"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

O, ihsan ediyor; biz israf ediyoruz!

Ali Rıza AYDIN
04 Şubat 2016, Perşembe
Hayatın seyelanı içinde öyle tenakuzlar, öylesine çelişkiler yaşıyoruz ki, çoğu zaman anlamakta, akıl erdirmekte güçlük çektiğimiz oluyor.

Bahçe demirine naylon poşetlerle torba torba takılmış ekmekleri birer birer toplayan adamı görünce, “İşte, o” dedim ve hemen yanına vardım.

Selâm verdim. Ardından da, davranışını, yaptığı işin güzelliğini takdir ettiğimi ifade ettim. 

Çoğu zaman, topladığı ekmekleri karşımızdaki hâlî bahçede güvercinlere verişini; onların da, analarının etrafında toplanan çocuklar gibi etrafında toplanıp birbirleriyle itiş kakış ekmekleri yiyişlerini uzaktan uzağa görürdüm, ama bu kimseyle ilk defa temas kurup, onunla konuşuyordum.

Ekmeklerin atılmasından, israf edilmesinden dolayı yüksek perdeden vaveyla etmekle kalmadı -ki, ben de bu manzaradan hep bizarım-, adam, ekmekleri ziyan edenlere, demire takanlara, çöpe atanlara ağız dolusu bedduâ etti. Ben, bu defa da üzüldüm. “Keşke yaptığı hayırla, ürküttüğü kurbağa bir olmasaydı” diye düşündüm. Ona:

“Bak, güzel bir iş yapıyor, bundan dolayı da sevap kazanıyorsun. Hatta yaptıklarını görenlerden duâ bile alıyorsun. Çünkü kültürümüzde ‘nân-ı aziz / âb-ı leziz’ olarak anılır ekmek” dedikten sonra, “Sen, yine de kimseye bedduâ etme” yollu ikazda bulundum.

Daha sonra, düşündüm:

Bir tarafta, İnsanlar bir lokma ekmeğe ulaşmak, bununla hayata tutunmak için hayatlarını ortaya koyuyorlar. Yine insanlar, bir lokma ekmek için gece gündüz demeden, soğuğa sıcağa aldırmadan her türlü zor şartlarda hayatlarını idame ettirme çabası sarf ediyor. 

 Diğer tarafta da, “ekmeksizler”; ekmeği hor görenler!

Meseleye tekrar, bir başka açıdan baktım:

Ekmeği hor gören, götürüp çöpe veren insan düpedüz kabahat işliyor; hatta israf cihetiyle, günahkâr oluyor. Onları toplayan kimse, bu davranışından dolayı, umulur ki sevap kazanıyor; yiyenlere ise, rızık oluyor!

Gariplikler arkasında anlaşılmaz sırlar var.

İşin hikmet yönü böyle olabileceği gibi; israf yönü, doğrusu tüyler ürpertici. 

Şu tabloya bakar mısınız:

Toprak Mahsulleri Ofisinin 2013 yılı “Türkiye Ekmek İsrafı Araştırması”na göre, ülke genelinde üretilen günlük 250 gr ağırlığındaki standart ekmek miktarı, 90.9 milyon adet. Bu ekmeğin 4.9 milyon adeti çöpe gidiyor. Yani, ortalama 3 nüfuslu bir ailenin günlük 4 ekmek tükettiğini varsayarsak, 1 milyon 225 bin ailenin ekmek ihtiyacı heba oluyor. Günümüzde, bir parça ekmek uğruna nice canların gark olduğu düşünülürse, israfın vahameti daha iyi anlaşılır sanırım.

Torbalar dolusu ekmeği çöpe atmayı bir tarafa bırakalım, Peygamber Efendimiz (asm), -bir defasında- eve girdiğinde, yerde bir ekmek parçası gördü. 

Onu yerden alıp sildikten sonra yedi ve: 

“Ey Âişe! Değerli olan şeye saygı göster. Çünkü ekmek parçası hangi topluluktan / kavimden nefret etmiş / kaçmış ise, kat’iyyen bir daha onlara dönmemiştir” buyurdular. (İbni Mace, Et’ime, 52)

Bu hadis-i şeriften gereken dersi çıkarıp “israf” kapısını kapatmak, en iyi “iktisat” olacaktır her hâlde. 

Okunma Sayısı: 1362
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı