"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Mart Muhtırası ve demokratik direnç-2

Cevher İLHAN
13 Mart 2020, Cuma
12 Mart, millet irâdesiyle seçilen meşru hükûmeti alaşağı etmekle kalmamış; daha önce “Beni de devreden çıkardılar” diyerek muhtıracılardan yana tavır takınan Sunay’ın süresinin dolması ile 1973’te gündeme gelen cumhurbaşkanı seçiminde bu kez Genelkurmay Başkanı Gürler’in Sunay tarafından “kontenjan senatörü” seçilip cumhurbaşkanlığına soyunmasıyla yeniden krize dönüşmüştü.

Bu konuda, Demirel’in Sunay’a, “Bunu soyma, soyarsan başımıza iş çıkarırsın. Biz bunu Cumhurbaşkanı yapmayız. Çünkü bunu Cumhurbaşkanı yaptığımız takdirde bundan sonraki Cumhurbaşkanları ancak Genelkurmay Başkanı olur, o gider o gelir. O zaman Cumhurbaşkanlığı ordunun, Meclis milletin olur ki bu olmaz, demokrasi paylaşılmaz” ikazı ve Sunay’ın “Gürler’in tazyikine dayanamayıp onu aday yaptığı” yakınmasına, “Madem aday yaptın, ben de bunu Meclis’te hallederim” çıkışı, 12 Mart sürecindeki tahribata demokratik direncin bir diğer yansımasıydı. (a.g.e, 60)

“12 EYLÜL” GİBİ BİR DARBE PLÂNLANMIŞTI

Gerçek şu ki, Gürler’in Meclis’te gruplar üzerinde çalıştığını, çeşitli milletvekillerini toplayıp her birine bazı şeyler söylediğini ve birtakım partilerden –hatta AP’den bile- adam ayarttığını kaydeden Demirel’in, bu yüzden AP’nin adayı olan Tekin Arıburun’un –Gürler’in 175 oyuna karşı- 292 oya rağmen yeterli oyu alamadığı” ve bu yüzden “dikişin tutmadığı” tesbiti ise darbe dönemlerinde darbecilerin şantajlarla ilka ettikleri fitnelerle verilen “vahim zâyiat”ı su yüzüne çıkarıyor.

Buna mukabil Hava Kuvvetleri Komutanı Batur’un seçtirdiği Gürler’e direnç gösterilmesiyle “Demirel, Gürler’i gürletti” manşetleri, 12 Mart dönemindeki çetin demokratik direnci gösteriyor. 

Daha sonra o döneme dair MİT görevlisi Mahir Kaynak’ın “1966 yılının Kasım ayından itibaren darbe girişimlerinin olduğu, cunta toplantılarının içine sızarak bu bilgilerin Cumhurbaşkanı’nın yanısıra Başbakan’a ve Genelkurmay Başkanı’na iletildiği” açıklaması, 12 Mart’ta da tıpkı 27 Mayıs ve daha sonra 12 Eylül gibi bir darbenin plânlandığını açığa çıkarıyor. (Erhan Seven, Yeni Şafak, 8.3.2012)

“TAM BİR DARBE TEHDİDİ’ İDİ…”

Nitekim AP hükûmetlerinde bakanlık yapan Nahit Menteşe’nin belgelere dayanarak, “12 Mart muhtırasında hükûmetin istifasının istenmesiyle kalınmıyor, hükûmet istifa etmediği takdirde Silâhlı Kuvvetlerin parlamentoya el koyacağı, Meclis’in kapısına kilit vurulacağı” tehdidi savruluyordu. Yani 12 Mart muhtırası ‘tam bir darbe tehdidi” idi. Bakanlar Kurulu’nu âcilen toplayan Demirel muhtıraya karşı demokratik dirençle istifa etmemek için çok direndi. Ortalıkta gezen ithamların aksine muhtırayı asla kabul etmiyordu. Müzâkere edilmesine bile katiyen yanaşmak istemiyordu. Saatlerce süren toplantıda, bakanlar, arkadaşlar, ‘Hiç olmazsa Meclis’i açık tutalım, mücadelemizi orada devam ettiririz’ diye istifanın kabulünü ısrar ve rica ettiler. Demirel, uzun süre çok diretti, ama sonuçta arkadaşların önerisine uymak durumunda kaldı” sözleri de bu gerçeğin ikrarıydı. 

Hülâsa, insafsızca iddia edildiği gibi, Demirel şapkasını alıp gitmedi. Demirel ve AP hükûmeti Parlamentoyu açık tutmak için istifayı kabul etti. Ve hükûmetin istifa açıklamasında, “muhtıranın anayasa ve hukuk devleti ile bağdaşmadığı, aykırı olduğu” cuntacılara bildirildi.

Ve demokrasinin muhtırayla muallel hale geldiği 70’li yıllar için Demirel’in “Biz ancak kırılanı, döküleni topladık” ifâdesiyle,  12 Mart muhtırasının 27 Mayıs gibi bir darbeye dönüşmeden, en azından Meclis’in açık kalmasının sağlanmasıyla bir nevi atlatılması, demokrasiye suikasta karşı verilen demokratik direncin önemini ortaya koyuyor.    

Bütün çarpıtmalara, isnad ve iftiralara rağmen…

Okunma Sayısı: 1294
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı