"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gurubun rengi vurmadan cama...

Ali Rıza AYDIN
17 Aralık 2015, Perşembe
Gençlere uzun ömürler dilerim. Gençliğinin kadrini, kıymetini bilenleri ise tebrik ederim.

Çünkü bu gençler, “en hayırlı genç” payesine mazhar olmuş insanlar. Gençken, dinçken, muktedirken akıbetini düşünen; Cennetin peşine düşen gençlere ne mutlu. 

Gençliğini savuşturup gönülleri genç kalanlar bir mânâda “geç” kalanlar hâlâ, damaklarındaki tatla; “bir rüzgâr gibi geçip giden” hayatla, hayatını hayatlandıramayanlar, elini şakağına yaslayarak ziyan olan günlerine yanarlar. Zira sabit zannedilen şu güzeran-ı hayat, bir rüzgâr gibi uçup gitmiş; arkasında kalan ise ahlar, vahlar, eyvahlar… 

Her ne kadar, Yahya Kemal Beyatlı ömrünün akşamında, gurubun verdiği hüznün ruh hâletiyle; 

“Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç;

“Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç!”1 dese de,  geride kalan her zaman diliminin reşat altını kıymetinde olduğunu kavrayıp, ömür trenini son vagonundan yakalamak bile bir şeydir; bütün bütün kaçırmaktan iyidir. 

Yahya Kemal’de, “Dönülmez akşamın ufkundayız” şiirindeki akşamla ömrün son demlerine işaret etmektedir. Zira akşam, güneşin battığı, gurubun kızıl ışıklarının camlarda yansıdığı, yani günün bittiği, gönlü hüzne sevk ettiği bir demdir.

Risale-i Nur’da, nâdim olanlardan birisinin söylediği nakledilen “Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn hâller getirdiğini ona şekvâ edip söyleyecektim”2 cümlesi pişmanlığın, ziyan olan günlere eninin apaçık delili. Yine orada, Bediüzzaman; “gençlik gecesinin uykusundan ihtiyarlık sabahıyla” uyandığını söyledikten sonra, “vücudum kabir tarafına bir inişten koşar gibi gidiyor”3 cümlesiyle,  insanın ahir ömrünün seyrini, seyelanını en güzel şekilde tasvir ediyor.

Bir şarkı sözünde, “Çaresi olsaydı ömür alırdım” deniliyor ya; heyhat, geçen zamanı yaydan çıkan ok gibi, döndürmek, geri getirmek elbette ki mümkün değil. Ama, hazır zamanı istikbal hesabına, ahiret yararına kazanmak mümkün olabilir.

Vefat edenler hakkında kullanılan “gidenle gidilmez” deyimini biz de zaman kavramına teşmil edebiliriz. Çünkü giden gitmiş. Biz, geleceğe bakalım. Gurup cama vurmadan, tedbirini alalım. 

Zira arkasından gelen akşam… 

Dipnotlar: 1- Yahya Kemal Beyatlı, Kendi Gök Kubbemiz, 92. 2- Said Nursî, Lem’alar, 233.  A.g.e., 224.   

Okunma Sayısı: 3255
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı