"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İman ve Kur’ân hizmetinde verimliliği nasıl arttırabiliriz?

Bayram ASLAN
17 Mart 2019, Pazar 00:49
Malûmdur ki her asrın kendine has güzellikleri olduğu gibi, problemleri de vardır.

Bu imtihan dünyasında derdi gönderen Rabbimiz elbette derdin dermanını da göndermiştir. Yeter ki biz fiilî ve kavlî duâyı yerine getirip istemesini bilelim.

‘Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur’, denir, o zaman biz de dünya derdinden geçip ahiretimizi kurtarma derdine düşmeliyiz.

Fena ve fani birisi şöyle demiş: “Beni öldürmeyen darbe beni daha da güçlendirir.” Biz de deriz ki, “Bizi öldürmeyen ahirzaman hadisatı bizi daha da güçlendirir.” Bizler azimli, fedakâr, gayretli Nur Hizmetinin birer hizmetkârı olursak her problemin üstesinden geleceğimize inanıyorum inşaallah.

Allah’ın nasip ve ihsanıyla Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine Kur‘ân-ı Kerîm’i tefsir etmek nasip olmuştur. Madem Kur’ân-ı Kerîm hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı duâ, hem bir kitab-ı fikir, hem bir kitab-ı ilimdir… Madem Kur’ân anlaşılmak ve yaşanmak için gönderilmiş. Rahim olan Allah insana değer vermiş, kendine muhatab kabul etmiş, Cennetine dâvet etmiş. O zamanın insanın eğitimine de önem verecek konulara da muhakkak ki değinmiştir.

Peygamber Efendimiz (asm): “İlim, Çin’de de olsa gidin alın” buyurmuştur. Bu manayı ciddî olarak düşünmemiz gerekmez mi?

Konfüçyüs’ün Peygamber Efendimiz’den (asm) asırlar önce Çin’de yaşamasını pek manidar buldum. Kanaatimce ilim noktasında ehl-i kitap olmayanlardan da öğreneceklerimiz var. 

Konfüçyüs konumuzla alâkalı bakın ne diyor: “Bir sene sonrasını düşünüyorsanız tohum ekin, on sene sonrasını düşünüyorsanız ağaç dikin, yüz sene sonrasını düşünüyorsanız insan yetiştirin.”

Bu günün çocuklarını dünün yöntemleri ile eğitirsek, yarınlarından çalmış oluruz. 

Büyük bilge Yusuf Has Hacip: “Göz odur ki, dağın ardını göre; akıl odur ki, başa geleceği bile” sözü hizmetlerimize aksaklık gösterdiğimizde başımıza nelerin geleceğini bilmemiz için veciz bir söz niteliğindedir.

Bediüzzaman Hazretleri de: Varsın muasırlarım beni dinlemesinler, ben gelecek asrın insanlarını düşünüyorum, onlara hitab ediyorum, mealindeki sözleri, günü kurtarmaktan ziyade gelecekle ilgili ilham verici değil midir?

Bizler de iman ve Kur’ân hizmetinde ferasetli davranmamız gerekmiyor mu? Hz. Yunus’u yutan balık misali, nefsimiz bizi ve evlâtlarımızı yutup nerelere götürecek diye dertlenmemiz gerekmiyor mu? 

Madem ihsan-ı İlâhî tarafindan bu hizmet-i imaniye omuzumuza yüklenmiş, bizler de sorumluluğumuzun şuurunda olup vazifemizi en güzel bir şekilde yerine getirmeye çalışmalıyız.

Kabul etmemiz gerekir ki, dünyevileşmenin getirdiği sebeplerden dolayı Kur’ân’a olan hürmette kırılmış durumda. İşte burada bizlere yol gösterecek de, Efendimizin (asm) buyurduğu, “Her yüz senede bir, Cenab-ı Hak bir Müceddid-i din gönderecektir” hadisi şerifidir.

Araştırdığımızda görüyoruz ki Risale-i Nur eserleri gibi tesirli ve ikna edici bir tefsir göremiyoruz. Risale-i Nuru okuyup incelediğimizde Kur’ân-ı Kerîm’de olan bazı özelliklerin, tefsiri olan Risale-i Nur’da da bulunduğunu göreceğiz.

Zaten Risale-i Nur müellifi de: “Risale-i Nurlar benim malım değil, Kur’ân’ın malıdır” demektedir. Nurlar, Kur’ân’dan tereşşuh (süzülme) etmiştir. Kur’ân güneş ise, Risaleler ondan ışığını alan ay gibidir.

Risale-i Nur, hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı duâ, hem bir kitab-ı fikir, hem bir kitab-ı ilim (Emirdağ Lâhikası) olduğunu müdakkik Nur Talebeleri bilirler.

Daha net bir ifadeyle Bediüzzaman Hazretleri su, un, şeker ve tarifi de hazırlamış. O zaman bizlere düşen, Zübeyir Gündüzalp’in ifadesiyle, “Okumak, okumak, okumak, yorulunca ne okuduğunu okumak. On sayfa okuyan kendini muhafaza eder, 15 sayfa okuyan şevke gelir, 20 sayfa okuyan hizmet eder.” cümleleri konumuza ışık tutuyor.

Kur’ân eczanesinden yapılan ilâç hükmündeki Risale-i Nurlar’ı, hastalığını kabul eden insanlığa yetiştirme derdine düşmeliyiz. Bizler de insanlar manevî hastalığa düşmeden hastalığa koruyucu mahiyetinde Risale-i Nur eserlerine nazarı dikkati celbetmeliyiz.

Almanya - Wetzlar

Okunma Sayısı: 2007
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ömer

    17.3.2019 03:00:19

    Bin Barekallah. Gayretinizi tebrik ediyorum. Pür kusur kardeşin Ömer.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı