"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bayramımız bayram olsun

Ali Rıza AYDIN
14 Haziran 2018, Perşembe
Rabbi Rahimimize binler hamd ü sena olsun ki, bugün itibariyle bir Ramazan-ı şerifi daha idrak ettik, ikmal ettik. Nasip olursa yarın bayram.

Yani, emr-i İlâhî olduğu için tuttuğumuz bir ay orucun mükâfatı.

Bayram kelimesinin Arapça karşılığı, “id”dir. Yani, sevinç, neş’e ve bir araya gelme günü.

İslâm dininde, hicretin ikinci yılından itibaren kutlanmaya başlanan Ramazan ve Kurban Bayramı olmak üzere iki bayram vardır.

Hicretten sonra, Medine sakinlerinin İran kültürüne dayanan Nevruz ve Mihrican bayramlarını gören Peygamber Efendimiz (asm), “Allah sizin için o iki günü daha hayırlı iki günle, Ramazan ve Kurban Bayramlarıyla değiştirmiştir”1 buyurmuşlardır.

Kamerî takvime göre, Ramazan orucunun hitamında ve Şevval ayının ilk üç gününde kutlanan bayrama, Ramazan Bayramı dendiği gibi; her Müslüman kişinin bayramdan önce vermekle mükellef olduğu fıtır sadakasına istinaden “Fıtır Bayramı”, yani “Orucu Açma Bayramı” adıyla da anılmıştır.

Ülkemizde gelenek hâline gelen şeker, lokum ve tatlı ikramına kinaye olarak bazı çevrelerce maksadını aşan bir ifadeyle “Şeker Bayramı” da denilmektedir.

İslâm’ın beş şartından biri olan oruç ibadetinin bayramı, asla şekere atfedilemeyecek ciddî ve Rabbanî bir bayramdır.

Evet. Bayramlar sevinç ve neş’e günleridir.

Bayramlarda meşrû ölçüler çerçevesinde eğlenmek caiz görülmüştür. Bu cümleden olarak; bir bayram günü Hz. Aişe (ra) ile birlikte bulunan Hz. Peygamberimiz (asm), yanında Buas Harbi’ne ait ezgiler söyleyen iki kız çocuğuna müdahale etmek isteyen Hz. Ebû Bekir’e, “Her milletin bayramı vardır, bu da bizim bayramımız”2 dediği nakledilmektedir.

Bu müstesna günlere hem manen, hem de maddeten hazırlanmak gerekir.

Bayram günlerinde, elde bulunan temiz ve güzel elbiselerin giyilmesi, şahsî bakımların özenle yapılması, güzel kokular sürülmesi bu hazırlık cümlesinden bazılarıdır.

Bayram namazından önce hurma veya tatlı bir şey yenilmesi; mümkünse, namaza yürüyerek gidilmesi ve dönüşte başka bir yolun kullanılması; namaza giderken, tekbir getirerek gidilmesi; namaz çıkışında çokça sadaka dağıtılması güzel bir İslâmî davranış biçimidir.

Ve ayrıca, ecri yüksek bu mübarek günlerde ve bu günlerin gecelerinde Kur’ân, Cevşen okunmalı ve gönülden duâ edilmeli.

Büyükleri memnun edilip, küçükler sevindirilmeli.

Yani bayramlar, “bayram” olmalı…

Bilvesile Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.

Dipnotlar:

1- Müsned, 3: 103; Ebu Davud, Şahid, 245. 2- Buharî, İdeyn, 3; Müslim, Salâtü’l-ideyn, 16.14 Haziran 2018.

Okunma Sayısı: 2279
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı