"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaşamak diye bir şey - 1

Armağan Bahtiyar
06 Mart 2015, Cuma
Yaşamayı unutarak yaşıyoruz!

Gözlerimizin içine içine bakan “hayat”ın neresindeyiz; çok zaman?!..

*

Gözlerini (yerinden) oynatırcasına size bakan bir çocuğa bakmadan bir adım atabilir misiniz! 

*

Ya, kaç çocuk bakışı her an! Bir köşebaşında/n sana b/akar; görür müsün? Var yok arası mı yaşamaların? 

*

Her an kaç aşk bakışıyla bakar (yaşamak) sana; bunu bir hatırlatan olmadı mı? Nefeslerin sana (her nefes) söylemiştir de... duymamışsındır. 

*

Duymadan/almadan mı yaşıyorsun günün gecenin selâmını?!.. Oldu mu şimdi! İşin ne senin; öyle koşturuyorsun da!

*

Ne çocukların gözyaşını silmeye yetiyorsun ne de bir annenin feryadını dindirmeye.

**

“Bu benim!” diyebileceğin bir işin var mı?

*

Mevsimlerin adını sormadan, rengini görmeden, kokusunu ayırmadan bir telâş, bin telâş içindesin.

*

Acele yolculuklar... Acele oturup kalkmalar... Hayata yetişmeye çalışıyorsan; boşuna; hayat burada, başucunda; sen nerde arıyorsun?!.. Suların serinliği kaybolmuş yüzünde; hissetmiyorsun. Alnına değen rüzgârla bir ilgin yok gibi...

*

Haber bültenlerinden kurtulup kendi haberlerimizi dinleyemiyorsak; bu kesret hayra alâmet değil! 

*

Kim çağıracak seni, sana? Öylesine terk etmişsin ki adresi/ni, neşeni... Karanlık; bu olsa gerek, gaflet bu! İnsanın kendini bulmasına devlet/saadet dendiğini biliyor musun?!...

*

Bir “düğün dâvetiyesi” hazırla. Sade olsun. Kesreti savur şöyle! Buluşma yerini ve zamanını biliyorsun:

Yer: Kalbin. 

Zaman: Şimdiki zaman. 

***

Ve unut artık şu beklemeleri de... beklettiğin hayata “zaman” ayır. Ayırma gözlerini (kendi) gözlerinin üzerinden. “Elden gelen öğün olmaz; o da vaktinde bulunmaz!” diyen atalara kulak ver!

*

O rüzgâr bu rüzgâr; savrulduğun yeter. Kendi besteni duymadan, kendi rengini görmeden gidecek misin?!..

*

Şu fazlalıklarını at; bunca yükle seni almazlar; kalakalırsın istasyonlarda. Demedi deme! 

*

Yaşamak diye bir şey var; unutup duruyorsun! 

*

Yaşamak diye bir şey var; “bir şey” sanmıyorsun! Her nefes soru her nefes cevap...

*

Yaşamak diye bir şey var; 

Dağların burcunda, 

Mazlûmun zalime hıncında... 

Besteye durmuş erik ağaçlarını gördünüz mü; mart geldi!

Sen yerinde sayıyorsun. 

Yaşamak diye bir şey var. Gözlerin durmadan arar, kalbin sorar; aldırmıyorsun!

Okunma Sayısı: 1923
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı