"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhakemat dersleri

Çetin ACAR
02 Nisan 2015, Perşembe
“Kış mü’minin baharıdır” Hadis-i Şerifiyle mü’minlere uzun kış gecelerinden istifade etmelerini ve kış gecelerini imanî sohbetlerle bahara çevirmelerini tavsiye eden Peygamberimizin (asm) tavsiyelerine uyarak bizlerde hemen hemen haftanın her günü dershanede bir araya gelip, Üstadımızın Muhakemat adlı eserini, münâzaralı bir şekilde mütalâa ederek sonuna doğru geldik.

Üstadımız eski Said dönemi eserleri için “Demek bu Arabi mesnevî mecmuası Risale-i Nur’un bir nevi çekirdeği ve fidanlığı hükmündedir.” (Mesnevî-i Nuriye, 11) “Gösteriyor ki, bu Lemeat, Risale-i Nur’un bir müjdecisi ve fihriste ve bir fidanlık numunesidir kalbime geldi” (Emirdağ Lâhikası).

İşte Muhakemat’ı da, dikkatle okuyup anladığımızda; bu eserler gibi ileride, Risale-i Nur tarlasına ekilip, orada sümbüllenip, kıyamete kadar insanlığın imanî meyvelerinden koparıp istifade edeceği, çekirdeği, fidanlığı ve fihristesi hükmünde olduğu açıkça görülecektir.     

İşte aynen bunun gibi kırk yıldır bölüm bölüm de olsa kaç defa okuduğumu hatırlayamadığım Muhakemat eserini satır satır, hatta kelime kelime inceleyip, lezzetine doyulmayan manevî bir haz aldık. Hele aramızda hayatını Risale-i Nur’a vakfetmiş değerli ağabeyimiz Necati Can’ın tecrübe dolu yorumları da konuları daha iyi anlamamıza yardımcı olduğu için Allah ondan ebeden razı olsun. Adeta bugün yazılmış ve bugünün insanlarına hitap eder gibi, kafalarımızdaki soruları cevaplayan eserin 1911’de yazıldığını öğrenen, aramıza yeni katılan bir arkadaşımızın yüzündeki hayret ve şaşkınlık ifadesi eser hakkında her şeyi anlatıyordu sanki.

Muhakematın başında Üstadımızı dinleyelim; “...va esefa der ki: İslâmiyetin mağz ve lübbünü (özünü) terk ederek kışrına (kabuğuna) vakf-ı nazar ettik (dikkatimizi oraya verdik) ve aldandık... Ve su-i fehm ve su-i edep ile (yanlış anlama ve edepsizliğimizle) İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti ifa edemedik. Ta, o da bizden nefret ederek evham ve hayalatın bulutlarıyla sarılıp tesettür eyledi. Hem de hakkı var. Zira biz İsrailiyatı usûlüne ve hikâyatı akaidine ve mecazatı hakaikine karıştırarak, kıymetini takdir edemedik. O da ceza olarak bizi dünyada tedip için, zillet ve sefalet içinde bıraktı. Bizi kurtaracak, yine onun merhametidir. 

Öyle ise, ey ihvan-ı Müslimin! Geliniz ona tarziye vereceğiz (özür dileyeceğiz). Elbirliği ile dest-i sadakati (bağlılık elimizi) uzatacağız. Biat edeceğiz, onun hablü-l metinine (sağlam ipine) sarılacağız.

Evet; Cenâb-ı Allah’ın kâinata koyduğu kevni şeriatın yanında, İslâmiyeti anlamamız ve yaşamamız için uymamız gereken Kitabullahı terk ettiğimizde insanlığın başına nasıl gaileler açılacağını bu satırlarda geçen hakikatler en güzel şekilde anlatıyor. 

Daha sonra ise Üstadımız, İslâmiyet güneşinin parlamasına mani olan sekiz engeli şu şekilde sıralanmış: “O maniler ise: Ecnebilerde, taklit ve cehalet ve taassup ve kıssislerin riyaseti. Ve bizdeki mani ise, istbdat-ı mütenevvi (çeşitli baskılar) ve ahlâksızlık ve müşevveşiyet-i ahval ve ataleti intaç (tembelliğe netice) veren yeistir...”  Sekizinci mani ise: “Biz ile ecnebiler, bazı zevahir-i İslâmiyet (İslâmiyetin dış görünüşü) ve mesail-i fünun ortasında hayal-i bâtıl ile tevehhüm eylediğimiz müsademat ve münakazattır. (çatışma ve zıtlıklar)... Bu sekiz engeli ortadan kaldıran üç hakikat ise (...meyl-i taharri-i hakikat (hakikatleri araştırma meyli) ve muhabbet-i insaniyet (İnsan sevgisi) ve meyl-i insaf (hakkı kabul etme) olan hakaikı techiz ederek, o manilere gönderip zir-ü zeber etmiş ve ediyor.” 

Bu zamanda bu engelleri darmadağın eden hakikatlerde Risale-Nurlardır. Bizleri Nurlarla iştigal ettiren Cenâb-ı Allah’a ne kadar şükretsek yine azdır. 

Üstadımızın bir müjdesi ile bu bölümü bitirelim; “Hem de itikadımdır ki: İstikbalde hüküm sürecek ve her kıt’asında hakim-i mutlak olacak, yanlız hakikat-i İslamiyettir.” 

Devam etmek niyetiyle inşallah. 

Okunma Sayısı: 4253
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Garib Doğu

    2.4.2015 11:33:32

    Böyle ihlas,ciddiyet,aşk ve şevkle Risale okuyanları gördükçe mutlu oluyorum.Okumalarından haz alıyorum.Çünkü bu şekilde hummalı bir his ve hevesle Risale okuyanlar,kolay kolay aldanmaz ve aldatılmaz,itikadi,içtima-i ve siyasi bütün hakikatlarına nufüz edip,insi ve cinni şeytanların desiselerine kapılmazlar.İstikamet dairesinde İman ve Kur'an hizmetini yaparak gaye-i hilkatlarına yürürler.Zübeyir abe,okuyamamaktan kork diyor.Hakikaten bütün problemler Risale okumamaktan ve her Risalenin hakkı ve makamı olan değerinden,irşadından,dersinden yeteri kadar istifade etmemekten çıkıyor.Onun için dengeli olarak çok Risale okumak lazımdır.İnsi ve cinni şeytanların şerrinden emin olmak için Risalelerle sıkı bir şekilde haşir neşir olmalıyız.Çetin kardeşi ve onun gibi Risale okuyanları tebrik ederek okumalarının devamını diliyorum.

  • HÜSEYİN SAİD

    2.4.2015 09:53:38

    MAŞALLAH DERS GİBİ YAZI OLMUŞ ABİ. BÜYÜK ZEVK ALDIM. ALLAH'IM KALEMİNE KUVVET VERSİN İNŞALLAH. YALNIZ BAZI '''DE''', '''DA''''LAR 'IN AYRI YAZIMI DA ÖNEMLİ TABİ:::))

  • ensar demirkan

    2.4.2015 08:12:44

    Slm alkm. Abicim bizde Muhakemati 6 haftadir cumartesi aksamlari iki uc saat muzakereli olarak okuyoruz. Bu hafta mukaddemeleri bitirecegiz insallah. Derslerinizi kaydetti iseniz ses dosyalarini paylasmaniz mumkun olur mu. Mustefid olurduk. ARO. AEO.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı