"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Derilerin şahitliği

Çetin ACAR
08 Temmuz 2016, Cuma
Açık-saçık gezmekten vazgeçmeyenleri bilgilendirmek ve uygun lisan ile ikaz etmek gerekir.

Yüce Allah (cc) Fussilet Sûresinde şöyle emrediyor: “O gün Allah’ın düşmanları Cehennem ateşine sevk edilmek üzere bir araya toplanırlar. Nihayet oraya geldiklerinde, kulakları, gözleri ve derileri, onların işleyip durdukları günahlar hakkında aleyhlerinde şahitlik ederler. Onlar derilerine niçin aleyhinize şahitlik ettiniz derler. Derileri cevap verir: Bizi her şeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi ilk önce yaratan da O’dur, nihayet O’na döndürülüyorsunuz. Halbuki siz ne kulaklarınızın ne gözlerinizin ve ne de derilerinizin şahitliğinden çekinmiyordunuz. Allahı da sizin yaptıklarınızdan birçoğunu bilmez sanıyordunuz.”

(Fussilet Sûresi; 19, 20, 21, 22)

Cenâb-ı Allah’ın kulları için müjdeli âyetleri olduğu gibi, adaletinin ve rahmetinin gereği olarak tehdit ihtiva eden âyetleri de vardır.

Kıyamete kadar yeryüzüne gelecek insanların Ruhları yaratıldığında Cenâb-ı Allah “elestü bi rabbiküm” yani “Ben sizin rabbiniz değil miyim?” sorusuna bütün ruhlar “evet bizim Rabbimiz Sensin” diyerek Allah’a söz verdiğimizden beri Müslümanız. Bunun gereği olarak Allah, emirlerini yerine getirenlere müjde, aksini yapanlara da tehdit edip uyarması Adl ve Rahim isimlerinin bir tecellisidir.

Bediüzzaman Hazretleri de ‘Tesettür Risalesi’nde konu ile alâkalı olarak; “İnsan hemşire misillü mahremlerine karşı fıtraten şehevani his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin simaları, karabet (akrabalık) ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşrûayı ihsas ettiği cihetle, nefsi ve şehevani temayülatı kırar. Fakat bacaklar gibi şer’an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerleri açık saçık bırakmak, süfli nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin siması mahremiyetten haber verir ve namahreme benzemez. Fakat açık bacak, mahremin gayrı ile müsavidir (aynıdır). Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvanî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süfli mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyedir.”

(Lem’alar, Yirmi Dördüncü Lem’a, s. 458)

Evet bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi açık-saçıklık tüyleri ürperten, insaniyeti dahi sükût ettiren dehşetli bir hastalık olduğu gibi, toplumu da aileden başlayıp, insanların hem dünya hayatını hem ahiret hayatlarını tehdit etmektedir.

Süfyanizmin de en önemli silâhı olan tesettürsüzlük karşısında tahassüngâhımız olan ve namaz tesbihatlarında önemine binaen üç kere tekrar ettiğimiz (Allahümme ecirna min şerrin nisa, Allahümme ecirna min fitnetin nisa, Allahümme ecirna min belâ in nisa,) [Allahım beni kadınların şerrinden, fitnesinden ve belâsından muhafaza et] diyerek bu belâdan kurtulmaya çalışıyoruz.

Peygamberimiz de (asm) örtünme ile alâkalı hadis-i şeriflerinde “Müslüman bir kadın şurasından (elleri ve yüzünü işaret ederek) başkasını göstermez” diye buyurmuşlardır.

‘Hesap günü’nde uzuvlar, günah ve sevaplarımızı yazan melekler konuşacak. İşlemiş olduğumuz bütün fiillerimizi onlar anlatacak.

Cenâb-ı Allah kadın ve erkek bütün Müslümanları ahir zamanın bu en dehşetli fitnesinden muhafaza etsin. Amin. 

Okunma Sayısı: 1998
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı