"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

1300 yıllık “Allah’a şükür” yazısı

28 Ekim 2016, Cuma 16:15
Celile Denizi kıyılarındaki Erken İslamiyet dönemine tarihlenen 1300 yıllık Khirbat al-Minya Sarayı’nda, üzerinde “Allah’a şükür” yazan cam ağırlık bulundu.

Sarayın Emevi Halifesi I. Velid (MS. 705-715) ve II. Velid ( MS. 743-744) dönemine ait olduğu düşünülmekte.

Johannes Guttenberg Mainz Üniversitesi arkeologları, MS.749 yılında gerçekleşen büyük bir deprem sonucu yıkılan sarayın önceden nasıl gözüktüğünü ve depremden sonra farklı işlevler için kullanılıp kullanılmadığını anlamaya çalışıyor.  Ortaya çıkan yeni bulgulara göre, deprem ile oldukça büyük bir zarar gören saray, daha sonra saray işlevini yitirerek zanaatkarlar, tüccarlar ve şeker kamışı çiftçileri tarafından kullanılmış olabilir.

Arkeofili'de yer alan habere göre saray yapısında devam eden bu seneki kazılarda, pek çok küçük eserin yanısıra, üzerinde Arapça “Allaha şükür” yazan 12 milimetre çapında küçük bir cam ağırlık bulundu. Bulgular, müslüman tüccarların 9. ve 10 yüzyıllarda burada değerli mal alışverişi yaptıklarını gösteriyor.

Saray işlevini yitiren kompleksteki bir başka önemli buluntu ise, şeker kamışı işlenen bir tesis. Özellikle Levant bölgesi için bu şeker kamışları Ortaçağ’da ekonominin önemli parçalarından biri olmuştu. Ancak daha sonra şeker kamışı üreticiliğindeki yoğun toprak kullanımı sonucu bölgede ciddi bir çölleşme tetiklendi. Arkeologlar buldukları işleme tesisinde ilk defa bu dönemdeki şeker kamışı işleme sürecini gösterebilecek, pekmez üretimi için kullanılan bir kaynatma sistemi buldu.

Araştırmacılar sarayın yapıldığı yerde yaptıkları sondaj kazılarında pek çok dramatik felaket niteliğinde  doğal değişimlerin yaşandığını ortaya koydu.

Bölgedeki Erken İslam dönemi kazıları aslında İkinci Dünya Savaşı öncesinde yine Alman arkeologlar tarafından başlatılmıştı. 1932-1939 yılları arasında Emevi Halifesi I. Velid (MS. 705-715) ve II. Velid ( MS. 743-744) dönemine ait olduğu düşünülen saray yapılarında ve genel yerleşim alanlarında kazılar yürütülmüştü. İkinci Dünya Savaşı ile kesintiye uğrayan araştırmalar, 2016 yılı Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü ile beraber tekrar başlatıldı.

Farklı üniversitelerden ekipler 1939 yılından beri çalışma yürütülmemiş olan yapıda pek çok bozulmanın meydana geldiğini belirtmekte. Bu sebeple araştırmacılar tarafından kazılar devam ettirilirken bir yandan restorasyon çalışmalarına devam ediliyor.

Araştırmacılar özellikle yapının korunması konusunda çok dikkatlı olunması gerektiğini belirtiyor. Bölgedeki kazılar ile Celile denizi kıyısındaki mimari hakkında pek çok şey öğrenilebileceği düşünülüyor.

Okunma Sayısı: 3366
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı