Ağrıları, vücutta oluşan tabiî enerji dengesindeki bozulmaları tedavi ederek iyileştirir. Bu konuda yapılmış çok sayıda bilimsel yayın vardır. Batı tıbbı mantığı ile ağrıların iyileştirilmesinde rol oynayan mekanizmaların neler olduğu ve nasıl etki ettiği akupunktur bilimi hakkında bilgisi olan hekimler tarafından çok iyi biliniyor. İğnelerin batırılması ile salınan ağrı giderici bazı salgılar hastanın kısa sürede kendini iyi hissetmesini sağlar.
Akupunktur yapılan bir hastanın kanı alınıp analiz yapıldığında ağrı gideren birçok maddenin kanda yüksek değerlerde olduğunu görürüz. Çok iyi bir ağrı giderici olan morfin ve türevlerinin akupunktur tedavisi sonunda kanda tabiî olarak yükseldiklerini biliyoruz. Üstelik bu ağrı giderici maddeler sun'î olanlarına göre çok daha yüksek etki gücüne sahiptirler.
Naloxon adlı bir madde morfinin analjezik (Ağrı giderici) etkisini tersine çevirir. Aynı şekilde akupunktur analjezisinde olan hastaya Naloxon verildiğinde ağrı kesici özellik ortadan kalkar. Akupunktur analjezisi olan hastanın kanı tedavi edilmeyen hastaya verildiğinde aynen tedavi edilen hastada olduğu gibi ağrının hafiflediğini görürüz. Bütün bunlar bize akupunkturun etkisini somut olarak gösteren delillerdir.
Kronik ağrıların tedavisinde zaman zaman Batı tıbbı ile Akupunktur birlikte kullanılır. Ağrının tedavisinde cevap hiçbir zaman tek değildir. Ayrıca ağrının sebebi de genellikle tek bir faktöre bağlı değildir.
Ağrı ölçülmesi çok zor olan bir olgudur. Her bireyin ağrıyı algılaması aynı değildir. Hastanın ağrısının düzeyi genellikle yapılan testlerle uyum göstermeyebilir. Meselâ bazen hastanın ağrısı çok şiddetlidir, buna karşın yapılan testlerde önemli hastalık belirtisi görülmeyebilir.
Ağrı tedavisinde Batı tıbbı ile de çok başarılı sonuçlar alabiliyor. Maliyet ve yan tesirler göz önüne alındığında akupunkturun daha tercih edilebilir olduğunu görüyoruz.
İnsan bedeni inanılmaz ölçüde ağrıyı gidermede potansiyel bir güce sahiptir. Akupunktur bu potansiyel gücü ortaya çıkarmada rol oynayan en etkin tedavi metodudur.