NOTRE DAME KİLİSESİ
Notre Dame Katedrali, Cathédrale Notre Dame de Paris, Paris’in Seine nehri kıyısında bulunan ve Paris’in ve Hıristiyan âleminin dama taşlarından olan muhteşem kilise. Turistlerin en çok ziyaret ettiği mabedlerden biri... Meryem Ana’ya ithafen isimlendirilmiş. Paris’in diğer bütün önemli yapıları gibi Seine Nehri’nin kıyısında bulunur. Fransız gotik mimarisinin en güzide örneği olarak bilinir. Halen bir Roma Katolik katedrali olarak da kullanılır ve Paris başpiskoposluğuna ev sahipliği yapar. Pazar ayinine katılarak Rabb’imize ve Peygamberimize (asm) duâ ettik. Kilise çok ihtişamlıydı. Fatih, Süleymaniye, Sultanahmet camileri bizde nasıl ise Notre Dame da öyle.
DÖNÜŞ HAZIRLIKLARI
Yirmi pırıl pırıl gençle yaptığımız “Okuma Paris”in yavaş yavaş finaline geliyoruz. Gençler kaynaştı, yeni arkadaşlıklar tesis etti, yeni dostluklar kazanıldı. İnşallah yeni ve yeniden yurtdışında böyle okuma programları yapılır. Bu kapıyı ilk açanlardan olduk.
OĞLUM EMİN’İN YAZISI
Fransa okuma programımızın sonuna gelmiştik. Güzel bir program geçirdik, çok şükür. Kur’ân-ı Kerîm’i anlamaya çalıştık, Kur’ân’ın asrımıza bakan manevî mu’cizesi Risale-i Nurları okuduk, kâinat kitabını tefekkür etmeye çalıştık. Öte yandan burada yaşayan Türklerle tanıştık, çeşitli ziyaretler yaptık. Ve tabiîki de muhteşem tarihi yapısıyla muhafaza edilmiş “Paris’i” ve diğer şehirleri de gezme fırsatı bulduk. Burada mimsiz medeniyetin beşiğinde Batı Medeniyeti ile Kur’ân Medeniyet’inin farklarını bizzat gördük ve halimize şükrettik. Ancak şunu diyebilirim ki, Batının bazı özellikleri, tavır ve davranışları emin olun ki bizden daha Müslüman. Ama her şeye rağmen vatanımız gibisi yok. Gerçekten bu “din’’ şahlanacaksa inşallah bizim coğrafyamızla, bizim milletimizle şahlanacaktır, ama çok şeylerini örnek almamız da gerekiyor; nizam, intizam, sabır, saygı ve kurallara riayet gibi dinimizde olan konularda maalesef geri kalmışız. İnşaallah yurtdışı okuma programımız gelecekteki birçok programa bir nüve teşkil eder.
ABDULLAH KUŞE-FOSSES
Abdullah Kuşe. Fosses medresesinde vakıf gibi çalışan, ev sahibi, hizmet ehli kardeşimiz. O da okuma Paris grubuna dahil oldu. Sohbetlere, müzakerelere katıldı. Allah (cc) razı olsun. Bütün gençler, Sebahattin Bey ve Ahmet Hocam adına hassaten teşekkür ediyoruz. Eşi ve çocuğu da bu hizmete destek olanlardan. Risale-i Nur’a hizmet etmelerinden dolayı tebrik ediyoruz.
AVRUPA PARLAMENTOSUNDAYIZ
Belçika ve Hollanda’ya 3 günlük bir gezi programımız var. İlk durağımız Belçika, Brüksel olacak. Filistin topraklarına ve Filistinli kardeşlerimize yapılan zulmü görmezlikten gelen Avrupa Parlementosuna gidiyoruz, zaten yolumuzun üzerinde. Gençler heyecanlı. Gazze’deki İsrail’in saldırılarına ve insanlık dramına hayır diyemeyen AB’ye dilekçe vermeye geldik. Ama muhatap bulamadık. Sadece mektup yolu ile gönderebileceğimiz söylendi. Kısacası 3 adet hazırladığımız zarflarımızı bizden almadılar. Ayrıca tedirgin oldular. Şehir turu ve eski Brüksel meydanına doğru yürüdük. Yağmur altında görebildiğimiz tarihî ve eski yapıları gördükten sonra yolumuz Rotterdam’a doğru kaldığı yerden devam etti.
ROTTERDAM İSKENDER PAŞA CAMİİ
Programımız dahilinde Hollanda’ya da uğradık. Kalacağımız yere yerleştikten sonra yemek yediğimiz yere yakın bir cami olup olmadığını sorduk. Rotterdam İskender Paşa Camiinde yatsı namazını kıldık ve imamımız Abdullah Beyle tanıştık. Gençlere yönelik çalışmalarını dinledik. Her geçen gün gençlere karşı daha çok ilgi ve alâkanın olması gerektiğini onların kalplerini, akıllarını ve ruhlarını aynı anda tatmin edecek bir şey aradıklarını ifade etti. 30 gençten ancak beşine ulaşabiliyoruz diyordu, hocamız.
Avrupa, ortam olarak çok serbest. Anne ya da baba bir fiske vursa çocukta şikâyetçi olsa polis çocuğu direkt yetiştirme yurduna bırakıyor. Çocuk daha eve dönemiyor. Hal böyle olunca çıtkırıldım bir yapı ve çocuklarda fazlaca bir güven ve bunun verdiği hürriyet ortamı mevcut. Aşırı hür olma inanılmaz bir boşluk oluşturuyor ve kalbi yaralıyor.
30 yıldır orada yaşayan ve fırıncılık yapan bir kardeşimizle tanıştık. Artık Hollandalı olmuş. Her şey burada gençler için, diyor. Çocuklar gelecekleri, o yüzden çok hassaslar. Orayı maddî manevî katkısı olanlardan Rabbim razı olsun.
Her şeye rağmen bir hizmet erleri var oralarda tanıdık bildik. Risale-i Nur burada devreye giriyor ve ne kadar önem arz ettiğine vâkıf oluyorsunuz.
MEMİŞ UZMAY
Hamontstraat 59 Nieuw-Sloten, Memiş Uzmay, Amsterdam’daki kadim dostumuz. İkinci nesil Türk-Hollandalı bir kardeşimiz. Konyalı, ve otuz senedir orada yaşıyor. Çoluk çocuk ve eşi ile artık tam bir Türk asıllı Hollandalı olmasına rağmen, içindeki İslâm ateşi hâlâ yanmakta. Yirmi gençle beraber sabah kahvaltısı yapmak üzere açık büfe “Mevlânâ Cafe-Simit Sarayı’’na gittik. Her şeyden önemlisi simit, çay ve peynir var, bütün gençler bir ağızdan yuppi çekercesine sıraya girdiler. Güzel bir kahvaltı sonrası çocuklarla Memiş’in diyalogları hemen başladı. Hepsi pırıl pırıl İslâmı yaşamaya çalışan gençler olunca Memiş çok etkilendi. Neredeyse bütün Amsterdam’ı yürüterek gezdirdi.
Babasının kiliseden camiye çevrilmesinde büyük katkıları olan Amsterdam’ın merkezindeki Fatih Camiine gittik. Cemaati kalmayınca kilisenin vakfı, Kiliseyi satışa çıkarmış ve gelen yardımlarla alınmış. Muhteşem bir cami hüviyeti kazanmış. Amsterdam’da kiliseden camiye çevrilen ve yapılmasında emeği geçen babası Mehmet Uzmay içinde ayrıca duâ ediyoruz. Allah (cc) rahmet eylesin. Ayrıca Memişin arkadaşı Zülfikar kardeşe de teşekkür ediyoruz.