"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratlık eksilmeyen bir sevda...

Ali Rıza AYDIN
14 Mayıs 2015, Perşembe
Bin dokuz yüz ellinin son yıllarının bir yaz günüydü…

Aksaray’da, Ulu Cami ile hemen karşısında bulunan belediye binasının arasındaki alan hınca hınç insanla doluydu. 

Herkeste meraklı ve heyecanlı bir bekleyiş…

Meydanda toplanan halkın heyecanı zirveye çıkmış, yerlerinde duramıyorlardı âdeta. Herkes onu bekliyordu. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes’i…

Ben de, yetişkinler arasında bir ayaklık yer bularak söylenenlere kulak kabartıyor, yani belediye binasının balkonuna bakıyordum. 

Bendeki bu merak, amcam Rüştü Aydın’ın Demokrat Parti Aksaray ilçe teşkilâtında görev yaptığını ve o dönemle ilgili hatıralarını merhum babamdan dinlemiş olmamdan ileri geliyordu sanırım. Eh, bende de bir “Demokrat”lık sevdası baş göstermişti zahir, çocuk kalbiyle, o günden. 

Demokrat Parti Aksaray İlçe Başkanı Faik Ökçesiz’in, Menderes’in arkasında ve bulunduğu yerden sağ elini kaldırarak, parmaklarıyla “V” işareti yapmasını; bunu gören ve mesajı alan Aksaray halkının “Vilayet isteriz” diye hep bir ağızdan bağrışmalarını bugün yaşanmış gibi hatırlıyorum.

O günlerden bugünlere çok şeyler gördük, duyduk, yaşadık. Ama gel gör ki, bu memlekette pek çok şey unutuldu; hem de, çarçabuk. 

Doğrusu, buna hayret etmemek mümkün değil. 

Meselâ: Allah’tan, Kitaptan bahsedilmenin bile yasak olduğu bir istibdat devrini sonlandırarak iktidara gelen ve birçok önemli icraatı ortaya koyan; on sekiz sene boyunca okutulan, “tangır tungur” kabilinden uydurukça namaz çağrısı dayatmasına son verip, ezan-ı Muhammedî’nin, asıl şekliyle tekrar semâvâtta inlemesini sağlayan Demokrat Partinin misyonu ve demokrasi ideali; bu ideal uğruna ve bunun bedeli olarak demokrasi kahramanı bir Başbakanın mazlûmâne idam edilişi hafızalardan silindi.

Bugünkü iktidarın da muhalefetin de -her ne kadar aktörleri değişse de- şu an siyaset sahnesinde olmalarını, Demirel’in, 12 Eylül İhtilâlini yapanların koyduğu siyaset yasaklarını kaldırmak için demir çarık, demir asa meydanlara çıkmasına borçlu oldukları… O’nun, siyaset yasağını ihlâl ettiği gerekçesiyle hakkında açılan kırk küsur dâvâya rağmen, yılmadığını; MSP, MHP, CHP ve DYP’ye yeniden siyasî faaliyet haklarını iade eden referandum yolunun açılmasına vesile olduğu da unutuldu.

Yani, hep birlikte bir beyin travması yaşıyoruz. Dünü, dünden bugüne nasıl gelindiğini bilenler bildirmiyor; bilmeyenlerin ise, “bilmek” gibi bir gayretleri yok.

Bugün ise hesap kitap, “pansuman”lar üstüne. “Keser döner sap döner, bir gün olur hesap döner” atasözünü unutmamak gerekir. Demokrasinin herkese lâzım olduğunu, ya da bir gün, “lâzım olmaz” zannedenlere de lâzım olacağı hakikatini asla unutmamak gerekir.

Unutulmamalıdır ki: “Ulu çınarlar, fırtınalı diyarlarda yetişir”.    

Okunma Sayısı: 1822
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mikail Yaprak

    14.5.2015 12:44:41

    TEBRİKLER, Hocazadem!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı