"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Oyalama beni dünya

Armağan Bahtiyar
04 Mayıs 2018, Cuma
Aklımızı, kalbimizi nelerle oyalıyorlar; gözlerimizi boyalıyorlar!

Kendimizi unutturup aklımızın ermediği şeyleri önümüze atıyorlar; ne kadar düğüm varsa; çözmemizi istiyorlar. Yaşamak neydi anne?!...

*

Şehirde; yabancıyım kendime.

Son kalan ağaçları da kovuyorlar.

Kuşların çığlıklarına aldırmadan ev yapıyorlar.

Yuva yıkan adamlar yuvalanmış şehirlere.

Şehirler kuş ağıtlarıyla dolu.

Kuşları, gölgeleri silkeleyip ağaçlardan;

Kendilerine gökkatlı kafesler yapıyorlar.

Masumdur kuşlar; yıkar ahları yuvanızı.

*

Okullarımız var; kitapla aramız açık! Okullarımız var; binalarımız bir sarsıntıda... yerle bir! Okullarımız var; cehaletimiz/fukaralığımız/aklımızı, kalbimizi terk etmişliğimiz var! 

*

Okullarımız olmasaydı daha ne olacaktı ki... Okullar olsun mu hâlâ?!... Cümle kuramaz, bir sayfa “kendini anlat” desen anlatamazların mezun olduğu yerler... On binlerce kelimen olsun; sen iki yüz kelimeyle konuş!  (Bu) okullar olsun, değil mi?!...

*

Bu profesörler kafamı karıştırıyor anne! Lügate/sözlüğe/kitaba bakmam gerekiyor; bunların çoğunun dilinde, kelimelerin hüviyeti kayboluyor.

*

Okulların “göz boyamak” için olduğunu söylesem... itiraz edeceksiniz (belki!) O zaman şöyle diyeyim: “Bunca zeki çocuklar sadece Japonya’da olmadığına göre; onlar niye orda; biz niye burdayız?!...” (Soruyu sâkin sordum ki sâkin düşünelim, diye!) ...de nereye kadar?!... Almanları demedim daha; Japonlar gibi bunlar da çok hırpalandı! Biz; sirke/sarmısak hesabından çıkamadık ki çorbayı içelim! Yüzlerce talebe, hapishane okullarda/n yetişir mi?!... Bak, işte; yetişmiyor! sonuç?!... Son uç ne?!... Ortada! Bir vurdumduymazlık var da... benim işim, işimi yapmak! Yani harita/halita bu! Neden, neden, neden; genç beyinler ilk fırsatta Amerika ve saire diyor?!

*

“Yaralı; beş paralı!” diye takılırdık çocukken. Öyle değil miyiz?!...

*

Eğitimde yerimiz hayli gerilerde; sonlara doğru olduğumuzu araştırmalar, anketler söylüyor. Dilde, anlamada, matematikte, fende adımız sanımız okunmuyor. Ne kaldı geriye! Bir milyona yakın eğitim çalışanı var. Başka bir meslek mi seçseler kendilerine!

*

Kelimelerin akışına müdahale etmek; hayatın akışına müdahele anlamına gelir. Kelimelerde hayat akar çünkü. İşte biz böyle yaptık ettik; ne ettik ne olduk ortada; ortada kaldık. Şimdi dilimizden özür dileme zamanı: Biz ettik; sen etme!

*

Bir araştırma yapılsın mı: “Ne kadar Türkçe konuşuyoruz?” diye... Okulların Türkçe notu kaç dersiniz? Düşük... Ve bu okullardan çıkan bir kişi var mı dünya çapında?!... Niyetim, bir yerleri, birilerini tenkit değil; sorgulamak! “Nereye gidiyoruz?” diye... durup düşünmeyelim mi?!...

*

Bir şey anlatmana gerek yok çok zaman. Bırak, hâlin konuşsun! Dil, her şeyi anlatamaz! Tek dili yok ki insanın! Telâşlanma; seni de anlarlar! Bizim bahçenin kedileriyle öyle bir anlaşıyoruz ki... Meselâ yaprakların hüznünü, sevincini anlamıyor musun! Sonbaharda bir hüzün, baharda bir sevinç var salınışlarında.

*

Deprem korkusuyla yaşıyoruz! Korku depremiyle yani! Bu karton, bu şiirsiz, bu; aklı da kalbi de tatmin etmeyen evlerin plancısı/duvarcısı zorlu değil; “zorunlu/sorunlu” eğitimden geçiriliyor. Zorla güzellik olmaz, diye boşuna dememiş atalar. Binaları değil; bânileri g/özden geçirelim önce!

*

Bir derdin varsa zaten kalemi eline alırsın. Yoksa bile, sen, yine kalemlen; güzelleşirsin!

*

Unuttuğumuz çok şey var:

Meselâ cömertlik... Mertlik meselâ... Yalan başımıza belâ.... Yılanı seçiyoruz dost diye... Bir tebessümü hediye niyetine;

Çok görmeyin e mi!

*

Her cenazede,

Yepyeni ölümler doğuyor içimde;

Dipdiri... Hayat ve ölüm kolkola giriyor; 

Yumuşacık hayatın elleri...

*

Beklemek kolay mı... Adı “aşk” olsa da!

*

Yok, yok; anladım ben! 

Çok dünya adımladım ben!

Parası uçucu, 

Ne de çabuk küsücü,

Diploması birkaç günlük dünya!

Oyalama beni; yoluma gideyim;

Bileyim; neymişim kendim!

Okunma Sayısı: 2601
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı