"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir gayemiz olmalı

Bilal Said PARLAKOĞLU
25 Ağustos 2018, Cumartesi 00:28
İnsanın kıymeti nasıl ölçülür biliyor musunuz?

Okuduğu kitaplar, edindiği ilimler, adının nerede ne kadar yazdığı, kaç yaşında olduğu, ürettiği eser, kazandığı sermaye, kıldığı namazlar, tuttuğu oruçlar. Bunlardan hiçbiri değil. Bunların tamamı ya da bir kısmı insanın esas mahiyetini tesbit eden şeye yardımcı hükmünde, bazılarının ise hiç kıymeti yok. İnsanın esas mahiyeti ve kıymeti ise hedef ittihaz ettiği, kendisine gaye edindiği şeyin kıymeti ile ölçülür. İnsanın hedeflediği ve gaye edindiği şey fani ise o insan da fanidir. Yok, eğer baki bir şeyi gaye edindiyse ve bütün himmetini o baki gayeye sarf ettiyse o insan da bekaya mazhar olur. 

Var mı bir gayemiz? Kendimize bir hedef belirledik mi? Belirlemediysek biliyoruz ki, yok hükmündeyiz öyle ise gelin beraberce bir hedef belirleyelim ve nasıl hedef belirleneceğini öğrenelim. Öncelikle hedef gençlikte belirlenir. Çünkü ömrümüz boyunca hedefimiz için çabalayacak gücümüzün olduğu yegâne dönem gençlik dönemimizdir. Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de, hayatının gayesinin nihayet noktasını gençliğinde belirlemişti ve demişti ki; “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim!” Bediüzzaman Hazretleri bu gayesini tesbit ettiği zaman gençlik çağının ortasındaydı. Ömrü boyunca bu gayenin temini için çabaladı ve bu gayesine muvaffak oldu. Buna şahit yetiştirdiği talebeleri ve ortaya koyduğu Risale-i Nur Külliyatı’dır.

Biz gençler gayemizi nasıl belirleriz biliyor musunuz? Gaye belirlemenin yolu öncelikle kendini tanımaktan geçer. Öyle ya, elde ne olduğunu bilmeyen neleri yapabileceğini de bilemez. Kendini tanımadan hedeflenen gaye, hayalden öteye geçemez. Öncelikle kendimizi tanıyacağız. Kendimizi tanımak için de yapacağımız şey kendi âlemimizde tecelli eden esma-ı İlâhiyeyi tesbit emektir. Ne de olsa Cenâb-ı Hak yarattığı her kulunu esmasının tecellisine mazhar etmiş ve her insanı bir esmada ileri yaratmıştır. Doktorluğa kabiliyeti olan insanı Şafi ismini gösterecek şekilde, mühendis olacak insanı Adl ve Mukaddir ismini gösterecek bir fıtratta yaratmıştır. Kendi dünyamızda azamî noktada tecelli eden esma nedir? O esmanın mahiyeti nedir? İşte öncelikle bu sorulara cevap arayarak başlanabilir. Ardından o esmanın tecelli ettiği diğer mevcudatı tesbit edip kendimize bir gaye belirleyebiliriz. Tabi bunun için de öncelikle esmanın anlamlarını öğrenmek lâzım. Yani kendini tam manasıyla tanımak için  Rabbimizi tanımaya çalışmak lâzım, Rabbimizi tanımak için kendimizi tanımamız gerektiği gibi. 

Gayemizi belirlerken dikkat edeceğimiz şey ise esas gayenin rıza-i İlâhî olması ve gayemizin baki olana hizmet etmesidir. Değil mi ki, her şeyin O’na (cc) bakan yüzü baki, O’na (cc) bakmayan ve O’nu (cc) göstermeyen yüzü ise fani, zail, muvakkat ve geçicidir. Bu sayede özünde fani olan gayemizi tebdil etmeye ve kendi ehemmiyet ve kıymetimizin de faniden bakiye yükselmesine vesile olmuş oluruz. Meselâ gayemiz doktorluk ise Rabbimizin kullarının maddî hayatı ile beraber manevî hayatlarını da kurtarmaya çalışmalı, hastalığı Rabbimizi tefekküre açılan bir kapı yapmaya ve hastalara o şekilde anlatmaya gayret etmeliyiz. Gayemiz öğretmenlik ise imanlı, Rabbini bilen nesiller yetiştirmeyi amaçlamalıyız. Böylelikle özünde fani olan gayemizi baki olana hizmetkâr yapabiliriz. Fakat her şeyden önce gençlik dönemi geçmeden bir gaye tesbit etmeli. Bizi biz yapacak kıymetimize kıymet katacak, Rabbimize hizmetkâr yaparak ebede uzanacak bir gayemiz olmalı. Hemen bugün, bu dakika gayemiz doğrultusunda çalışmalıyız, âlât ve cihazatımızı gayemize ulaşmak için istihdam etmeliyiz, gayemizi de rıza-i İlâhiye vesile yapmalıyız. Yokluktan ve tekdüzelikten kurtulup gayemizin peşine takılıp vücut ve faaliyet sahasına çıkmalı, insaniyete lâyık gayreti göstermeli ve tam manasıyla insan olmalıyız. 

Okunma Sayısı: 2242
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı