"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Adalet yürüyüşü”ne çarpık tepkiler

Cevher İLHAN
07 Temmuz 2017, Cuma
OHAL hoyratlığında on binlerce vatandaşın sorgusuz-sualiz-yargısız tutuklanması, yüz bini aşan kamu görevlisinin KHK’larla ihrâcıyla ayyuka çıkan ve vicdanları kavuran adâletsizliklere karşı ana muhalefetçe başlatılan ve toplumun bütün kesimlerinin destek verdiği “adalet yürüyüşü”ne iktidarın garip tepkisi birçok çarpıklığı açığa çıkarıyor.

Geniş kitlelerin mâruz kaldığı mağduriyetlere ve hak arayışlarına kulak vermek, haksızlıkları gidermek yerine yürüyüşü “itibarsızlaştırma”ya yelteniliyor.

Garabetli çarpıtmaların ardı arkası gelmiyor. En üst düzeyden “yürüyüş”ün “15 Temmuz ‘darbe girişimi’nden farkı olmadığı” ithamlarıyla “Onların elinde 1-16’lar vardı, tanklarla, toplarla yürüyorlardı, siz de yollarda yürüyorsunuz!” gibi çarpık ve tahrikli kıyaslar yapılıyor.

“Bu bir adâlet yürüyüşü değil, gaflet yürüyüşü” tahkiriyle on binlerce vatandaşın katıldığı “adâlet yürüyüşü”nü değersizleştirici tahriklerde bulunuluyor.

ADÂLET ARAYIŞINI TAHKİR!

Oysa 15 Temmuz “darbe girişimi”nin ardından sokaklarda, yollarda, meydanlarda demokrasi arayanların, aynı yollarda, sokaklarda, meydanlarda adâlet arayışlarını kınama çelişkisine düşmeleri, gerçeklerin nasıl saptırıldığını ortaya çıkarıyor.

Bir diğer çarpıtma, Adalet Bakanı’nın “terör örgütlerince desteklendiğini ve hatta teröristlerin yürüyüşte yer aldığı”nı iddia ettiği yürüyüşü kriminalize etmesi. Yürüyüşe katılan on binlerin ve bu demokratik tepkiyi olumlu ve gerekli bulan halkın en az yarısının töhmet altında bırakılması.

Ve “IŞİD canlı bomba militanlarının harekete geçtiği” haberiyle “provokasyon duyumu” korkusunun bizzat iktidarca pompalanarak “yürüyüş”ün sabote edilmeye çalışılması. 15 Temmuz sonrasında üç hafta boyunca ülkenin meydanlarında gece gündüz her türlü provokasyona açık sokak-meydan gösterileri “demokrasi arayışı” olarak övülürken, “adâlet yürüyüşü”nün bizzat iktidarca provoke edilmeye çalışılması.

DEMOKRATİK HAK “LÜTUF” MU?

O denli ki, bütün demokratik sistemlerde halkın taleplerine dikkat çekilmesinin en başta gelen yollarından biri olan meşrû “yürüyüş hakkı” bizzat iktidar partisi Genel Başkanı Cumhurbaşkanı tarafından,  “hükümetin bir inceliği” ve hatta “lütfu” olarak sunuluyor.

Başbakan, “Bu millet yürüyüşü değildir” diyor; peki yürüyen onbinler millet değil mi?

Kısacası, hukuksuzluklara karşı bütün dünyada başvurulan sözkonusu demokratik eylem iktidar sözcülerince zorlamalı yapay yakıştırmalarla yaftalanmak isteniyor…

Sormak lâzım; hangi demokratik hukuk devletinde,  temel hak ve özgürlüklerinin başında gelen “gösteri ve yürüyüş hakkı” birilerinin “lütfu” olarak görülür?

Bu durumda, Anayasa’nın “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı”na dair 34. maddesindeki “Herkes önceden izin almadan, silâhsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” hükmü nerede kalıyor?

Gerçekten, yüzde yüz meşrûiyet içinde adalet ve hukukun aranmasına en fazla hassasiyet göstermesi gereken iktidarın bu denli tepkisinin sebebi nedir? Niçin “demokratik çağrılar”ı dikkate almak yerine büyük tehevvürle, toplumu kamplaştırıp kutuplaştırma pahasına adalet talebini reddediyor?

Okunma Sayısı: 3551
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan unlu

    7.7.2017 12:47:19

    Ne kadar magrur ve haksiz bir ikdidar. Dunun sozde magdurlari bugun zalim olmus, ve dunun baskicilari halk icin adalet der olmus Allahin isine bak.

  • Mehmet

    7.7.2017 04:02:36

    Küpün içinde ne varsa dışına o sızar.Mevlana

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı