"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aklım dökülüyor saçlarımdan

Cemil GÜNVAR
20 Aralık 2014, Cumartesi
İnsanlar için kullanılan akıllı sıfatı her ne kadar belirli insanlarda bulunan bir özellikmiş gibi kullanılsa da ben aklın her insanda eşit olduğunu, insanların zihin dünyalarındaki denizden alabildikleri su kadar diğer insanlardan farklılaştıklarını düşünüyorum.

Bir bakıma, su misali, aklının ne kadarını kabın içine alabiliyorsa, hayatın içine taşıyabiliyorsa, hayatın içinde bunu işleyebiliyorsa akıllı tabirini alabiliyor ya da alamıyor.

Her ne kadar soyut bir kavram olarak nitelense de bir somut kavram gibi aklı bir kap içine alan, akla şekil veren, aklı çerçeveleyen, önündeki bariyerleri kaldıran, ona yeni koridorlar açan duygularımızdır. Duygu dünyasında cam kırıkları olan birisinin akıl değirmeninin sağlıklı işleyebilmesi mümkün değildir.

Çocuklarımızın aklını kullanabilmeleri için onlara direkt bir katkıda bulunamayız, böyle bir şansımız yok; ama duygularını yaşamaları için hayatlarının önünü açarsak, onların zihin dünyalarının koridorlarından genişliklere bir kapı açar, daha rahat düşünmelerini sağlayabiliriz. Aksi durumda insanlar, akıl enerjilerini geçmişlerinde açılan çukurlardan düşmeden geçmek, yığılan bariyerleri atlamak için kullanıyorlar. Bu bir bakıma insanın aklını daha verimli kullanarak; ilerlemek, yoluna devam etmek yerine; aklını savunma için, korunma  için kullanmaya çalışması demektir.

Demem o ki geçmişinde duygularını tekâmüle eriştirememiş, duygularında yaralar olan birisinin aklını sağlıklı bir şekilde kullanabilmesi mümkün değildir. Değirmenin taşlarının dönmesi için suya, aklın taşlarının dönmesi içinde yaşanmış/yaşanacak sağlıklı, güzel duygulara ihtiyaç vardır.

Zannedersem ilkokul dördüncü-beşinci sınıftaydı, ergenlik çağına yeni yeni girdiğimiz, aynanın karşısına çok geçtiğimiz günlerin başlangıcında, rahmetli babam mahalledeki bütün çocukları bahçeye toplar, bizim gönlümüzün olmadığı, tarağın faydasız olacağı bir şekilde, saçlarımızı sessiz ağlayışlarımızın arasında keserdi. Göz yaşlarımız saçların arasına karışır, giderdi. Benim bu psikojiyi atlatmam bir hafta sürerdi. Bir hafta boyunca ellerim kafama gider, saçlarımı kontrol ederdim. Gözlerim güneşte kalmış gibi kısık gezerdim, herkese kapalı…. Duygularım bir süreliğine aklımın çalışmasına izin vermezdi; çünkü yaşanmamışlıklar, doyulmamışlıklar akılda hep bir çukur açıyor, kısa veya uzun zaman dilimlerinde…

Bir başka yazının konusu olabilecek bir konu, ama söylemeden geçemeyeceğim. Çocuklarımıza aklını kullanmalarını, çocukluk duygularına, gençlik duygularına önem vermek kadar, onun hangi duygularını geliştirdiğimiz de çok önemlidir. Bununla alakalı geçenlerde bir ressamın sohbetini dinledim televizyonda. Büyük, bahçeli evine onlarca daire vermelerine rağmen evini vermediğini; çünkü bahçedeki ağaçları çok önemsediğini, onların uzun zamanda meydana geldiklerini, kardeşler olarak da babalarından böyle gördüklerini söylüyor. Her ne kadar günümüzde geçerliliği olmasa da bu da bir akıl yürütme ve düşünce tarzı….

Kazanmanın, ilerlemenin, başarının akla yön verdiği günümüzde, çocuklarımızın elleri test kitaplarına değdiği kadar bir kuş kanadına, bir ağaç dalına, kedinin tüyüne, bir hastanın ellerine, mezar taşlarına, değmiyor maalesef... Günümüzün akıl anlayışında sevgi, saygı, hayatı yaşamak yerine ilerlemek gelişmek var, aklı bu yönde kullanmak var…

Okunma Sayısı: 1703
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı