Ticarette alış veriş, para kazanmak meşrû dairede ise haktır, helâldir.
İnsanlar alabilir, satabilir; istediği ticareti yapabilir.
Ama hep almaya endeksli, nalıncı keseri gibi hep kendinden tarafa yontan; vermeyi pek sevmeyen anlayış, hiç kimseye hoş gelmez.
Satıcı, alıcıdan fazla para tahsil ederse, düpedüz kul hakkına girmiş olur. Bu, bir kuruş bile olsa…
Ahlâk, her konuda aranır.
Ticaretin ruhu, doğruluk, emniyet, müşteriye karşı nazik ve terbiyeli davranmak; kendi kazancının yanı sıra, müşterinin hakkını da gözetmektir.
Günümüzde, mağazalardaki fiyat etiketlerinde görüyoruz ki, fiyatların büyük ekseriyeti küsûratlı.
Yani, 45’li, 95’li, 99’lu rakamlar.
Fiyat etiketlerindeki rakamların 45 ve 95’li olanında, 5 kuruş; 99’lu olanında ise 1 kuruş çoğu zaman güme giden, alıcı açısından, zayi olan paradır.
Bu konuyla ilgili olarak TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Etiketlerde görülen kuruşlu fiyatlar, kasada ödeme yapan vatandaşa nakit para üstü olarak geri verilmiyor. Özellikle AVM’ler başta olmak üzere büyük marketler ile zincir marketlerde ve mağazalarda 1 kuruştan sonra artık 5 kuruş ve 10 kuruşlar da para üstünden sayılmıyor” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Kaç kuruş olursa olsun vatandaşlarımız para üstünü istemeli. Halkımız arasında sanki 5-10 kuruş para üstünü istemek ayıp gibi yanlış bir algı var. Bu yanlış algı kırılmalı, çünkü para üstü istemek ayıp değil haktır. Hiçbirimiz kuruşları beğenmeyecek kadar zengin değiliz. Üstelik 1 kuruşun dahi hesabını yapacak bir tasarruf devrindeyiz.”
Bu küsûratlı fiyat uygulamasının esas maksadı; ürün bedelini, rakam olarak bir alt hanede gösterme taktiği, bir cihette alış veriş hilesi. Bu taktik, netice itibariyle, ödenmeyen para üstünü de kapsamakla beraber; daha ziyade, “yanıltıcı algı” şeklinde tüketiciyi etkilemektedir.
Subliminal mesaj uygulamasına benzer, ama sesle, görüntüyle, resimle değil de, rakamlarla şuuraltını etkileme taktiği.
İlgililer bu durumu gündemine almalı.
Nasıl ki, mağazaların indirimli satışları bir nizama, bir kanuna göre yapılıyor ve bu, Ticaret Odaları tarafından belirlenip, belgelendiriliyorsa; uygulanmakta ve yanıltıcı olma yüzdesi yüksek olan bu “45”, “95” “99” gibi kuruşlu, küsûratlı fiyatlandırmalar da Belediyeler, Ticaret Odaları ya da konunun ilgilisi merciler tarafından bir esasa bağlanmalı. Tâ ki, tüketicinin yanılma ve maddî kayba uğrama ihtimali ortadan kalkmış olsun.
Bunu bekliyoruz!
Ticarette esas olan dürüstlüğü alan, satan, denetleyen, yöneten herkesten bekliyoruz.
Ve arzu ediyoruz ki; tacirimiz, esnafımız Peygamber Efendimizin (asm), “Dürüst, sözüne ve işine güvenilen tüccar, nebîlerle, sıddîklarla ve şehitlerle beraberdir”1 müjdesine muhatap; vatandaş da, endişeden ârî olsun.
Dipnot:
Tirmizî, Büyû, 4; İbn Mâce, Ticârât, 1.