"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Geç konuşan çocuklar

Banu YAŞAR
07 Eylül 2011, Çarşamba
Çocuklar neden geç konuşur? Konuşmalarını geciktiren sebepler nelerdir? Bu durum genetik olabilir mi? Ailenin bu duruma etkisi nedir? Konuşmanın gecikmesi durumunda anne baba nasıl davranmalı, nasıl bir yol izlemelidir?

Normal gelişim sürecinde altı aylık bir bebek bazı heceleri söyleyebilir. Bu heceleri ard arda tekrarlayarak sesler çıkarır. Ba- ba-ba gibi ya da ma-ma, de-de gibi benzer hecelerin çıkarılması daha kolaydır. Bir yaştan itibaren belli kelimeleri söylemesi, bir buçuk yaştan sonra da iki kelimelik cümleler kurması beklenir. Su ver, anne al gibi... Konuşma zamanla akıcılık ve düzen kazanır.
Fakat konuşmadaki gelişim her çocukta aynı hızda gerçekleşmez. Bazı çocuklar daha geç konuşur. İki yaşını geçtiği halde hâlâ konuşamayan, kelimeleri doğru telâffuz edemeyen çocuklar vardır. Genellikle kız çocukları erkeklere oranla daha erken ve akıcı konuşurlar. Bu yaratılıştan gelen bir farklılıktır. Fakat istisnalar her zaman mevcuttur. İlgilenilmiş, bebeklikten itibaren konuşulmuş, agucuklarına cevap verilmiş çocuklar kız veya erkek olsunlar daha erken ve güzel konuşurlar.
Konuşmanın gecikmesi durumunda aile nasıl bir yol izlemelidir?
Bu durumun birçok sebebi olabilir, öncelikle doktora götürüp fiziksel bir durum olup olmadığı araştırılmalıdır. İşitmeyle ilgili bir sorun bile geç konuşmaya yol açabilir. İyi duyamayan, duymakta zorlanan bir çocuk konuşmaya başlamakta sorun yaşar. İşitme engelli kişilerin konuşamaması da bu yüzdendir.
Çocuğun paniğe kapılmadan izlenmesi, davranışlarının ve tepkilerinin takip edilmesi önemlidir. Konuşamamasına rağmen isteklerini bir şekilde anlatabiliyor mu? Vücut diliyle söylemek istediklerini ifade edebiliyor mu? Yoksa genellikle bir köşede sessiz bir şekilde oturmayı mı tercih ediyor? Çevresindeki kişilerle ya da kardeşleriyle ilgileniyor mu? Onlarla oynuyor mu? Çok fazla televizyon seyrediyor mu?
Bebeklikten itibaren çok fazla televizyon seyretmek, özellikle 0–3 yaş arasında fazlasıyla televizyon karşısında kalmak çocuğun dil gelişimini olumsuz etkiler. Bu çocuklar genellikle geç konuşur. Çevrelerine karşı ilgileri azdır. Hatta ileride dikkat eksikliği yaşamaları ihtimali daha fazladır. Sürekli değişen bir ekran karşısında kalmak konuşmayı geciktirdiği gibi, dikkat ve algılamaya da zarar verir. Bu sebeple özellikle ilk üç yaşta çocukların televizyona maruz bırakılmaması onların kişilik gelişimi ve zihinsel becerileri açısından çok önemlidiir.
Çocukla ilk aylardan itibaren konuşulması, ninniler söylenmesi, agucuklarına mimik ve sesle cevap verilmesi onun zamanında konuşması açısından önemlidir. İki, üç yaş civarında basit kısa masallar anlatılması, resimli hikâyeler okunması, kitaptaki resimler üzerinde konuşulması, çocuk şarkıları ve sesli masallar dinlettirilmesi çok faydalıdır.
Çocuğa karşı aşırı koruyucu davranmak, daha isteğini söylemeden hemen yerine getirmek, ihtiyaç hissetmesine fırsat bırakmamak da konuşmayı geciktirebilir. Her istediği daha söylemeden anlaşılan ve yapılan bir çocuk konuşmak için çaba göstermez. Şefkat ve koruyuculuk konusunda da dengeli davranılmalıdır.
Çocuğunuz üç dört yaşına gelmesine rağmen hâlâ tam ve düzgün konuşamıyorsa, hafta da birkaç gün anaokulunda oyun gruplarına katılması çok faydalı olacaktır. Yaşıtlarıyla birlikte olmak, onlarla oynamak sene içinde konuşmayı hızlandırıp, kalitesini arttıracaktır. Anaokulu ortamı geç konuşan ve sosyal anlamda çekingenlik gösteren çocuklar için oldukça faydalı olmaktadır.
Geç konuşan çocuklar kendilerini ifade edemedikleri için daha hırçın ve huysuz davranırlar. Saldırgan davranışlar gösterebilirler. Konuşamamanın getirdiği stresle etraflarına ve kendilerine zarar verebilirler. Bu konuda her istediğini yaparak değil, ama sakin ve soğukkanlı davranarak, onu sakinleştirecek oyunlar ve ortamlar hazırlayarak süreci kolaylaştırabilirsiniz. Bu konuda zorlanıyorsanız çocuğunuzun psikolojik durumunu anlamak ve ona yardımcı olmak açısından bir psikologtan yardım alabilirsiniz.

Okunma Sayısı: 17448
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı