Hazreti Ali’nin (ra) ihlâslı hizmetimize mukabil alkışladığı ve celcelütiyesinde de fasih bir şekilde ismini zikrettiği, geleceği hadislerle belirtilen, içinde bulunduğumuz ahir zamanın dehşeti karşısında Cenâb-ı Allah’ın sonsuz rahmetinin tecellisi olarak kullarına hediye ettiği Risale-i Nur’un hizmetinde Saff-ı evvel ağabeylerimiz olduğu gibi, Anadolu’nun hemen her bölgesinde, sadece Allah’ın rızasını kazanmak için Nur’ları neşreden birçok isimsiz kahramanlardan biri de Çivrilli Mehmet Ağabey’dir. (rh)

Çivrilli Mehmet Ağabey, Risale-i Nur’ların yasak olduğu ve okuyanların mahkemelere çıkarılıp, hapishanelere gönderildiği dönemde cami önlerinde esans camekânının altında sakladığı Risale-i Nur’ları satarak veya dağıtarak iman hizmetine katkıda bulunmuş ve bu uğurda birçok cefa ve sıkıntıya göğüs germiş fedakâr bir kahramandır.

“Kayseri Garnizon Komutanı Orgeneral Faruk Güventürk’ün ‘Nurcular’ aleyhinde yaptığı bir konuşmayı Demokrat Turhal Gazetesinde verdiği cevap yüzünden mahkemeye verilmiş ve gazete sahibi Şefik Deveci ile birlikte hapse girmiştir. Daha sonra Avukat Bekir Berk’in savunduğu dâvâ beraatle sonuçlanmıştır.” 

(M. ALİ KAYA’NIN 2011’DE YENİ ASYA’DA yayınlanan  YAZISINDAN)

Nasıl ki Sahabe Efendilerimiz Resulullah’tan (asm) aldıkları feyz-i nur ile dünyanın dört bir tarafına, hem de Kâinatın Efendisini (asm) bu fani dünyada bir daha görme ihtimalinin çok az olmasına rağmen, İslâmı anlatmak için yayıldıkları gibi: Buna mümasil, Çivrilli Mehmet Ağabey’de, Üstadın zamanın da da yaşamış olmasına rağmen, Üstadını görmekten ziyade ömrünü Nurculuğun birinci vazifesi olan neşir hizmetine adamış müstesna ve mümtaz bir ağabeyimizdir.

Yaptığı hizmetle bütün Nur Talebelerine örnek olması gereken bu ağabeyimiz Aydın’daki Nur hizmetinin de başlamasına vesile olmuştur. Necati Can Ağabeyimizin bizlere anlattığı hatıralarına göre: 1960’lı yılların başlarında çarşıda tüfek ve silâh tamiri yapan rahmetli Halil Özlü Ağabeyimizin dükkânına gelen Mehmet Ağabey, esans kutusunun altından çıkardığı İhlâs Risalesini Halil Ağabey’e verir. Rahmetli Halil Özlü de, silâh tamir ettirmek için dükkânına sık sık polislerin uğradığından sıkıntı olmasın diye, kitabı Necati Can Ağabeye verir, daha sonra da katılımlarla birlikte okumalar ve hizmet başlar.

Daha önceleri de birkaç arkadaşıyla Risale-i Nur dersleri yapan rahmetli Kemal Hepşen Ağabeyimizle de bir vesile ile tanışıldıktan sonra, Aydın’daki hizmetin ilk tohumları böylece atılmış olur.

Değerli Mehmet Ağabeyimiz uzun bir hizmet hayatından sonra günlerin en uzunu olan 21 Haziran 2011 tarihinde vefat ederek Hakk’ın rahmetine kavuşur. Muhakkak ki Anadolu’nun her bir köşesinde sadece rıza-ı İlâhî için Nur hizmetinde bulunan ağabeylerimizle birlikte,Yeni Asya’nın tavizsiz istikrar çizgisinden sapmayan bu değerli hizmet erini istikametinden ve hizmetlerinden dolayı Yasinlerle ve Fatihalarla Peygamberimize (asm) ve Kur’ân müfesiri Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerine komşu olması duâlarıyla ahirete gönderilişinin beşinci sene-i devriyesinde rahmetle anıyor ve şefaatini diliyoruz.