İki ay sırt üstü yatmak zorunluluğu, namazı sandalyede kılma başta olmak üzere hayatımı kısıtlayan bütün yasaklardan kurtularak, sağ tarafıma yatıp uykunun tadını çıkarmak ve namazlarımı sandalyeye bağımlı olmadan normal seyrinde kılmanın zevkini doya doya tatmanın ne kadar büyük bir nimet olduğunu anladım. Evvelâ bana yeniden yaşama fırsatını veren ve bu nimetlerin kıymetini daha iyi idrak etmem için imtihan eden Yüce Rabbime binlerce kez şükrediyor ve sayısız hamdü senalar ediyorum. Bize düşen hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmek, her bir azamızın, Rabbimizin bize birer emaneti olması hasebiyle azamî derece de korumak ve ihmal etmemek, şayet bu azalarımız hastalandığında da tedavi çarelerini aksatmadan yaparak şükrümüzü eda etmek öncelikli vazifelerimiz olmalıdır. Bu hususta bunları canlı yaşayan bir kardeşiniz olarak ve gerçek manada da bunları bire bir yaşayan biri olarak, öncelikle hastalanmadan önce sağlığımızın kıymetini bilmemiz gerekir. 

Bediüzzaman Hazretleri’nin tabiriyle “Hayat hastalıklarla, sıkıntılarla ve musîbetlerle tasaffi eder kemal bulur” Başımıza bir hastalık, sıkıntı ve musîbet geldiğinde Rabbimize isyan değil sığınacağız ki onların hepsini temizlesin ve kâmil bir seviyeye getirsin. Allah altından çıkamayacağımız bir yükü sırtımıza yükletmesin ve bizi onunla imtihan etmesin. Her şeye rağmen hayat çok güzel, yaşamak çok güzel ve candan kardeşlerle dostlar meclisinde bir arada olmak çok güzel. Kıymetini ve değerini bilenlere selâm olsun Rabbimiz cümlemize sağlıklı ve imanlı bir yaşantı nasip etsin. Bu vesile ile gerek ameliyatım esnasında ve sonraki süreçte, sosyal medyada, gazetelerde ve telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerini ileten, “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var” ayeti gereği samimî duâlarıyla manevî desteklerini esirgemeyen ve evime gelerek beni ziyaretleriyle şereflendiren bütün gönül dostlarımdan, kardeş ve ağabeylerimden Rabbimin razı olmasını niyaz ediyor ve hepinize sağlıklı bir hayat diliyorum.