"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’yı böyle günlerde okumak

Çetin ACAR
08 Ağustos 2016, Pazartesi
Yeni Asya’yı böyle günlerde okumak neden önemli?

Çünkü böyle günlerde insan, fırtınalı karanlık bir gecede, müthiş dalgalara maruz kalmış, pusulasız, hatta kaptanının dahi ne yapacağını bilmez bir vaziyette olan gemideki yolcuya benzer. Öyle bir gemi düşünün ki; içinde koşuşturanların dost mu, düşman mı olduğu belli değil, herkesin kendi canını kurtarmanın derdine düştüğü gibi, birbirlerine şüphe ile bakan, karmaşık, puslu, gergin bir hava.

İşte böyle, herkesin bir halaskâr bir kurtarıcı aradığı, acaba kim doğru söylüyor, kime inanayım, kimin peşinden gideyim diye kara kara düşündüğü bir anda, Risale-i Nur’un doğru ve şaşmaz tesbitlerini kendine rehber yapmış olan Yeni Asya gazetesi bütün şüpheli suallerin cevabını veriyor.

*İşte YENİ ASYA gazetesi; 47 yıldır basın-yayın hayatında, Risale Nur’lardan aldığı ilham ve meşveret esasına göre hareket ettiği için “aldanır, ama aldatmaz.” Kıyamete kadar devam edecek olan iman-küfür mücadelesinde iman esaslarını kitap ve dergileri ile de neşreden, korku nedir bilmeyen, dünya menfaatlerini ahireti için elinin tersi ile iten, şan-şöhret makam-mevki sahibi olmak için hiçbir faniye dalkavukluk yapmayan, hak ve hakikatten başka bir şey yazmayan bir gazete.

*İhtilâl ve siyaset fırtınalarının ülkemizi kasıp kavurduğu günlerden bir gün olan, 12 Mart 1971 muhtırası; Siyasal İslâm’ın MSP ile temsil edildiği, birçok kişinin yanıldığı bir zamanda, Yeni Asya; “Bu hareketin arkasında derin devlet var”, Üstadımızdan aldığımız derste “O zamana yetiştiğinizde (Süfyan’ın zamanına) onunla siyaset canibiyle galip gelemezsiniz” hadis-i şerifini nazarlarımıza verip, böyle bir siyasî hareketi asla tasvip etmeyen yayınları ile bizleri yanlış yoldan çevirmiştir.

*Fırtınaların dinmek bilmediği ülkemizde, asayişi temin etmekle vazifeli olanların, tam tersine olarak anarşiyi körüklemeleri sonucu sağ-sol çatışmaları ile memleketi ihtilâle hazır hale getirip, 12 Eylül 1980 günü beş general, seçilmişleri indirip idareye el koydular.

*Her fırtınada savrulanlar olduğu gibi, bunda da savrulup gidenler oldu. Çünkü bu değerli ağabeylerimiz bu ihtilâli “Mohaç’tan, Niğbolu’dan, Çaldıran’dan daha önemli bir hareket” olarak vasıflandıranlar olduğu gibi, Üstadımızın “bir ordu gelecek dizginleri ele alacak dediği ordu bu ordu” diyerek, birçok kardeşimizin yanılmasına sebep olan hezeyanlara girdiler.

*Daha sonra ihtilâlcilerin yazdığı anayasaya, safdil Müslümanları kandırmak için koydukları “ilkokullarda din kültürü dersi mecbur olacak” zokasını yutup tuzağa düşenler, Yeni Asya’yı “komünistlerle beraber oluyorsunuz” diye suçladılar. Oysa biz her maddesinin baştaki maddelere, yani Kemalizme dayandırıldığı için “ANAYASAYA HAYIR” dedik. Geçen yıllar, ne kadar haklı olduğumuzun şahitleri ve delilleridir.

*Daha sonra cereyan eden, siyasî yasakların kaldırılması oylamasında ve 28 Şubat postmodern darbede aldığı demokrat tavırları ile takdire şayan hakikat dersleri vermiştir.

*“Artık bu ülkede ihtilâl olmaz” deyip, yan gelip yatanlar unutmuş olmalılar ki, bu ülke Kemalist ihtilâl anayasası ile yönetildiği müddetçe bu sıkıntılar bitmez.

*İşte 15 Temmuz’da, memleketi uçurumun kenarından döndüren şiddetli fırtına. Bu fırtınada Yeni Asya’nın tavrı. Yaptığı bütün yayınlarda, yazılarında, her zaman olduğu gibi demokrasiden, millî iradeden, hukukun üstünlüğü ve yargılamaların adaletli olması yönünde olmaktadır. Çünkü bir Müslüman her hareketinde olduğu gibi, söylediği (yazdığı) sözden de mes’uldür. “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez” ve “zalimlere meyletmeyin, yoksa Cehennem ateşi size de dokunur” âyetleri ile “Ümmetimden arif ve ilhama mazhar kimseleri bırakın. Kıyamet günü onlar hakkında Allah hüküm verinceye kadar “onlar Cennetlik veya Cehennemliktir” diye hüküm vermeyin” hadis-i şerifleri veya benzeri çok âyet ve hadis varken, söz (yazı) ve davranışlarımıza çok dikkat etmemiz lâzım.

47 yıllık arşivlerimiz ortada, inanmayan açıp okusun. Bizler söylemekle (yazmakla) mükellefiz. Netice Allah’a ait.

Yeni Asya, bizleri yanlış yoldan çeviren bir pusula mahiyetinde. Okuyan istikameti bulur. 

Allah bizleri ve bütün Müslümanları istikametten ayırmasın. Amin.

Okunma Sayısı: 3141
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı