"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaman, ne zaman?

Ali Rıza AYDIN
02 Mart 2017, Perşembe
Kâinat, İlâhî Kudret tarafından var edildiğinden beri, kronometre çalışıp duruyor.

Kur’ân’da; “Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istivâ eden (intizama koyan) Allah’tır”1 âyetiyle ifade edilen Big Bang patlamasından, yani kâinatın yaratılışının başlangıcı varsayılan ve temeline ilk harcın konuluşundan beri…

Baştan, sona doğru seyelan eden zamanı fark etmek için.

Zaman kavramı, felsefenin ilgi alanlarından biri olmasının yanında, matematik ve fizik çalışmalarının da önemli alanlarından biridir. 

 Bunun içindir ki, insanoğlu, tarih boyunca çeşitli metodlarla zamanı ölçmeye çalışmıştır. İlk başta insanlar için sadece yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın zamanını bilmek yetiyor; mevsimler barınma, göç veya hasat zamanını söylüyorlardı. Gittikçe daha küçük zaman birimlerine ihtiyaç duyan insanlık, yılı aylara ve haftalara bölmeye başlamışlardır. Daha küçük zaman birimlerinin tarihi takvimle paralellik gösterir. Yılları ve günleri ilk olarak birimlere bölenler Sümerlerdir. 

Kur’ân’da ise, “yevm” kelimesi yirmi dört saatlik tam gün anlamının yanı sıra süre kaydı olmaksızın zaman dilimi anlamında da kullanılır.

Kıyamet ve ahirete dair âyetlerde “kıyamet günü, son gün, hesap günü, ayırım günü, din günü” gibi ifadeler bulunmaktadır. Göklerin ve yerin yaratılışına dair âyetlerdeki “yevm” kelimesinden çok uzun süreli zaman kastedildiği anlaşılmaktadır. Nitekim Kitapta, “Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bu işler) sizin sayabildiklerinize göre bin yıl tutan bir günde O’nun nezdinde çıkar”2 denilmektedir.

Başka bir âyette, meleklerin Allah’a yükselişinin zaman olarak miktarı, “elli bin yıl”3 tutan bir günü aldığı bildirilir.

Âyetlerde geçen “bin yıl tutan bir gün” ifadesini bazı müfessirler, “bin yıl” “elli bin yıl” gibi tabirler kinaye türündendir, yani sürenin uzunluğunu anlatmak içindir” derken, bazı müfessirlere de; “Allah’ın (cc) katında bir günün insanların saya geldikleriyle ne kadar bir süreye karşılık olduğu, sabit bir husus değildir” şeklinde ifade edilmektedir.

Her ne şekilde olursa olsun, zaman, insanın istirahatı ve hayatın idamesini kolaylaştıracak optik bir hesapla halk edilmiştir.

Gece ve gündüzden birinin ya da diğerinin kıyamete kadar devamlı kılınması mümkün iken Allah’ın bunları peş peşe getirmesi, O’nun eşsiz kudretine delildir. 

Bu husus, Kur’ân’ı Kerîm’de şöyle belirtilmektedir:

“(Resûlüm!) De ki: Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size bir ışık getirecek rab kimdir?” Ve devamla; “De ki: Söyleyin bakalım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek rab kimdir?”4

Dünyamızda zaman farklı bir hızla işlerken, uzayda farklı bir hızla işlemektedir. Bizim bir günümüz bazı mahlûklar için bir ömür demektir. Bu da, işin başka bir yönü!

Kâinat’taki bütün olaylar arasında yer alan ve onları birbirine bağlayan “zaman” adlı etki / sayaç olmasaydı, hayatı idrak edemez, kâinat dediğimiz büyük mekânı anlayamaz ve anlatamazdık. 

Meselâ: Güneşte vuku bulan bir patlama olayı, dünyada 8 dakika sonra, komşu yıldızda 4 yıl 4 ay sonra, uzak bir yıldızda 1400 yıl sonra ve komşu galakside yaklaşık üç milyon yıl sonra gözlenmektedir.

Velhasıl: Zamanın mutlak olmayışı, onun da mahlûk, yani yaratılmış oluşu ve özellikle de tebeddül edişi, Kur’ân’da sözü edilen sonsuz yaşama biçimini, yani ebedî ahiret hayatını daha iyi anlama imkânı sunmaktadır.

O zaman; zamanı, israf etmemeli.

Dipnotlar: 1- Secde Sûresi, 4. 2- Secde Sûresi, 5. 3- Hac Sûresi, 47. 4- Kasas Sûresi, 71-72.

Okunma Sayısı: 1739
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı