"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şehr-i Gufran elveda

Ali Rıza AYDIN
07 Haziran 2018, Perşembe
Gelişiyle sevindi, gidişiyle hüzünlendi gönlümüz.

Evet, Ramazan-ı şeriften söz ediyorum; şehr-i gufran, şehr-i Furkan’dan…

Tabir yerindeyse onu, on bir ay iple çektik, bekledik; ömrümüze yirmi üç gün ekledik.

Ekledik; çünkü Ramazandan yirmi üç gün, ömrümüzün en değerli günleri. Ve nihayet, şunun şurasında Ramazanın bir ay olmasına, bir haftalık zaman var.

Geldi, geliyor derken; vedâ vakti kapıda.

Umumiyetle ayrılık vakitlerinde söylenen “elvedâ” sözü, Ramazan-ı şerifin yarıyı geçmesi, yönünü zevale çevirmesi hâlinde de söyleniyor çoğu zaman.

Evet, ayrılık vakti…

Ramazan-ı şerif, her ne kadar rahmetini, bereketini bırakıp gidiyor gitmesine, ama insan da gidiyor takdir olan bir istikamete. Bakalım Ramazan, gelecek sene bize gelecek mi? Ya da biz ona gidebilecek miyiz? Bu yönüyle bakınca vedâ etmek, yani Ramazana “elvedâ” demek mübalâğa gerek.  

Zira seven, sevgilisinden; sevgili de, seveninden ayrılıyor takvimi belli, ama vukuu, bize göre belli olmayan bir müddet için.

Elvedâ, sözlük manası itibariyle “Allah’a ısmarladık, Allah’a emanet ol” demektir.

O, hakkını vermek, hâsılatını dermek cihetiyle bize bir ikram-ı İlâhî, bir emanet olduğu gibi; biz de ona emanetiz şeytandan korunma, günahlardan arınma manasında.

Ayrılık hüznünü gönlümüze koyup giden Ramazan-ı şerifin, diğer zaman dilimlerine göre müstesna bir yere sahip olduğu muhakkak ki, ehl-i gönül tarafından, o, tâzim maksadıyla; Şehr-i Ramazan (Ramazan ayı), Şehru’s-sıyam (oruç ayı), Şehru’l-kıyam (kıyam ayı), Şehru’s-sabır (sabır ayı), Şehru’l-muvasat (iyi geçinme ve bölüşme ayı), Şehrullah (Allah Teâlâ’nın ayı), Şehru’l-hayr (hayır ayı), Şehru’l-berake (bereket ayı),Seyyidü'ş-şuhur (ayların efendisi), Şehru’l-umme (ümmetin ayı), Şehru’l-Kur’ân (Kur’ân ayı) ve Şehru’n-necat (kurtuluş ayı) gibi isimlerle vasfedilmiş.

Bu evsafla yâd edilen bir değerin ayrılışına vedâ; ayrılış anında ise, “elvedâ”  denilmez mi?

Hikmet-i Hüdâ bu ya!

Bir tarafta hasret, bir tarafta vuslat…

Rahmet ve mağfiret devresini tamamladığımız; umulur ki, ihyâ ettiğimiz Ramazanın, Cehennemden kurtuluş devresi olarak vasıflandırılan son on gününe ulaştık Elhamdülillâh.

Yani, her gecesinin Kadir Gecesi olması ümidiyle ihya edeceğimiz günlere…

Şehr-i gufran Ramazana elvedâ; ardı sıra geleceğe, merhaba.

Okunma Sayısı: 4034
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı