"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“AB hedefi”nin çökertilmesi vartası

Cevher İLHAN
24 Mart 2017, Cuma
Son yıllarda AB’den iletilen Türkiye İlerleme Raporlarına sert tepkiler veren Ankara, plânlı bir biçimde AB ile ilişkileri koparma anaforuna sürüklenmiş durumda.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), 2016 sonunda Türkiye’deki gelişmeleri aktaran komisyon raporunda, demokrasi, özellikle insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki gerilemeyi gerekçe göstererek Türkiye’nin yeniden “siyasî denetime alınması”nı önermişti. 

Daha evvel AKP’nin kapatılmasına karşı çıkan Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki uzman kurulu Venedik Komisyonu, son anayasa değişikliğinin yöntem ve muhteva bakımından Avrupa standartlarında hazırlanmadığına dikkat çekerek, “önerilen sistemin otoriter ve kişisel bir rejime dönüşme tehlikesi taşıdığı”nı vurgulamıştı. “Cumhur-başkanlığı hükûmet sistemi”ni “Türkiye’nin demokratik anayasal geleneğinden geriye doğru atılmış tehlikeli bir adım” olarak tanımlamıştı. 

İnsan haklarını ve hukuku berhava eden OHAL uygulamalarına, KHK dayatmalarına, muhalefet, medya, basın özgürlüğü ve toplantı özgürlüklerine yönelik kısıtlamaların olduğuna; OHAL altında anayasal referandum için demokratik bir ortamın bulunmadığına dikkat çekmişti.

Dahası, Avrupa standartlarında anayasal referandum için, “ya OHAL uygulaması sona erene kadar referandumun ertelenmesi, ya da özgürlükler üzerindeki sınırlamaların kaldırılması” önerisi ve uyarısında bulunmuştu. (gazeteler, 10.3.17)

KRİZİN AB’YE TEŞMİLİYLE…

Ne var ki, AB ülkeleriyle tırmandırılan kriz, AB ile ilişkileri daha da çıkmaza soktu. Dünyada en fazla ticaret hacmimizin olduğu ülkelerin başında gelen, uzun yıllar Türkiye’nin ihracatında yaklaşık yüzde 10 payla ilk sırada yer alan, 3.2 milyon insanımızın yaşadığı Almanya ve 465 bin vatandaşın ikamet ettiği Hollanda ile tetiklenen kriz ve gerginlik bütün AB’ye teşmil ediliyor. 

AB’nin sağduyu çevrelerinden gelen bütün ikazlara rağmen, en son Cumhurbaşkanı’nın meydanlarda halka karşı, “AB üyelik süreci’ imiş, ‘Geri Kabul Anlaşması’ imiş, bitti o işler” çıkışıyla kriz ve gerginlik, tehditkâr söylemlerle  “AB karşıtlığı”na ve “AB’den çıkma restleri”ne vardırılıyor. “Haçlı - Hilâl savaşı!” tepkisiyle AB ile ilişkiler İslâm-Hıristiyanlık karşıtlığı ve çatışmasına çekiliyor.

Ve bu durum, Türkiye’nin “AB projesi” hedefine bariyer oluşturuyor. Bundandır ki, AB cânibinden itidâle ve akl-ı selime çağrıların ardı arkası kesilmiyor. 

Öncelikle AB’nin Genişlemeden Sorumlu üyesi Johannes Hahn, “Türkiye, AB’den giderek uzaklaşıyor, referanduma sunulan ‘başkanlık’ sistemi ‘AB’ye sırt çevirmektir’ yorumuyla  “Türkiye’nin durumu yeniden değerlendirilecektir” diyor.   

“İSLÂMOFOBİK POPÜLİZM PROVOKASYONLARI”

Ve Avrupa Komisyonu eski Başkan Yardımcısı Günter Verheugen’in “Türkiye’nin demokratik sürecini akamete uğratacak fırsatçı (oportünist) çıkışlardan kaçınılması, ırkçı ve İslâmofobik popülizme oynayan provokasyonlara gelmemesi” çağrısından sonra, Almanya’nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ilk konuşmasında “hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğüne saygı” mesajı büyük önem kazanıyor.  (Habertürk, 22.3.17)

Ankara, Türkiye’yi AB’den koparmak isteyen mahfillerin provokasyonlarına gelmeli; tehlikeli tahriklerden ve tuzaklardan sakınmalı. AB’nin demokrasi ve hukukun üstünlüğünü esas alan, insanî değerleri ve hakkaniyeti önceleyen gerçek temsilcilerinin ciddî sağduyu ikazlarını dinlemeli.  

Sırf referandumda birkaç oy daha alma hesâbına hamaset ve hakaretlerle muallel çıkışlarla Türkiye’nin yıllardır takip ettiği “AB hedefi”ni çökertme vahim vartasına düşmemeli…

Okunma Sayısı: 2004
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • timur

    24.3.2017 15:13:22

    Avrupalı oluşumuz avrupaya giden işçilerimizle başladı.avrupayı gören işçi kardeşlerimiz inşaatta alman çatısını lokantada yemek soslarını hayvancılıkta Hollanda ineklerini gördüler. belediye başkanlarımız avrupayı görerek alt yapı üst yapı metro-sağlıkta şehir hastaneleri ve aile hekimliği sanayi çıraklığında almanya örnek alınıp 3308 sayılı çıraklık yasası. daha anlatamadığı çok değer. ya orta doğudan arap yarımadasından aldığımız değerler. kıyaslayalım hangisi türkiyeyi üst katogori (birinci lig olarak düşünelim)sıralamasına sokar. kaleminize sağlık sayın cevher ilhan sayanizde kıyaslama yaptık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı