"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yatırımı doğru yapmak…

Ali Rıza AYDIN
11 Eylül 2014, Perşembe
Hiçbir şey biteviye, aynı şekilde devam etmediği gibi, insanın taleplerinin de ardı arkası gelmez. Hâlbuki Cenâb-ı Hak, pek çok hikmete mebni olarak yarattığı mahlûkatın göz rengini, yüz şeklini, ses tonunu; boyunu, huyunu farklı farklı halk ettiği gibi; dünyalıkları da birbirinden ayrı ayrı takdir edip, taksim etmiş. Kimileri varlık, kimi insanları da darklık içinde bir imtihana tâbi tutmuş. Dünya hayatı bu!

Kur’ân-ı Kerîm’de; “Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyenlere de ahireti isteyenlere de) Rabbinin ihsanından (istediklerini) veririz”1 buyruluyor.
Âyet, gerek dünya gerekse ahiret nimetleri bakımından Allah’ın lütfunun sınırsızlığını ifade etmekte; servet, mevki, sağlık ve yaşayış güzelliği bakımından insanlar arasındaki farkların, İlâhî takdirin bir gereği olduğunu, hâl böyle olunca, bu dünyada mutlak eşitliğin imkânsızlığını ortaya koymaktadır.
Bunun yanında, “Baksana, biz insanların kimini kiminden nasıl üstün kılmışızdır! Elbette ki ahiret, derece ve üstünlük farkları bakımından daha büyüktür”2 mealindeki âyette ifade edildiği vechile; dünyada olmadığı gibi ahirette de insanlar eşit durumda olamayacaklar, aksine, insanların dünyada yapmış oldukları işlere göre ahirette derece farkları daha da büyük olacaktır.
Ancak, “Her kim bu çabucak geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gideceği Cehenneme sokarız”3 âyetiyle Rabbimizden önemli bir ikaz geliyor.
Açıkça anlaşılacağı üzere, para ve mevki gibi dünyevî imkânlar Allah nezdinde hiçbir değer ifade etmediği için, dünya hayatını sırf bunların peşinde koşarak geçirenler, maalesef, ahirette üstün derecelere ulaşma hakkını kaybetmiş olacaklardır.
Her şey dolup taşsa ne olacak, akıbet, bırakıp gidecek olduktan sonra. Eldekini hayırlı hizmetlere, faydalı işlere sarf etmenin dışında; ahirete aksedecek bir şey yok. Zira “Dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet fânidir, muvakkattir. Faydası az, zahmeti çoktur.”4
İmtihan, var olan şey sayısınca… 
Ölüm, korku, açlık, mal azlığı, fakirlik, hastalık; bunların hepsi birer imtihandır. Bunlar dünya hayatının ayrılmaz parçalarıdır, hiç kimse bunlardan birisine yakalanmaktan kurtulamaz.
En sonunda herkes ölecektir. İnanan akıllı kişi, bunları Kur’ân’a göre anlayıp değerlendirendir.
“Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele”5 diyor, âlemleri Yaratan.

Dipnotlar:
1- İsrâ Sûresi, 20.
2- İsrâ Sûresi, 21.
3- İsrâ Sûresi. 18
4- Said Nursî, Mektubat, 257.
5- Bakara Sûresi, 155.

Okunma Sayısı: 1235
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı