"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

On beş günün ardından

Ali Rıza AYDIN
12 Mayıs 2016, Perşembe
Âyet-i kerimede, “Allah’ın nimetlerini sayacak olsanız sayamazsınız”1 buyrulmaktadır.

Öyle ya, nimet, sadece yenilip içilen şeylerden ibaret değil elbet. İhtiyaçta ne varsa nimet, istifade edilen her ne varsa nimettir.

Nimet, Allah’ın bağışladığı, lütfettiği, ihsan ettiği maddî manevî ikramların hepsidir.

Bu, bindiğimiz otomobilden, indiğimiz merdivene; içtiğimiz sudan, kokladığımız karanfile; güneşin ziyasından, gecenin karanlığına kadar neler neler…

“Sayamazsınız” buyruluyor ya…

Sağlık, büyük bir nimet olduğu gibi; hastalık da sabra ve sabırla kazanılan sevaplara vesile olması cihetiyle önemli bir nimet. “Nârı da hoş, nûru da hoş” denildiği gibi, O’ndan gelen her şey hoş.

Ne var ki, nimetlerin kadri kaybedilince, elden çıkınca anlaşılıyor. Hâl böyle olunca; çoğu zaman, çoğunun geri dönüşü de mümkün olmuyor. Nimetleri yersiz, zamansız; maksadının hilâfına kullanmak ise, onu, heder etmek demektir.

Hadis-i şerifte, kıymetini bilmediğimiz iki kıymetli şeyin “sağlık ve boş vakit”2 olduğu açıkça ifade edilmektedir.

Geçen zamanın telâfisi mümkün olmamakla beraber, gelecek zamanı “gün bugündür” titizliğiyle değerlendirmek belki bir parça fayda sağlayabilir dar-ı ahiret hesabına. Sağlık da bundan pek farklı değil. Çarçur edilen sağlığı tekrar elde etmek, kırılan testiyi seplemek, yani kırığını, döküğünü onarıp ayakta tutmaya çalışmak gibi bir şey.

Şöyle bir düşünsek; sağlığımıza zarar verici ne çok şeyi kale almıyor, bu surette, bedenimizi ne çok yıpratıyor olduğumuzu fark ederiz.

Her şeyin bir ucunun sağlıklı yaşamaya bağlı olduğunu düşünüp zararlılardan, zarar veren davranışlardan korunabilsek mesele yok, ama araba devrilince yol gösteren çok… Otlar, çöpler, ilâçlar, çeşit çeşit terkipler; o kadar çok tavsiyeler ortalıkta dolaşıyor ki, şaşırmamak mümkün değil.

Biz de her can gibi revizyona ihtiyaç duyduk, tavsiyelere uyduk ve kendimizi Grand Özgül Termal Tatil Köyü’nde bulduk. Allah (cc), ihsan ettiği her nesne gibi, kaplıca sularını da ne muhteşem yaratmış; onlara, onlarca derde deva, pek çok hastalığa şifa hassesi katmış.

Elimizdeki nimetlerin şükründen aciz hâldeyiz.

Yazılarımıza ara verdiğimiz on beş günün on günü, kaplıca denilen bu İlâhî nimetten istifade etme; Rabbimizin Şâfî ismi hürmetine, fizikî gıcırtılarımızı dindirme ümidiyle oralardaydık.

Sözün burasında, “Türkiye’nin elli küsur ilinde termal sularımız var. Gidin, girin. Bataklık da olsa Allah’ın bu nimetinden istifade edin” diyen kurumun CEO’su Himmet Beyin “önemli” dediği üç tüyosunu sizlerle paylaşmak istiyorum:

1) Sıcak kaplıca sularının içinde bulunma süresini her defası için, en az 5, en çok ise 20 dakika ile sınırlamak gerektiği; 

2) Çıkınca, bir süre, normal su ile duş almayıp kaplıca suyunun vücutta bırakılması ve kurutulmasının maksada daha uygun olacağı; 

3) İnsan fıtratına en uygun kaplıca kullanma zamanının ise her gün, ilki, sabahları güneş doğmadan, ikincisi de, akşam güneşi batmadan önce; yani, iki kerahet vaktinden önceki zaman olduğu ifade edilmektedir.

Nev’îni ve adedini tadat etmekten acze düştüğümüz sayısız, sınırsız, sonsuz nimetleri gibi, kaplıca nimetlerini ve kaplıca nimetlerinden şifa bulan nice bedenleri halk eden, lütfeden Rabbimize kâinatın zerratı adedince hamd ü senalar olsun.

Dipnotlar:  

1- İbrahim Suresi, 34.  
2 -Buhârî, Rikak, 1.

Okunma Sayısı: 1276
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı