"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhabbet ve uhuvvetin önemi

Ali SİNOĞLU
28 Ağustos 2014, Perşembe
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, çağımız insanlarının hastalığını teşhis ve tedavi eden Risale-i Nur Külliyatı adıyla neşredilen eserlerinde, Yüce Rabbimizin, kutsal kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’inde “Mü’minler ancak kardeştirler.
Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurat Sûresi 10) Cenâb-ı Hak, mü’minlerin kardeş olduğunu ifade ederek kardeşliğin, insanlar arasındaki sevgi ve saygı bağlarının önemine dikkat çekmiştir.
Fakat, günümüz insanlarının en çok ihlâl ettiği, akabinde de bir çok olumsuzluklarla karşılaştığı konulardan birisi, bu kardeşlik hukukunun ihmal edilmesidir. Toplumda barış ve huzurun sevgiden geçtiği bir gerçektir. Kardeşlik duygusu olmasa, barış ve huzur da olmaz. Toplumun tadı kaçar. Hizmet ehli olanların arasındaki muhabbetin yok olması, hizmetleri de akimete uğratır.
Bu hastalığı teşhis eden Bediüzzaman Hazretleri, Uhuvvet Risalesi adlı eserinde “Kardeşler arasındaki muhabbete bin haysiyetim olsa feda ederim” buyurarak birbirimizi her hal-ü kârda sevmemizi ve yine “Biz muhabbet fedaileriyiz, husûmete vaktimiz yok” diyerek, husûmetin inananlar arasında olmaması gerektiğini ve bu boşluğu muhabbetle doldurmamızın elzem olduğunu dikkatlerimize arz eder.
Hepimiz için çok önemli olduğuna inandığım ve günümüz Müslümanlarının düştüğü dehşetli hali gören Üstad Bediüzzaman, talebesi Refet Beye şöyle bir mektup yazar: “Aziz, sıddık kardeşim Refet Bey, Kur’ân-ı Azimüşşanın hürmetine ve alâka-i Kur’âniyenizin hakkına ve Nurlarla yirmi sene zarfında imana hizmetinizin şerefine, çabuk bu dehşetli, zahiren küçücük, fakat vaziyetimizin nezaketine binaen pek elim ve feci ve bizi mahva çalışan gizli münafıklara büyük bir yardım olan birbirinden küsmekten ve baruta ateş atmak hükmündeki gücenmekten vazgeçiniz ve geçiriniz. Yoksa, bir dirhem şahsî hak yüzünden, bizlere ve hizmet-i Kur’âniyeye ve imaniyeye yüz batman zarar gelmesi-şimdilik- ihtimali pek kavidir. Sizi kasemle temin ederim ki, biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmeti Kur’âniye ve imaniye ve Nuriyeden vazgeçmezse, ben onu helâl ederim, barışırım, gücenmemeye çalışırım. Madem cüz-i bir yabanilikten düşmanlarımız istifadeye çalıştıklarını biliyorsunuz; çabuk barışınız. Manasız, çok zararlı nazlanmaktan vazgeçiniz. Yoksa bir kısmınız Şemsi, Şefik, Tevfik gibi; muarızlara sureten iltihak edip, himet-i imaniyemize büyük bir zarar ve noksaniyet olacak. Madem inayet-i İlâhiye şimdiye kadar bir zayiata bedel, çokları o sistemde vermiş; İnşaallah, yine imdadımıza yetişir.” (Şuâlar, 14. Şuâ. 797-798)
Söz sultanının sözü üzerine serd-i kelâm etmenin, imkânsız olduğunun bilinciyle, her kardeşimizin bu şablona kendisini oturtmasını, “biz nerde hata yaptık” diye bir nefis muhasebesi yapmalıyız. Özellikle sosyal medyada, bizi birbirimize vurdurmaya gayret eden, Üstad’ın tabiriyle bizi mahva çalışan gizli münafıkların oyunlarını muhabbet eliyle yıkmalıyız. Aramızdaki uhuvvet ve muhabbeti yıkılmaz bir kale haline getirmeliyiz vesselâm...

Okunma Sayısı: 2497
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı