"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakikat Ülkesi’ne çok var mı?

Armağan Bahtiyar
03 Ağustos 2018, Cuma
Konuşmak, hakikatı aramak değilse; kalsın orda! Bırak; yanlışın çıksın; yeni bir şey öğreneceksin belki! Bir de yüzümüzde tebessüm olsun; ne o öyle asık basık suratlar!

Ey olağan zamanlar...

Ey normallik, 

Ey vasat, 

Ey duru zamanlar, 

Ey ağırbaşlı saatler, 

Ey dingin vakitler, 

Ey şimdi denilen sonsuz beste... nerdesiniz?

Çekiştirip duruyorlar huzuru;

Teşrif buyurmaz mısınız! 

Bıkacağımız kadar bıktık bu şiirsizlik zindanından,

Estetik fukaralığından,

Naylon gülüşlerden, 

Sahte yaşamaklardan...

Hakikat Ülkesi’ne gidelim gayrı.

***

Güzel şeyler düşün; aynaları ağlatma.

Baharı tut daim; bir dost eli gibi.

Okşa serinliğin kalbini.

Derin bir nefes al.

Gökyüzüne çevir yüzünü.

Kuşların, bulutların keyfine diyecek yok.

Ah şu dünya telâşelerin,

Sık sık unuttuğun kendin!

Nefeslerini duyduğun oluyor mu?

Yoksa; yok gibi mi yaşıyorsun?

Soruları sen çoğalt gayrı.

Kendinle tanışmalısın.

Dışarısı çok gürültülü...

Pencere önüne otur.

Rüzgârı dinle biraz.

Mutluluk ol, ümit ol.

Gökyüzü, yağmur ve saire...

“Yaşamak” kaçırıyorlar senden;

Haber vermek istedim.

***

Çok bi’ yanlış varsa ortalıkta; takılma. Doğru olmak, dik durmak, insan olmak; okumak ister, dil ister, vicdan ister... Para pul konuşu(lu)yorsa... taşlar, tenekeler rağbetteyse... seyret. 

Havariler kaç kişiydi?!..

Altın, elmas biriktirenler; kimler?!.. Kalabalıklardan ürkerim nedense! Zaman, ahirzaman mı; perdeler kalınlaşıyor durmadan?! Daha sakin, daha duru, daha daha... 

Yorgunsun; anlıyorum da... aradığın meydanlarda değil; içindeki ummanda...

***

Birbirimizi anlamak yerine; cevap yetiştirmeye çalışıyoruz. Daha baştan kaybedilmiş bir iletişim/muhavere/diyalog... Usûl yoksa; vusûl olmazmış ya... 

Konuşmak, hakikatı aramak değilse; kalsın orda! Bırak; yanlışın çıksın; yeni bir şey öğreneceksin belki! Bir de yüzümüzde tebessüm olsun; ne o öyle asık basık suratlar! Lütfen iki lahmacun birer ayran içelim, üstüne çay... Muhabbet solmasın; nasılsın, iyi misin?!..

Olan; olmayana aktarsın. Hele şu, siyasî konuşmalar çok yorucu ve gerici... Kitap okuyalım, kitap... Garson, çıtır dört lahmacun...

***

Gürültü...

Kalbimin tanımadığı bir ülke... 

Doğduğumdan beri... 

Oyyy!

Dönsek bir ân önce!

***

“Sevdiğimi demez isem; sevmek derdi boğar beni. Ya ben demeyim de... öleyim mi?!..” demişsin Yunus da... öylesine esir ve korkak sıraların, sıralanışların içine atmışlar bizi de... az kaldı. Sivillik yakın gibi... Yakın gibi kelimelerin hürriyeti.

***

Binalar yapmak yetmiyor.

Yetseydi huzura boğulurdu dünya.

Dünya kan ağlıyor.

Can ağlasaydık gözyaşları yıkardı kirlerimizi.

Asfalt yollarla buraya kadar;

İsa’nın nefesi gerek bize.

Binalar koşuyor; ben yoruluyorum!

Kısacık bir yol dünya;

Ha bitti ha bitecek!

Bizse aynalardan kaçıp...

Yani uzaklaşıp kendimizden...

Tuzaklar kuruyoruz kendimize.

Bir mola versek...

Belki duyarız nefeslerimizi!

***

Fani dünya için fani olmak... anlamadım! Nasıl bir şey bu?!..

***

Kelimelerle tanıştın ya... bırakma yakasını.

***

Ondan bundan isteme; O’ndan iste.

***

Artık bütün dünyanın aradığı: Hürriyet... Hürriyetlerin en güzel örneklerini gelin biz verelim de şaşırtalım dünyayı. İnsanlığa kalacak miras bu... Hürriyet Durağı’dan gideceğiz; saadetli diyarlara. Başka yol olsaydı; bunca gözyaşı olur muydu!

***

Bir gün rahat yok; demek ki dünyadayız! Yolcu, hep değişik manzaralar görür.

***

Sermaye -her yerde- birkaç hanedanın elinde... Nasıl oluyorsa; aralarına kimseler de giremiyor. Ve vergiler, algılar da bu adamların kasasına giriyor. Ötesi ücretli köle... Kim der ki kölelik bitti!

***

Bugüne Dair

Bugün biraz yaşa.

Meselâ gökyüzüne bak.

Otur bir gölgeye.

Kuşları dinle biraz.

Bugün biraz yaşa.

Kalbinin sesini duy.

Şehri unut bugün.

Telâşeleri rafa kaldır.

***

Dünya karışık! Niye? Uzun emeller peşindeyiz ve ölümü unuttuk arada... ve para... ve diploma... bunların da menzili kısa mı kısa, fani mi fani... Evet... hakikat Ülkesi’ne çok var mı?

Okunma Sayısı: 1765
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı