"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni güne selâm olsun

Ali Rıza AYDIN
27 Ekim 2016, Perşembe
Yeni güne, güneşin ilk huzmeleri düşerken ses vermeye başlıyor, dünya yüzünde mevcudat.

Önce bir “cik”, onu takip eden “cik cik”ler minik serçeden; biraz sonra, ayak sesleri, sabah namazını camide eda edip, evlerinin yolunu tutan bahtiyar mü’minlerden; derken, motorlu araç sesleri, bayilerine mis kokulu sıcacık ekmekleri yetiştirme telâşında olan fırıncı kamyonlarından ve o masum ağlayışlar, yeni güne gözünü açmış melek yüzlü yavruların Rablerine niyazı ve mahmur gözlü annelerine nazlarından gelmekte, hayatı çepeçevre kuşatmakta.

Derken, seslerin seslere, insanların insanlara, araçların araçlara karışması neticesinde meydana gelen büyük bir âhenk, büyük bir senfoni…

Mevlâ’sını tesbih eder, ses çıkaran nefesler.

Yeni bir gün, yeni bir hayat; yeni bir hayat ise, o gün bizi bekleyen işlerin ikmali ya da insanın, yeni bir işe intikali; bu surette, imtihanı demektir.

Caddelerde, sokaklarda bir seyelan ki, ardı arkası gelmeyen.

Her gün bir kâfile gelir, biri gider, kaybolur; daima dolar, boşalır1 dünya.

Birinin geldiği istikamete, diğeri gider.

Hiçbir şey kararında kalmaz.

Meselâ; içinde bulunduğumuz günler, bize hizmet eden bedenimiz ve azalarımız; yediklerimiz, içtiklerimiz, teneffüs ettiğimiz oksijen… 

Belki hep aynı şeyler olduğu zannedilebilir. Fakat kesin olarak bilmeliyiz ki, dün ile bugün; geçen senenin aynı bir günü ile bu senenin bugünü; bir önceki aldığımız nefes ile bir sonraki aldığımız nefesimiz, kesinlikle bir değil, birbirinin gayrıdır.

Var olan her şey, hareket ve faaliyet içindedir.

Zaten hayat da bu değil mi?

Taç yapraklı çiçekler her yeni günde, yeni bir tebessümle tefekkür dünyamızı renklendirirken; bahar aylarında, bazen de sonbaharda da görülen ve yarım saat ile yirmi dört saat arası yaşayan arzımızın en kısa ömürlü canlısı Mayıs sinekleri dünyamızı süslerken, onlardan ibret almamak ve bigâne kalmak küfranı nimet olmaz mı? Yaratılış maksadımıza aykırı durmaz mı?

Her yeni gün, herkese yeni bir hayattır.

Çünkü gece gözümüzü kapattığımız, uykuya daldığımızda, bir cihette ölüyor; her sabah lütfu İlâhî, ikram-ı Rabbanî olarak yeniden dirilmiyor muyuz?

“Her yeni gün, sana, hem herkese bir yeni âlemin kapısıdır.

“Zîrâ herkesin, her günde, şu âlemden, bir mahsus âlemi var. O âlemin keyfiyeti o adamın kalbine ve ameline tâbidir.”2

Hadisatı fark etmemek, verileni görmemek, şükretmemek demektir.

İnsanın en hakikî ömrü bulunduğu gün olduğuna göre, değer bilip, değer bulmak gerekir.

Öyle değil mi?

Dipnotlar:

1. Said Nursî, Sözler, 53. 2. a.g.e. 246.

Okunma Sayısı: 1712
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı