"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Eylül çarpıtmaları…

Cevher İLHAN
13 Mayıs 2015, Çarşamba
Demokrasiyi katleden 12 Eylül askerî darbesi gibi, kanlı 27 Mayıs darbesinin de hesâbı sorulmadı.

Demokrasiyi askıya alan, milletin irâdesiyle seçilmiş hükûmeti silâh zoruyla deviren 12 Mart muhtırası da yargılanmadı.

Yüzbinlerce vatandaşın fişlendiği, binlerce kişinin çeşitli isnad ve iftiralarla görevine son verilip zorla istifa ettirildiği, onbinlerce kamu görevlisinin “irtica” suçlamasıyla işinden atıldığı, terfi ve ilerlemeleri durdurularak mağduriyete duçar edildiği 28 Şubat’a karşı açılan 103 sanıklı “postmodern darbe” dâvâsında da, başta sürecin baş aktörü olmak üzere, sorumlu ve sanıkları toptan tahliye edildi.

Ve 12 Eylül 1980’de Meclis’i kapatan, hükûmeti deviren, mevcut Anayasayı ilga eden darbecilerin yargılanması da Evren ve Şahinkaya ile sınırlı tutulup yarım bırakıldı. Sadece “anayasayı ilga” cezasıyla kalındı.

12 Eylül döneminde Meclis kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasî partilerin kapısına kilit vuruldu ve mallarına el konuldu. 12 Eylül’ün “darbe anayasası” benzeri siyasî cinâyetleri biryana; Adalet Bakanlığı’nın resmî rakamlarına göre, 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, açılan 210 bin dâvâda 230 bin kişi yargılandı, 7 bin kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam cezası verildi, 50 kişi asıldı, 73 kişiye “doğal ölüm raporu” verildi, 43 kişinin “intihar ettiği” bildirildi.

Keza 71 bin kişi yargılandı, 98 bin 404 kişi “örgüt üyesi olmak” suçundan yargılandı, 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu için işten atıldı, 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi, gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı. Ancak bu hak ve hürriyet gasplarının sorumluları sigaya çekilmedi.

Kısacası, idamlar, işkenceler, insanlara yaşatılan hak mağduriyetleri ve haksızlıklar cezâlandırılmadı. 12 Eylül’le yüzleşilmedi. “Kontrgerilla örgütlenmesi”yle, darbenin olgunlaşması ve ortam hazırlanması için binlerce gencin katledilmesinin hesâbı sorulmadı…

Ve seçim öncesi, 13 yıldır iktidarda olan AKP hükûmeti, sadece darbe lideri Evren’in cenâze törenine katılmamakla kamuoyuna “mesaj” vermek peşinde. Bununla iş bitiyor mu?

Törene katılmamak, anayasasıyla, seçim ve partiler kanunlarıyla, YÖK’üyle, tekrar öne çıkarılan MGK’sıyla 12 Eylül düzeninin 13 yıldır devam ettiriliyor olmasını örter mi?

Okunma Sayısı: 1234
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı