"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayata dair şeyler

Ali Rıza AYDIN
31 Mayıs 2018, Perşembe
Her ne kadar herkesin hânesi herkesin küçük bir dünyası olsa da, o dünyada yaşadığımız hayatın her lâhzası gül gülistan değil ya.

Zaten her şey yolunda gitse, arzuladığımız gibi olsa imtihan olmanın bir manası kalmaz ve imtihan, sır olmaktan çıkar.

Hepimizin, istisnasız her insanın hayatında bir imtihan vesilesi; herkesin baş gözüyle göremediği bir çehresi var ve olmak zorunda. Çünkü sistem böyle kurulmuş, çark böyle dönüyor.

İş, hangi şey imtihan, hangi şey imtihan değil meselesinden öte; verilen mesajı fark edebilmek. Yaşananlar kimini ezer, kimini üzer; kimilerini de, mutlu eder. Bu cümleden olarak:

Bir muhtereme okuyucumuz, hayatına dair bazı memnuniyetsizliklerini benimle paylaşma ihtiyacı duymuş. Yazısında tadat ettiği sıkıntıları, günümüzün bilindik problemleri cinsinden şeyler. O gün, düşüncemi kendisine ilettiğim gibi; bugün de, verdiğim o cevabı sizlerle paylaşmak istedim. Şöyle demiştim:

“Yazınızı dikkatle okudum ve üzerinde düşündüm. Kader seni bu kimseyle karşılaştırmış, eş olmuşsunuz birbirinize. Buna göre, o insan senin eşin, çocuklarının da babası. Kayın baban da, onun babası. Bir defa, bu gerçeği asla göz ardı etmemeli. Hânelerde huzurun inşası ve devamı için, -gerek erkek, gerek kadın- eşlerin birbirlerine olan muhabbeti kadar, muhabbet ettiklerine de muhabbet etmeleri; en azından, hürmet etmeleri gerekir.

“Bir problemin halli için, sadece haklı olmak her zaman iş görmüyor. Haklı olmak kadar, hakperest olmakta gerekiyor.

Anlattığınız aile içi sorunlara, maalesef, birçok ailede rastlanıyor. Hatta aile büyükleri de sorunun bir yerinde rol alabiliyor zaman zaman. Yapılacak şey, onlara malzeme vermemek, dillerine düşmemek. Bu, ‘riyakârlık yapalım’ manasına gelmez.

“Siz, birinci derecede evinizdeki insana yakınlaşın ve saadetinizi; saadet değilse bile, huzurunuzu idame ettirin. Efendiniz, eğer sizi yanlışa, kötülüğe; özellikle Allah’ın emirlerinin dışına itmiyor, buna zorlamıyorsa, eksiğine-kusuruna takılmadan, onun girilecek bir kapısını bularak yuvanızı ayakta tutmaya çalışın.

“Bediüzzaman, insanı kırk kapılı bir saraya benzetiyor ve mutlaka girilecek bir kapısının bulunabileceğini söylüyor.

“Bu kapıyı bulun ve girin!

“Risale-i Nur’un bir başka yerinde ise, ‘Bir göz hatırı için çok gözler sevilir’1 deniyor.

“Değil bir göz hatırı, çocuklarınızın o sevgi dolu gözlerinin hatırı birkaç gözü sevmeye, saymaya değmez mi?

“Lokman Hekim, ‘İki şeyi unutma, iki şeyi de unut: Allah’ı ve ahireti unutma; yaptığın iyiliği ve gördüğün kötülüğü de unut’ diyor.

“Elbette ki kadın, sadece evini çekip çeviren, çocuklarına yediren içiren giydiren ve efendisinin döşeğini seren bir insan tiplemesinden ibaret değildir. Bütün bunlar vazife ve bir emir-i şer’î olmasının yanında kadının da bir dünyası, onun da bir hülyası var. Kadın da, lâyık olduğu yere konulmayı; onlar da, hoşnut olmayı ister.

“Her hâlde, çözüm, çözümsüzlükte olmadığına göre; sanırım şu mesajlara kulak vermek gerekir:

“Rabbimiz, ‘Ey iman edenler! Sabredin’2 buyuruyor.

“Gönüller Sultanı Peygamberimiz (asm) ise, ‘Sabır, kurtuluş ve sürurun anahtarıdır’3 diyor.”

Velhâsıl: Sabreden derviş, muradına ermiş.

Dipnotlar:

1- Said Nursî, Mektubat, 255. 2- Âl-i İmran Sûresi, 200. 3- Keşfü’l-Hafâ, 2: 21,

Okunma Sayısı: 2717
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı