"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yüz yıldır tartışılan 31 Mart (1) nedir? Ne değildir?

Atilla YILMAZ
03 Nisan 2018, Salı
Bundan tam yüz on sene önce meydana gelmiş olan 31 Mart hadisesini nasıl ve niçinleriyle; başlatanlarıyla, bastıranlarıyla; asılanlarıyla, astıranlarıyla tartışmaya, sebep sonuç ilişkilerini çözmeye, çözebilmek için uğraşmaya devam ediyoruz.

Peki, yüz on seneden beri üzerinde onlarca akademik çalışma yapılmış; yüzlerce makale ve hatıra yayınlanmış olan 31 Mart, bu gün neden hâlâ aydınlığa kavuşturulamamış? Neden olaylar failleriyle, nedenleriyle, sonuçlarıyla açıklanamamış? Olayın arka planına projeksiyon tutulamamış? Neden 31 Mart bazı yönleriyle hâlâ karanlıkta duruyor?

Bakın, biz bu gün yüz on sene sonra 31 Mart’ı konuşuyoruz. Tartışıyoruz. 31 Mart’ın karanlıkta kalan yönlerini açmaya, anlamaya çalışıyoruz.

Bunun nedeni, bazı otoritelere göre; olaya yaklaşan, olayı araştıran, olay üzerinde araştırma yapanların olaya ideolojik zaviyeden yaklaşmalarıdır.1

Bana göre de doğru bir tespit.

Yani 31 Mart tarafsız bir gözle ele alınmıyor. 31 Mart’ı yazanlar, anlatanlar tarafsız bir gözle olaya yaklaşmıyorlar.

31 Mart’ı irdeleyenler genellikle iki gruba ayrılırlar: 

Birinci grup 31 Mart’ ı gerici, yobaz,  Şeriatçıların ayaklanması ve meşrutiyete karşı gelmeleri olarak yorumlarken; Bir diğer grup 31 Mart’ı, İttihat Terakki’nin bir düzmecesi, bir planı, bir oyunu olarak yorumlamaktadır.

31 Mart’ın unsurları; İttihat ve terakkidir, Sultan Abdülhamit’tir, Volkan Gazetesi’dir, Hareket Ordusu’dur, v.s. 

Araştırmacılar kendilerini, bunlardan birisi tarafında aynîleştiriyorsa olaylara o pencereden bakıyor.

Artı, hakim zihniyetin dışında olayları irdeleme şansınızın olduğunu da pek zannetmiyorum. Bu kez de el yordamıyla, imalı laflarla, sembollerle kendinizi ifade etmeye kalkacaksınız. Buna da edebiyatta ‘zımmî ifade’ derler. Yani anlamak için arif olmanız gerekecek.

13 Nisan 1909 da olaylar başlıyor. Olayların başlamasından üç gün sonra meydanda kimsecikler kalmıyor.

31 Mart hadisesini çıkaranlardan bir heyet, sarayla özellikle de Sultan Abdülhamid’le muhatap oluyor. Saraya sunulan istekleri kabul ediliyor ve olaylar yatışıyor.

Olaylar bitti denilirken; Sarayın bilgisi dışında, Selanik’te 1.ve 3. Ordu’dan karma özel bir ordu teşekkül ettiriliyor. Olayları bastırmak, belki de padişahı kurtarmak adına İstanbul’a hareket ediyor, Hareket Ordusu.

31 Mart hadisesi bittikten sonra bu ordu sarayı kuşatıyor, padişahı hal ediyor. Saraya ve İstanbul’a hakim oluyor.

Burada bütün düğüm Hareket Ordusu’nda odaklanıyor.

Ve Sultan Abdülhamid, Hareket Ordusu olayına vakıf olduktan sonra harekete geçmiyor. Oysa çok kolaylıkla bertaraf edebileceği bir pozisyonda iken, Sultan sessiz kalıyor.

25 Nisan’da Hareket Ordusu kumandanı Mahmut Şevket Paşa İstanbul da sıkıyönetim ilan ediyor. Da’rül Harp Mahkemeleri kurduruyor.

Yargılanmalar başlıyor. İdamlar oluyor. Beratlar oluyor.

Bu olayların failleri kimlerdir? Arkasında hangi güçler vardır? Bu olaylardan kimler nemalanmıştır? Asıl failler yakalanabilmiş midir? Vs. vs.

Üç tane mahkeme, yüzlerce sanık, haftalarca komisyonlar, sorgulamalar. Sonuç?

Aydınlanmayan 31 Mart.

31 Mart Sultan Abdülhamid’in tezgâhı mıdır? 31 Mart İTC’nin bir oyunu mudur?  31 Mart; Hareket Ordusu’nun bir planı  mıdır? 31 Mart dış güçlerin  Osnamlı’yı yıpratma ve yıkma operasyonu mudur?  31 Mart Osmanlı Ordusu’nun içerisindeki birkaç başı bozuk çavuşun tertip ettiği bir isyan hareketi midir? Şayet böyleyse bunların arkasındaki güç kimdir? Bunların destekçileri, bunları harekete geçiren, bunları komutanlarını esir alacak kadar pervasızlaştıran, komuta merkezinde kimler vardır?

Yüz on sene boyunca açıklığa kavuşturulamayan sorular bunlar.

“Son anda yönetim Mustafa Kemal’in elinden alınmasaydı, seksen yıldır ihtilâlin perde arkasındakilerin kimler olduğunun saptanması için çile çekmeye gerek kalmazdı.” 2

Bütün bu olup bitenlerin arka planın tespit  edilemeyişinin sebebi;  “Mustafa Kemal’in sağladığı zaferin şerefine zahmetsiz konmak isteyen Mahmut Şevket Paşa’nın gafletidir, beceriksizliğidir.” 3 

Bu bakış açısı da kendini Hareket Ordusu’na odaklamış ve onun penceresinden, hakim zihniyet açısından 31 Mart’a bakmaktadır.

Hareket ordusu ile ilgili:

“Bu kuvvetin tertibi, kararı, sevki ve İstanbul’a kadar yönetimi tamamıyla kurmay başkanı Mustafa Kemal’in eseridir ve her şey onun planlarına  göre yürütülmüştür.” 4 

Hareket Ordusu İstanbul Yeşilköy’e ( Ayastefanos)  konuşlandığında M. Kemal’in yerine Enver Paşa atanmıştır.

Ne  oldu da komuta değişti? Hareket Ordusu’nu hazırlayan güç niye değişti? Burada ne gibi çekişmeler yaşandı?

Enver’in yerine M. Kemal olsaydı durum ne olurdu?  Sayın yazarın dediği gibi mahkemeler istenen sonuca ulaşabilir miydi?

Madem hareket ordusunda her plan M. Kemal’in eseriydi,  zaten işler planlanan şekilde yürütülmüş demek değil miydi?

Sahi, bu 31 Mart sonuç itibarıyla kimin veya kimlerin işine yaramıştır?

31 Mart’ tan kimlerin kazancı olmuştur?

31 Mart hadisesine,  o gün İstanbul’da olan, ilan edilen meşrutiyeti İslam açısından yorumlayarak, yürekten savunan, şeriat adına meşru meşrutiyeti alkışlayan Said Nursî’nin penceresinden bakarak bir de bu açıdan yaklaşacağız inşallah gelecek yazımızda.

Dipnotlar:

1-Osman Selim Kocahanoğlu.31 Martayaklanması ve Sultan Abdülhamit.Temel yay.s.16 2-Sadi Borak. 31 Mart vakasının çeşitli yorumlara göre nedenleriyle önünde ve arkasında olanlar. Atatürk Araştırma Merkezi 3-age 4-Armaoğlu.s.610

Okunma Sayısı: 5151
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı