Bir başka yönünden bakılacak olursa, bu enerji, dokuz ay ancak kâfi geliyor. O kadar çok aşınıyoruz ki, dünya hayatında; o kadar çok yıpranıyoruz ki günahların tasallutuyla… Ama Rabbim, Rahîmdir.

Al sana, İhsan-ı İlâhî olarak, tekrar bir üç ay daha…

Yani, “Üç aylar” olarak tavsif edilen Receb, Şaban ve Ramazan.

Âdeta hasenat cihetiyle bir harman mevsimi bir “âhiret pazarı” olan, ruhları güzelliklerle dolduran bu ayları değil takip eden bir sene için, belki bir ömre kâfi gelebilecek sevap ve hasenat kazanmaya vesile kılmak gerekir.

Çünkü kim bilir kimler, bu saadete ererler?

Peygamber Efendimiz (asm) hadis-i şeriflerinde, “Receb ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayı”1 buyurmaktadır.

Öyle ise, işte Recep ayı. Yani, Allah’ın ayı!

Bu mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemini ve değerini Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmektedir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”2

Üç Aylar, Risale-i Nur’da, “Çok mübârek ve çok sevaplı ibâdet ayları olan Şuhûr-u Selâse” olarak ifade ediliyor ve bu ayların sevap derecesi, “Her bir hasenenin sevâbı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâbân-ı Muazzamda üç yüzden ziyâde ve Ramazan-ı Mübârekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere…”3 şeklinde değerlendiriliyor.

Receb ayı, fazileti büyük bir ay olduğuna göre; umulur ki, Allah (cc), salih kullarının emeklerini zâyi etmez; bu mübarek aylarda, seyyiatları mağfiret eder, hasenatları da kat kat arttırır inşaallah.

Her sene Receb ayının ilk Cuma gecesi, yani Regaib Gecesi mü’minler tarafından “kandil gecesi” de denilen ümit gecesi, istiğfar gecesi, af ve mağfiret gecesi olarak ihya edile gelmektedir memleketimizde.

“Kendisine rağbet edilen şey, bol ve değerli bağış” mânâsına gelen Regaib, “müstehab ve nafile ibadet” manalarında da kullanıldığı gibi; hicrî takvime göre yedinci ay olan Receb ayının ilk Perşembesini Cumaya bağlayan geceye ad olmuştur.

Bu sene üç ayların başlangıcı Perşembe gününe, gecesinin de Regaib Gecesine tevafuk edişi ayrı bir özellik, ayrı bir güzellik meydana getirmektedir.

Günümüzü ve günlük hayatımızı her zamankinden farklı kılacak; şu mübarek günleri, geceleriyle birlikte fırsata tebdil edecek çalışmalara me’haz; öteler için zâd-ı âhiret tedarikine vesile yapmak gerekmez mi?

Madem gerekir; öyle ise, haydi!..

Ahd edelim, ceht edelim, gayret edelim; “kazanmışlar” hürmetine, kazananlar listesine girelim; Rabbimizin rızasına erelim.

Bilvesile bütün okurlarımın üç aylarını ve Regaib Gecelerini tebrik ederim.