"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kabir ziyareti

Ali SANDIKÇIOĞLU
08 Nisan 2017, Cumartesi
Kabir ziyaretinin nasıl olması gerektiğine kısaca bakmak istiyorum. Mutlaka konu ile alâkalı çok yazılar yazılmış, sizler de okumuşsunuzdur.

Bilindiği gibi ilk zamanlar Peygamber Efendimiz (asm) kabir ziyaretini yasaklamıştı. Ancak sonraları Müslümanların kabirleri ziyaret etmesine izin verdiler. Peygamberimiz (asm) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor: “Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz.” (Müslim cenaiz 106)

Peygamber Efendimiz (asm) bir başka hadisi şerifinde ise şöyle buyuruyor: “Kim beni öldükten sonra ziyaret ederse, sanki hayatımda iken ziyaret etmiş gibi olur.” (Camiul Usul II-190)

Hayatta olanlar için kabirleri ziyaret etmelerinin önemli bazı faydaları vardır:

a) İnsana ölümü ve ahireti hatırlatır ve ahiret için ibret almayı sağlar. (Müsned 1 145)

b) İnsanı züht ve takvaya yöneltir. Aşırı dünya hırsını ve haram işlemeyi engeller. Kişiyi iyilik yapmaya yöneltir. (İbni mace 47)

c) Salih kişilerin kabirlerini özellikle Peygamber Efendimiz (asm) ve Ashab-ı Kiram’ın bilinen kabirlerini ziyaret etmek ruhlara ferahlık sağlar, yüce duyguların oluşmasına sebep olur.

d) Kabir ziyareti insanın geçmişi, dinî kültürü ve tarihi ile bağlarının gelişmesine sebep olur.

Kabri ziyaret edilen bir Müslüman kendisi için yapılan duâ, istiğfar ve sadâkalardan faydalanır. 

Kur’ân-ı Kerîm’de Rabbimiz bir âyeti kerimesinde şöyle buyurmaktadır: “Ey Rabbimiz bizi ve iman ile bizden önce geçmiş olanları yarlığa. İman etmiş olanlar için kalbimizde bir kin bırakma.” (Haşr 59/10)

Ölülerin diri olanları işitmesi, kabir ziyareti sırasında konuşulanları kabirdeki kişinin duyduğu ve kabir ehlinin verilen selâmları aldığı hadisi şeriflerle sabittir.  

Abdullah b. Ömer’den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber Efendimiz (asm) Bedir gazvesinden sonra yerde yatan Kureyş büyüklerinin cesetlerine karşı; ”Rabbimizin va’d ettiği azabın doğru olduğunu anladınız mı?” diye seslenince Hz. Ömer (ra) “Ey Allah’ın resulü! Bu duygusuz cesetlere mi hitap ediyorsunuz?” dedi. Resulullah Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Siz bunlardan daha fazla işitici değilsiniz. Fakat bunlar cevap veremezler.” (Ahmet b. Hanbel II 121)

Ziyaretci mezara veya mezarlığa varınca yüzünü mezarlara döndürerek Peygamber Efendimizin (asm) selâm verdiği bilinir: “Ey mü’minler ve Müslümanlar diyarının ahalisi, sizlere selâm olsun. İnşallah biz de size katılacağız. Allah’tan bize ve size afiyet dilerim.” (Müslim cenaiz, 36)

Hz. Aişe validemizin (ra) rivayet ettiği hadisi şerif ise biraz daha farklıdır: “Ey kabir ahalisi, size selâm olsun! Allah bizi ve sizi mağfiret eylesin. Sizler bizden önce gittiniz, biz de sizin ardınızdan geleceğiz.” (Tirmizi, Cenaiz, 58) 

Bizden önce beka âlemine göç edenlere Cenâb-ı Allah’tan (cc) sonsuz rahmetler diler, vakit geldiğinde bizlerinde bu âlemden ebedî âleme imanı kâmil ile göçmemizi nasip eylemesini dileriz. (O gün gelince Rabbim hepimizin yardımcısı olsun.)

İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜMÜZDEN BİR İSTİRHAM

Bu yazıyı yazmamın sebebi Almanya’dan gelen misafirlerimizle ailece bir sabah Eyüp Sultan Camii’ne gitmemiz oldu. Henüz ezan okunmamıştı. Görevliler çok, çok güzel birer sayfa olmak üzere altı kişi Yasin-i Şerifi okudular. Ezan okundu. Sünnetler kılındı. Sabah namazını kıldık. İmam efendinin ses ve hurufatı güzeldi. Namazdan sonra ilk rekâtta okuduğu âyetlere kısa bir açıklama yaptı ve camiden çıktık. Eyüp Sultan Hazretleri’nin kabri başında diğer imam efendi çok güzel bir duâ yaptı. Gerçekten manevî bir atmosfer oluştu. Manevî bir hava esti. Etkilenmemek mümkün değil. Ziyarete girdik. İşte orada Karadenizlinin deyimi ile; “Deniz bitti.” Kadın, erkek birbirine karışık ziyaret yapılıyor. Kimi bayanlar yere oturmuş. Tesettüre uymayan tavırlar... Güya ziyarete gelmişler, ancak kimin manevî huzurunda olduklarının farkında değiller. (Adaba uygun ziyaretçileri tenzih ederim.)

İstanbul Müftülüğü’nden istirhamımız, mutlaka, ama mutlaka erkeklerle kadınların ziyaret saatlerinin ayrılmasıdır. Eyüp İlçe Müftülüğü’nün, İstanbul İl Müftülüğü’nün konu üzerine acilen eğilmelerini ve hoş olmayan uygulamaya bir çare bulmalarını istirham ederim.   Cümleniz Mevlâ’ya emanet olunuz.

Okunma Sayısı: 3413
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı