"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya ve İhlâs Risalesi

Çetin ACAR
14 Eylül 2016, Çarşamba 17:00
Adamın biri kendi ineğinin sütünden yaptığı peynir, yoğurt, kesik gibi ürünlerini pazarda satmak için üretir.

Ancak adamın en önemli özelliği haramdan çok korktuğu için, hiç hile yapmamaktır. Öyle ki, kaplarındaki su bulaşıklarının dahi süte karışmaması için, son derece itina gösterir ve dolayısıyla ortaya hilesiz olarak yapılmış tertemiz ürünlerini pazara çıkarır.

Ancak ne var ki; aynı işi yapan sergi komşusunun önünde müşteriler kuyruğa girip, malları bitirirlerken bizim adamın sergisine hiç gelen olmadan akşamı eder. Hal böyle olmasına rağmen, dünyevî zararını nazara almayıp, kaliteden taviz vermeden ısrarla hilesiz mal üretmeye devam eder. Mallarının satılmamasının üzüntüsü içinde sergisini toplarken bir gün yanına muhterem bir zat gelir. Kendisine der ki; “malımı satamadım diye sakın üzülme. Sen hilesiz helâl mal üretiyorsun, ancak insanlarda senin helâl malını alacak helâl para kalmadı ki” der ve ortadan kaybolur.

İşte ey Yeni Asya ve gazetemizin intişarı için gayret sarf eden Yeni Asya’nın muhterem okuyucuları! Bizlerin mücadelesi de yukarıda yaşanmış bu olayın hikâyesine benziyor.

Eskiden beraber olduğumuz, fakat daha sonra gazetenin değiştiğini söyleyerek eleştirip, bizden ayrılan bir kardeşimizle karşılaştığımızda yine aynı eleştiri oklarını attığını görünce böyle bir yazı yazmaya karar verdim.

Yeni Asya okumayı bırakmalarının sebebini düşününce acizâne olarak aklıma gelenleri şöyle sıraladım; İhlas Risalesinin birinci düsturu olan “Amelinizde Rıza-i İlahi olmalı” düsturunu 47 yıldır Kur’ân ve Risale-i Nur hizmetinden başka bir şey yazmadığı, yaptığı yayınlar ve kendisine yapılan teklifleri elinin tersiyle ittiğinden belli.

Bir diğeri ise ”Bu hizmet- Kur’aniyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nevinden gıpta damarını tahrik etmemektir” gazetemizin bu düstura uygun olarak da; bütün tarikat ve cemaatlere aynı mesafede bulunması ve onları tenkit etmemesi ve bu kardeşlerimizin de hak ve hakikat yolundaki hizmetlerini takdir eden yayınlarda bulunması ve Risale-i Nur da geçen “benim mesleğim haktır diyebilirsin, fakat hak yalnız benim mesleğimdir demeye hakkın yok” düsturuna da uyan yayın yapmayı azamî dikkat göstermiştir.

Üçüncü olarak; “Bütün kuvvetinizi ihlasta ve hakta bilmelisiniz” esasını da hiçbir hal ve şartta dünyevî ve uhrevî menfaat beklemeden ve sadece Allah (cc) emrettiği için yapılan hizmet manasında olan ihlastan ve Hak’tan aldığı güçle, çizgisinden sapmadan 47 yıldır basın-yayın dünyasında şerefini ve izzetini yere düşürmemiştir.

Yine Desise-i Şeytaniye bahsinde geçen; Yeni Asya’nın “hubb-u cah yani makam-mevki sahibi olmak, şöhret peşinde koşmak gibi bir derdi de yok. “Hiss-i havf” ise yani korku duygusunun olmaması ise ülkenin en karanlık dönemlerinde, herkesin köşe-bucak kaçtığı veya dalkavukluk yaptığı dönemlerde her zaman hak ve hakikatleri yazmış ve tarih önünde hep haklı çıkmıştır.

“Tama” duygusu, yani bir şeye hırsla sahip olmak gibi hareketlerin içinde bulunmamış, bir tarafı da ticaret yönü olmasına rağmen “riba” gibi gayrimeşrû kazanç yollarına tevessül etmemiştir. Kur’ân’ın emri olduğu için insanları ve milletleri ırkları, renkleri, cinsiyetleri, vb. özellikleri ile asla uğraşmamış, bu konuda Allah’ın emirleri ve Resulünün (asm) Sünnet-i Seniyyesinden asla taviz vermemiştir.

Bütün olay ve hakikatleri yazarken daima Kur’ân-ı Kerîm, Sünnet-i Seniyye ve Risale-i Nur penceresinden bakarak yazmış, “Ben” değil daima “Biz” diyerek enaniyetli davranmamıştır.

Bu iddialarımızın ispatı: Arşivlerimizde merak edenler buyursunlar okusunlar.

“Yeni Asya değişti” diyerek gazeteyi bırakanlar aslında kendi dünya ve siyasî görüşlerinin değiştiğinin farkına varmaları lâzım. Evet, Yeni Asya yukarıda anlattığımız çiftçi misali her zaman hakikatleri yazmaya devam edecektir.

Muhalifler ise her gün Bediüzzaman’ın resmini ve Risale-i Nur’dan bir vecizeyi birinci sayfada, yine Risale-i Nur Külliyatı’ndan 2-3 sayfayı ikinci sayfada, bütün yazarlarının yazıları Kur’ân ve Risale-i Nur’dan mülhem olan bir başka gazete bulabilirlerse onu okusunlar. Yoksa sussunlar vebal altına girmesinler, bizden söylemesi. 

Okunma Sayısı: 4627
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa

    16.9.2016 11:48:24

    Tarih boyunca haklının sayısı hep az olmuştur. Hak yolda ilerlemeye devam. Güzel bir değerlendirme, Allah razı olsun.

  • İbrahim Ersoylu

    14.9.2016 12:53:28

    Yeni Asya'nın doğru istikametini güzel ifade eden bir yazı. Yazar kardeşimizi tebrik ederim.

  • Ramazan

    14.9.2016 09:37:58

    Allah razı olsun Raşit abi.Bayramınız mübarek olsun.İyi ki varsın YENİ ASYA

  • Abdurrahman KOÇAK

    14.9.2016 08:49:03

    Teşekkürler Sayın Çetin Acar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı