Gözlerimizin içine içine bakan “hayat”ın neresindeyiz; çok zaman?!..
*
Gözlerini (yerinden) oynatırcasına size bakan bir çocuğa bakmadan bir adım atabilir misiniz!
*
Ya, kaç çocuk bakışı her an! Bir köşebaşında/n sana b/akar; görür müsün? Var yok arası mı yaşamaların?
*
Her an kaç aşk bakışıyla bakar (yaşamak) sana; bunu bir hatırlatan olmadı mı? Nefeslerin sana (her nefes) söylemiştir de... duymamışsındır.
*
Duymadan/almadan mı yaşıyorsun günün gecenin selâmını?!.. Oldu mu şimdi! İşin ne senin; öyle koşturuyorsun da!
*
Ne çocukların gözyaşını silmeye yetiyorsun ne de bir annenin feryadını dindirmeye.
**
“Bu benim!” diyebileceğin bir işin var mı?
*
Mevsimlerin adını sormadan, rengini görmeden, kokusunu ayırmadan bir telâş, bin telâş içindesin.
*
Acele yolculuklar... Acele oturup kalkmalar... Hayata yetişmeye çalışıyorsan; boşuna; hayat burada, başucunda; sen nerde arıyorsun?!.. Suların serinliği kaybolmuş yüzünde; hissetmiyorsun. Alnına değen rüzgârla bir ilgin yok gibi...
*
Haber bültenlerinden kurtulup kendi haberlerimizi dinleyemiyorsak; bu kesret hayra alâmet değil!
*
Kim çağıracak seni, sana? Öylesine terk etmişsin ki adresi/ni, neşeni... Karanlık; bu olsa gerek, gaflet bu! İnsanın kendini bulmasına devlet/saadet dendiğini biliyor musun?!...
*
Bir “düğün dâvetiyesi” hazırla. Sade olsun. Kesreti savur şöyle! Buluşma yerini ve zamanını biliyorsun:
Yer: Kalbin.
Zaman: Şimdiki zaman.
***
Ve unut artık şu beklemeleri de... beklettiğin hayata “zaman” ayır. Ayırma gözlerini (kendi) gözlerinin üzerinden. “Elden gelen öğün olmaz; o da vaktinde bulunmaz!” diyen atalara kulak ver!
*
O rüzgâr bu rüzgâr; savrulduğun yeter. Kendi besteni duymadan, kendi rengini görmeden gidecek misin?!..
*
Şu fazlalıklarını at; bunca yükle seni almazlar; kalakalırsın istasyonlarda. Demedi deme!
*
Yaşamak diye bir şey var; unutup duruyorsun!
*
Yaşamak diye bir şey var; “bir şey” sanmıyorsun! Her nefes soru her nefes cevap...
*
Yaşamak diye bir şey var;
Dağların burcunda,
Mazlûmun zalime hıncında...
Besteye durmuş erik ağaçlarını gördünüz mü; mart geldi!
Sen yerinde sayıyorsun.
*
Yaşamak diye bir şey var. Gözlerin durmadan arar, kalbin sorar; aldırmıyorsun!