"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hasların hayatı Risale-i Nur’a aittir”

Çetin ACAR
30 Ağustos 2016, Salı

“Selahattin, hususi kendine ait bir meseleyi soruyor. Dünya hayat-ı içtimaiyeye bağlanmak istiyor. Madem o haslar içindedir, kat’iyen Risale-i Nur’un hizmetine zararı varsa girmeyecek. Eğer bilse ki; o refika-i hayatını bazı has kardeşlerimiz gibi Risale- Nur’un hizmetine yardımcı olarak çalıştırsa o hayata girebilir. Çünkü hasların hayatı Risale-i Nur’a aittir. Ve şahs-ı ma-nevîsini temsil eden şakirtlerinin tensibiyle (uygun görmesiyle) kayıt altına girebilir. Peder ve validelerinin reyleri de varsa zararı olmaz.” (Emirdağ Lahikası)

Selahattin Ağabey’in Üstadımız’a evliliği ilgili “hususi” olarak sorduğu sual, Üstadımız tarafından niçin lahikalara alınıp genelleştirilmiştir?  Cüz’î iken neden küllî olmuştur? Çünkü bu soru-cevap olayında hizmetimize ait önemli bir düstur vardır.

 Madem ki Üstadımız bu özel meseleyi bir düstur olması için umumi hale getirmiş, madem ki Risale-i Nur’lardaki hakikatler o günlere baktığı gibi, bugünlerimize ve yarınlarımıza da bakıyor, bize düşen ” buradan nasıl bir ders almalıyız?” olmalı.

 Buradan anlaşılıyor ki; Risale-i Nur mesleği ile ilgilenenler, aile ve komşuluk ilişkileri, mesai arkadaşlığı, ticarî ahlâk, v.b. hususlarda daima hizmetinde bulunduğumuz nur mesleğini düşünüp, hareketlerimize ve konuşmalarımıza “lisan-ı hal, lisan-ı kal’den önemlidir” düsturu gereği, çok dikkat etmemiz gerekiyor.

 Hayatlarını iman hizmetine vakfeden ve evlilik gibi çok özel bir mesele için bile Üstadıyla meşveret etme ihtiyacı duyan Selahattin Ağabey gibi, bizler de bu hizmette sadakatle bulunmak istiyorsak, önemli kararlarımızı (evlilik, ticaret, hicret, v.b.) hizmetin şahs-ı manevîsini temsil eden şakirtlerin tensibiyle almamız isabetli olur.

Özellikle Zübeyir Ağabey’in söylediği gibi, meşveret heyetlerinde bulunan kardeşlerimizin külliyatı defalarca hatim etmesi gerektiği, daha sonra da devamlı okuyarak kalbini ve dimağını yumuşak tutup alacağı kararlarda, hisleri ile değil Risale-i Nur’daki hakikatler ışığında karar vermesi icap eder. Çünkü hayatımızın kendimize ait değil, Risale-i Nur’a ait olduğunu unutmamamız lâzım.

Risale-i Nur’ların telifinin başladığı ilk yıllarında saff-ı evvel ağabeylerimizin gösterdikleri, tarihlere geçecek feragat ve cesaretlerinden, kıyamete kadar gelecek bütün Nur Talebelerinin alacağı önemli dersler olmalı.

O haslar ki, değil vakitlerini, maişetlerini, rahatlarını, aile ve çoluk-çocuğunu Allah’ın en değerli ihsanı olan hayatlarını dahi iman hizmetinde gözlerini kırpmadan harcayanlardır.

“. . . Hayat ismine lâyık bir hayat bahşına vesilesiniz. O hayatı ihsan edene ve vesile olan uğruna o hayatı ifna etmemek kâr-ı akıl değildir” diyen, şehit merhum Hafız Ali (rh) için Üstad Hazretleri,  “Benim bedelime şehit olacağını hissetmiş. Kuvvet-i ihlasın kerameti olarak haber veriyor. Haber verdiği gibi şehit oldu” diyor. (Barla L.)

“Merhum Hasan Feyzi kardeşimiz aynen şehit merhum Hafız Ali misüllü bir mektubunda dediği gibi, ‘dahi nezrim bu ki canım sana kurban olacak’ dediğini tasdiken, Üstadına bedel, şehit kardeşi büyük Hafız Ali’nin yanına gitmiş. . . . ” Şehit merhum Hasan Fevzi. (rh)

“. . . . sorgusu esnasında sorulara doğru cevap verse Üstadına zarar gelebileceğini, yalan söylese kırk yıllık askerlik hizmetinin şerefine yakışmayacağını düşünerek “Yâ Rabbi canımı al” diye dua eder oracıkta vefat eder. . . “ İstikamet şehidi binbaşı Asım Bey. (rh)

Daha bu mübarekler gibi Anadolu’nun muhtelif yerlerinde “bu hayat bana ait değil, Risale-i Nur’a aittir” deyip, ömrünü bu kudsi dâvâya adayan onlarca isimsiz kahramanların bulunduğu hepimizce malum. 

Kâinatla alâkadar olan bu ulvî iman hakikatlerinin dünyanın her yerinde okunmasını vesile olan herkesten Allah ebeden razı olsun. 

Bizlere de hazır bulduğumuz ve Allah’ın ihsanı olarak omuzlarımıza konmuş olan hizmetimize sahip çıkıp, her şeylerini bu davaya feda eden mübarekler heyetine benzemeye ve yetişmeye nasip etsin. Amin. 

Okunma Sayısı: 3580
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı