Rabbimize hamdüsenalar olsun ki sabır, ibadet, rahmet, mağfıret ve bereket ayı olan; büyük bir coşku ve heyecanla karşılanan Ayların Sultanı Ramazan ayına kavuşmayı, bir defa daha nasip eyledi.
Hasenatın harmanı diyebileceğimiz bu mübarek ayda Allah’ın rızasını gözeterek her ne yapsak makbuldür, hasenedir, sevaptır.
Evlere neşe, sofralara bereket, ibadete huşu, kalplere inşirah, gönüllere ferah ve ünsiyet husûle getiren Ramazan ayında elde edilen sevap, diğer aylara nisbeten zirvelere çıkıyor. Çünkü nefsimiz ve şeytanımızla kıyasıya mücadele ettiğimiz bu sayılı günlerde, Cenâb-ı Hakk’ın “Oruç benim içindir. Onun karşılığını ancak ben vereceğim” buyurduğu ve mü’minlere farz kıldığı oruç var; çoluk çocuk, yetişkin hepimizin cuşuhurûş koştuğumuz ve Efendimizin (asm) müekked sünneti olan teravih namazı var; fukaranın hayatına, sofrasına -çorbadaki tuz kabilinden de olsa- bir miktar katkı sağlayan fıtır sadâkası var; son on gün içinde girilen itikâf, yine son on günün tek gecelerinde bulunması muhtemel ve yirmi yedinci gecesinde olması kaviyyen me’mûl olan ve bin aydan daha hayırlı olan Leyle-i Kadir var.
“Kur’ân ayı” olan bu mübarek ayda, kültürümüze yerleşmiş, ananemiz olmuş güzel bir Peygamberî âdet, Ramazan’a mahsus bir sünnet olarak camilerimizde karî-cemaat karşılıklı okuduğumuz mukabelelerimiz; şahsî olarak takip ettiğimiz hatim cüzlerimiz, Cevşen okumalarımız var.
Yine Ramazan’da, sahurlarımız; ruhun sükûnet bulduğu, kurumuş dudaklarla yapılan en sâfî, en kalbî duâlarımızı Mevlâ’mıza sunulduğumuz müstesna bir zaman dilimi ve itaatin şahikası olan iftar anlarımız var.
Balmumu gibi yumuşayan kalplerin daha müşfik, daha engin, daha lâtif hâle geldiği Ramazan’da göz, fakir fukarayı, garip gurabayı daha bir dikkatle görüyor; ruh, merhamet kanatlarını daha bir farklı açıyor bu günlerde.
Çocuklar da nasipleniyor, yarım gün tuttukları “tekne orucu” ile de olsa Ramazan orucundan. Onların, Teravih namazındaki hafif yollu haylazlıkları; sahurdaki mahmur gözle, nazları; iftar zamanındaki sabırsızlıkları daha bir safî, daha bir samimî, daha bir meleksi oluyor doğrusu.
Ramazan, bu; lütuflar manzumesi bir ay!
Ramazan’da Allah’ın rızasına müteveccih olan herkese, her şey var. Çünkü bu ay, O’nun rahmetinin alabildiğine tecellî ettiği bir ay. Bu ay herkesin, başını O’nun kapısının eşiğine koyarak her matlubunu arz edeceği; kulluğun hazzını doyasıya tadabileceği; O’na naz edebileceği ve O’nun rahmetini, keremini, gufranını ellerini semaya kaldırarak, isteyebileceği bir ay.
Ramazan-ı Şerifin feyzine, bereketine nail olmanız; oruçlarınızın makbul, ibadet ve duâlarınızın kabul olunması dileğimle…