"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya, bir dâvânın susturulmaz dilidir!

Ali Rıza AYDIN
14 Ocak 2016, Perşembe
İnsanlık, tarihi boyunca defalarca hastalıklar, taunlar yaşayagelmiş.

Yetmemiş; harpler darplar, zelzeleler; o da yetmemiş ihtilâller, muhtıralar, insanlara psikolojik ve subliminal baskılar; dahası, dostu dosta düşman eden madrabazlıklar olmak üzere toplumları toptan etkileyen sarsıntılar yaşamış.

Bunların birçoğu, birçoğunuzca malûm…

Ülke bazında, memleket ölçeğinde yaşanan sıkıntılardan ise bizim, yani Nur Talebelerinin; hele ki Yeni Asya Gazetesi’nin ve okuyucularının müstağni kalmaları, olup bitenlerden etkilenmemeleri hiç mümkün mü? Elbette ki, maddî-manevî her dönemde olanlardan biz de hissedar olduk. Rabbimize şükürler olsun ki, hadiselerle ne duruşumuzu yitirdik, ne de şevkimizi bitirdik.

Evet, sarsıldık, ama savrulmadık; inceldik, ama kopmadık, her ne kadar savrulanlar olsa da… 

Hiçbir dönemde görülmediği ölçüde vuku bulan kardeşin kardeşe kırılganlığını anlamak, bir mânâya oturtmak çok zor. “Savaş hiledir” derler ya; demek ki, siyasetler savaşı da insanları etkilemiş, hileleri maksadına ulaşmış. 

Buna rağmen, başları başka yerde, bakışları farklı yönde olanlar olsa da, “Hoşgörülülükte deniz gibi ol” tavsiyesine uyduk; muzırlar bir tarafa, mazurları hoş gördük.  

Evet, sadece “hoş” gördük; ama bunca yıllık karabeti “boş” gördük!

Yıllar yılı aynı safta olduğumuz bir kısım arkadaşlarımız, -sözgelimi- bana kızıyor, “Benim!” dediği gazetesini gözden çıkarıyor ve tepki verip gazeteyi almıyor. Yani, kişiye kızıyor; kuruma küsüyor. 

Allah insaf versin! 

Anlaşılan, bu kabil kimselerin Yeni Asya ile bağları, pamuk ipliğiyle bağlı imiş, vazgeçilmez değerleri gönlüne sindirememiş!

Dostluk, kardeşlik; dâvâ adamlığı engin gönül işidir. Dün uhrevî gayeleri, ulvî dâvâları uğrunda aynı yola baş koyanların, bugün dünyevî mülâhazalar, muaccel hazlar için ray değiştirmelerine ne demeli? 

İsterseniz, gelin, bu sorunun cevabını Hz. Mevlânâ’dan alalım:

“Ey gönül! Bir sürü dostun yanında, elbette düşmanların da olacak; ama ihtimal bu ya, onca düşman var iken seni dostun vuracak!”

Ne garip bir hâl, değil mi?

Yeni Asya’nın, yayın hayatına başladığı günden bu güne ne çok badireler yaşadığını cümle âlem biliyor. Bilmeyen de olanları görüyor. 

Buna rağmen, Yeni Asya’yı, teşhir raflarında yer alan herhangi bir gazete olarak görmek, doğru değildir. Zira Yeni Asya, bir dâvânın susturulmaz dilidir. 

Bu itibarla, Yeni Asya’yı piyasa mantığıyla, siyasî mülâhazalarla değerlendirmek; buna göre kıymet biçmek, düpedüz insafsızlık olur. 

İnsaf ehli kimselerin şiarı, sâbit-kadem olmaktır; bin bir bedel ödeyip bugünlere ulaşmış kurumunun, arkasında durmaktır.

Gelin, biz de öyle yapalım; mertçe, erkekçe!.. 

Okunma Sayısı: 1389
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı