İrademizin dışında zuhur eden dertler için bu böyle.

Bir de, önce istediğimiz ve keyif aldığımız, böylelikle başımıza sardığımız; ardından da istemediğimiz hatta muzdarip olduğumuz bir şey var ki, o da hayatımızı mahveden, sağlığımızı katleden, akciğerlerimizle birlikte dünyamızı karartan sigara illeti.

Çoğu zaman, çocuk yaşta, çevredeki içicilere özenerek başlıyor bu iş.

Topluma iyi örnek olamayan sigara tiryakileri -ki, aile bireyleri de buna dâhil-  netice itibariyle hem kendi canlarını, hem de canım yavruların canlarını bu batağa atıyor. His ve hevesine mağlup olan çocuklara/gençlere bazen bunlar da yetmiyor, sigaraya bende olmuş bedenleri başka şeyler istiyor; derken, zehirlerle tanışıyor körpeler.

Keyif verdiğini, bazı hallerde de teselli ettiğini zannettiğimiz bu sigara illetinin insan sağlığına binlerce zararı olduğu tıbben ispat edilmiş bir gerçek.

Akciğer kanseri; kanseri tetikleyici vakalar; dudak, yanak, gırtlak, mide, pankreas ve yemek borusu kanseri; astım ve bronşit; beyin ve kalpte damar tıkanıklığı; öğrenme bozukluğu, hafıza zayıflığı, erken bunama; üst solunum yolu enfeksiyonları; erkeklerde iktidarsızlık, kemik erimesi; hamilelerde düşük riski; bebeklerde zekâ geriliği gibi nice hastalık sigaranın insan sağlığına verdiği zararlardan bazıları...

Araştırmalar, Türkiye’de sigaranın her gün 200 ila 250, her yıl ise 100 bine yakın kişinin ölümüne sebep olduğunu ortaya koymaktadır.

Sâri bir hastalık, umumî bir felâket seviyesine ulaşan sigara bağımlılığının önüne geçmek için ülkemizde, başta Yeşilay’ın takdire şayan ciddi gayretleri; yanı sıra, son yıllarda ihdas edilen sigarayı bırakmak isteyene yardım amaçlı sağlık birimleri bu konuyu gündeminde tutuyor.

Öncesi keyiflenmek, sonrası ise küflenmek olan sigara alışkanlığını mazide bırakmak asla imkânsız değil.

Bir defa, buna inanalım!

Her başarı, zorlukları aşmakla mümkün olduğu gibi; sigara bağımlılığından kurtulmayı başarmak için de azmetmek, bir parça da gayret etmek yeterli.  

İşe, önce beyni, yani benliği ikna etmekle; ardından da , “Bu zehrin bana ne faydası var” sorusunu sorarak başlamak gerekir. 

Bir insan, sigara içmeyi bırakacağına inanırsa, inancına güvenirse; iradesini, sigaranın önüne kapı gibi gererse; başarır!

Ve böylece, hayatın tadı ile tanışır.

İnsan fıtratında var olan inat duygusunu, “sigara içmemede inat” olarak algılamanın, ona kanalize etmenin ve bunda sebat göstermenin çok işe yarayacağını ve bu kararlılığın biiznillah, beklenen sonuca ulaştıracağını bilin!

Trafikte ölmenin müsebbibi, kazadır; sigaradan ölmek ise, bile bile bir tercih. Öyle ise, gelin, sigarayı dünyanızdan tardedin!