"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“100 günlük eylem plânı”nın akıbeti

Cevher İLHAN
22 Kasım 2018, Perşembe
Özellikle Adalet Partisi iktidarlarında, bilhassa merhum Başbakan Demirel tarafından hükûmetin “100 günlük - 500 günlük icraat programları”nı kamuoyuna deklâre edilerek sürenin sonunda hesâbı verilirdi.

“Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi”nde de ilk kez Cumhurbaşkanı, partisinin genel başkanı ve “kabinenin başı” olarak kamuoyuna taahhüd ettiği “ilk 100 günlük eylem plânı”nın süresinin dolmasının üzerinden haftalar geçmesine rağmen, ne Cumhurbaşkanı’ndan, ne Yardımcısından ve ne de herhangi bir bakandan konuyla ilgili tek kelime açıklama yapılmadan geçiştirildi. 

Oysa 3 Ağustos’ta Beştepe’de bütün bakanları arkasına alarak Cumhurbaşkanı, 400 projenin 46 milyar liralık bütçe ile 100 günde hayata geçirileceği; birçok başlıkta gerçekleştirileceği vaad edilmişti.

VAADLERİN NE KADARI YERİNE GETİRİLMİŞ?

Öncelikle, “yastık altındaki dövizi, altını TL’ye dönüştürme” çağrısına rağmen, “100 gün”ün sonunda tam tersine döviz hesaplarının artıp TL’nin azaldığı ortaya çıktı.

Keza “kamu idarelerinin harcamalarını gözden geçirmesi” vaadinden envanterinde 268 araç bulunan Cumhurbaşkanlığı’nın muaf tutularak, 30 aracı satın alma ve 14 aracı kiralama ihâlesine çıkılmasında olduğu gibi tam gaz süren israfla “tasarruf vadleri” havada kaldı.

Ya da “emekli aylıkları en az 1000 TL’ye tamamlanması”, “nitelikli işgücü yetiştirilmesi için eğitim programına dahil olan kişi sayısının 375 bine yükseltilmesi”, “hak kazanma şartlarının esnetilerek 12 bin 500 kişinin daha işsizlik ödeneğinden faydalanmasının sağlanması”, “istihdamın artırılması için işverenlere 5,25 milyar liralık teşvik ödemesi yapılması”, “genel sendikalaşma oranının yüzde 20,8’den yüzde 21,3’e yükseltilmesi” ve “istihdama katılması için 1.8 milyar lira ilave destek verilmesi” diye sıralanan taahhüdler karambola getirildi.

Dahası, tam tersine, sayıları üç bin şirketin konkordatoya gitmesi ve yedi bine varan şirketin konkordatoya hazırlanmasıyla, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) verilerine göre İcra Dairelerindeki icra ve iflas dosya sayısının 20 milyona dayanmasıyla, binlerce işyeri ve fabrikanın kapatılmasıyla istihdam düştü, işsizlik kat kat arttı. TÜİK’in resmî rakamlarıyla işsizlik oranı daha da artarak yüzde 11,1’i buldu, kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 34’a vardı. Ekonomistler, ekonomik göstergelerle gerçek işsizlik oranının yüzde 16 ve hatta yüzde 18’i aştığını uyarıyorlar.

Yine “Kentsel dönüşüm kapsamında 16 bin adetlik paketin temeli atılacağı, 18 bin 750 konut için dönüşüm projesi başlayacağı” benzeri vaadlere karşı, özellikle “imar affı” ile başta Kapadokya gibi turizm ve sahil bölgeleriyle yaylalar olmak üzere “imar barışı”nın çıkarıldığı 1 Ocak’tan bu yana denetimsizlikten binlerce kaçak yapıyla çevre tahribatı bizzat bakan ve ilgililerin şikâyetiyle ortada.

Böylece, “100 günlük program” döneminde Cumhurbaşkanı’nın daha önce yakındığı gibi, “şehirlere ve çevreye ihânete dönüşen” hoyratlığa dönüştüğü en üst düzeyde ikrar ediliyor.

Bu arada Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca öğrenci yurtları için 75 bin ilave yatak sağlanması; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca “30 kütüphanenin millet Kıraathanesine dönüştürülmesi” projesinin ne kadarının gerçekleştirildiği ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın, “yurt dışına 500 öğrenci gönderilmesi. profesyonel eğitim yöneticiliği sistemine geçilmesi, yabancı dil eğitim modeli değiştirilmesi, mesleki eğitim yeniden şekillendirilmesi” vaadlerinin ne kadarının yerine getirildiği açıklanmış değil.

KARAMBOLA GETİRİLİYOR

Bunların yanısıra, özellikli “sağlık hizmetleri ulaşılabilirliği arttırılıp sağlık turizminde Türkiye’nin marka haline getirilmesi” benzeri taahhüdlere karşı, “piyasada 170 ilâcın bulunamadığı” ve “bazı ameliyatların yapılmadığı” vakıası, resmî yazışmalar itiraf edildi.

Ve en çarpıcısı, “yargıda hedef süre uygulamasına geçilmesi” yeni yıla ertelenirken, “asılsız mesnetsiz ihbarlarla insanların mağdur edilmesi önlenmesi” vaadinin aksine, önemli bir kısmı hâlen iddianâmesi bile hazırlamayan binlerce vatandaşın hukukta hiçbir kıymeti olmayan “irtibat ve iltisak”la hak kazandıkları mesleklerinden sorgusuz, yargısız ihrâç edilmeleriyle lâfta kalmış.

Savunma, dış politika, tarım ve orman, ticaret, sanayi, ulaştırma ve altyapı alanlarındaki vaadlerin ne kadarının yerine getirildiği yoğun siyasi tartışmalara boğdurulurken, “100 günlük eylem plânı”nda kala kala bir tek “TRT’nin yerli ve milli dizi, çizgi film tasarımlar mağazalarda satılması” kalmış!

Özetle, en üst düzeyde taahhüd edilen “100 günlük eylem programı”ndaki 400 projenin ne kadarının gerçekleştiği karambola getirilmiş; bununla ilgili herhangi bir açıklama da yapılmıyor; ve “ikinci 100 günlük eylem”den söz edilmiyor!

Okunma Sayısı: 2682
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı