hani; ağaç gölgesiydi dünya!

Hani; misafirdik biz!

Yok, yok; kendimiz edip eyledik!

Tadı kalmadı; balın!

Tuzu kalmadı; tuzun!

Tevekkeli; Yevm-ül beter, derdi, hele annem!

5

Bize sükûnet gerek...

Yara bere içindeyiz.

6

Çare: Daha çok okumak...

Ali Hakkoymaz notu: 3 Mart 2015 Salı akşamı saat 19:00’da Balaban Tekkesi’nde “Yaşamak Diye Bir Şey...” konulu sohbetimiz var. Üsküdar Marmaray Yanı, Valide Sultan Camii’nin deniz tarafı... Yeni yaşamak adreslerini beraberce aramak için... Teşrif ola...

Okunma Sayısı: 1773
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • osman çakmak

    1.3.2015 12:54:21

    eskileri düşünürken feyiz ırmakları bugün niye yok demiyoruz elhamdi-ulillah ali hocam var ...

  • Nabi Turak

    27.2.2015 10:24:18

    Ali hocam kaleminize yüreğinize sağlık .Konuyu tam da can alıcı yerinden yakalamışsınız.Binler tebrikler. Bu tarz yazılarınızın devamını bekleriz.Günlük yaşantımızın manasız hay huylu koşuşturmaları arasında bu türden yazılar bizleri bir nebze olsun kendimize getirir diye düşünüyorum.Selam ve sevgilrimle Allah,a CC. emanet olunuz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı